AMONYAK FACİASI

104 13 16
                                    

8/A o gün deney yapmak için fen sınıfındaydı.Emre  geçen hafta turnusol kağıt yapmak için kara lahana  getirecekti.Ama her zamanki gibi yine unutmuştu.Emre hoca deney malzemelerini hazırladı.Herkes ilgiyle onu izliyordu.
Emre Hoca:
-Şimdi lahanayı kaynatıp suyunu çıkartıcaz.Sonra bu suyla şu dolapdaki emici kağıtları ıslatıcaz.
Süleyman:
-Hocam başka kağıt olmaz mı?
-Bilmiyorum oğlum ben de ilk kez yapacağım.Ama kitapta emici kağıt yazıyor.
Fatih:
-Hocam kağıtları getiriyim mi?
-Getir.
Fatih kağıtları alıp hocaya verdi.Emre Hoca Songüllerin sıraya dönüp;
-Kızım siz de şunları kısa kısa kesin.
-Tamam hocam.
Songül kağıtları alıp Melike'nin yanına geçti.Beraber kesmeye başladılar.O sırada Emre Hoca da lahananın suyunu süzdü.Kızlar kağıtları kesip hocaya verdiler.Emre Hoca kağıtları lahana suyuyla ıslattı.Ve kuruması icin kartonun üzerine serdi.Sonra;
-Arkadaşlar bu burada iyice kurusun ben gidip asit buluyum tamam mı?
Siz de sessiz olun.
Herkes "Tamam hocam" dedi.Ama tabikiEmre hoca çıkınca herkes konuşmaya başladı.
Songül Melike'ye dönüp;
-Nassın kanka?
-Iyilik nolsun ışte yuvarlanıp gidiyoh.
Betül hemen araya girip;
-Ne konuşuyorsunuz lan?
Melike:
-Sağane.
-Lan hep beni dışlıyorsunuz ya yetti.
Melike:
-Bu yine Zayn'e bağladı.
-Ne diyon be illet?
Melike Betül'e garip garip bakıp;
-Zayn diyom,dışlamak diyom, sen diyom, Zayn gibi diyom, Betül diyom.Zlatan diyom ne iyi futbolcu diyom.
Ayyy ne diyom ben ya!!

Songül ve Betül Melike'ye uzaylı görmüş gibi bakmaya başladı.
Songül:
-Kanka iyi misin?
Betül:
-Az şunu rahat bırakalım.Yine Zlatan'a bağladı.Kesin dun bi yerde Zlatan haberi falan görmüştür.Birazdan kendine gelir.
Songül ve Betül Melike'yi rahat bırakıp kendi aralarında konuşmaya başladılar.Ama
5 dk olmasına rağmen Melike hala konuşmuyordu.Bunu farkeden Songül Betül'e dönüp;
-Kanka bu hala kendine gelmedi.
-Bekle ben onu kendine getiririm.
Betül Melike'nin kulağına eğilip
-Melikeeeee ,diye bağırdı.
Melike şokla yerinde sıçradı.Sonra kendine gelip;
-Ne yapıyon be mal .Kulağım gitti.
-Seni kendine getirdim ışte kızım,
Dedi Betül gururla.
Melike:
-Ben sana bunu ödetirim dersten çıkalım.
Kızlar konuşurken içeri Emre Hoca girdi ve elinde limon vardı.
Süleyman:
-O elinizdeki ne hocam?
-Neye benziyor oğlum?
-Limon da onu ne yapacaksınız?
-Limonun içinde asetik asit var.Şimdi onu kullanıp kağıdın rengini değiştireceğiz.
Ve mavi kağıt ne renk olacak oğlum?
-Ne renk olacak hocam?
Emre Hoca sabır dileyerek;
-Oğlum lan defterine yazdırdım.Ezberlemedin, Ödev verdim bi daha yazdın yine ezberlemedin.Hiç mi tekrar etmedin?
-Ettim hocam ama unuttum.
-Bak oğlum biraz önce yaptığımız  turnusol kağıt varya işte ona baz damlatınca mavi, asit damlatınca kırmızı oluyor tamam mı?
-Hah tamam hocam anladım.
Mustafa:
-Hocam baz olarak neyi kullanacağız?
-Baz bulamadım bi de dolaba bakacağım.
Deyip dolaba ilerledi.Ve bi kaç dakika sonra elinde şişeyle geri döndü.
Emre Hoca:
-Buldum.Amonyak varmış dolapta bunu kullanacağız.
Fatih:
-Hocam kağıtlarda kurudu.Alın.
Deyip kağıtları hocaya verdi.O sırada Okan hocanın yanına gitti.Emre Hoca limonları kesip kenara bıraktı.O kağıtları masaya dizerken Okan limonu alıp kağıtlardan birine damlattı.Kağıt bir anda kırmızıya dönünce Okan:
-Anaa gerçekten kırmızı oldu hocam.
Emre Hoca Okan'ın kağıdı kullandığını görünce;
-Ne yaptın oğlum sen?
Niye kullandın onu?
Okan:
-Baktım ışte hocam.
-Ben gösterecektim onu.Bütün şevkimi kırdın la.Geç yerine.
Okan yerine geçerken Emre Hoca hala söyleniyordu;
-Biz sanki göstermiycektik.Bütün şevkimi kırdın sabah sabah.
Kızlardan Melike atılarak;
-Üzülmeyin hocam biz şaşırırız.
Emre Hoca eline limonu aldi ve sınıfa anlatmaya başladı;
-Arkadaşlar şimdi bu limonun içinde asit var.Asitler turnusol kağıdı kırmızıya çevirir.
Deyip limonu sıktı.Kağıt kırmızı olunca herkes numaradan şaşırmaya başladı;
-Aaaa inanmıyorum.
-Nasıl oldu?
-Allah Allah!!
-Aman tanrım dedim!!!
Emre Hoca onların bu haline güldü.Sonra kullandığı kağıdı kenara bıraktı.
-Şimdi de amonyağı deneyeceğiz.Ama dikkat edin kokabilir.
Okan yine oraya gitti.Fatih de hocanın yanındaydı.Emre Hoca şişeyi dikkatlice açtı.Sonra eğilip kokladı.
Ve ışte o zaman olanlar oldu!!!!!
Emre Hoca koklamasiyla aniden kendini geriye fırlattı yüzü kıpkırmızı olmuş, nefes almaya çalışıyordu.Okan da dayanamadı o da kokladı ve aynı şekilde o da kendini geriye attı.Sınıf onların bu haline görünce gülme krizine girdi.Emre Hoca kendine gelmeye çalışarak;
-Okan çabuk lavaboya koş, dedi.
Ve beraber lavaboya koştular.Onlar giderken sınıf hala gülüyordu.Fatih amonyağın kapağını kapattı hemen.Onlar gülerken Emre Hoca girdi içeri.
Mustafa:
-İyi misiniz hocam?
-İyiyim ıyiyim.
Okan da geldi sınıfa.
Emre Hoca:
-Iyi misin la?
-Hocam bu ne ya ahır kokuyor bu.
-Geç yerine oğlum hadi.
Okan yerine geçince Fatih:
-Hocam çok mu kötü kokuyordu?
-Valla oğlum kaç yıldır amonyak koklarım böylesini görmedim yıllanmış mı ne olmuş!
Emre Hoca'nın cevabıyla sınıf yine gülmeye başladı.Süleyman:
-Hocam ben de denemek istiyorum.
-Emin misin oğlum?
-Eminim.
-Tamam ben karışmıyorum.Şimdi yine açıcam gel kokla.
-Geliyorum.
Dedi ve hocanın yanına gitti.
Emre Hoca uzaktan açıp kağıda damlattı ve geri çekildi Süleyman da hemen kokladı.O da hızla geri çekildi.Kıpkırmızı olmuştu.
Emre Hoca:
-Lavaboya git hadi oğlum.
Süleyman lavaboya gidince Emre Hoca da amonyağı kapattı ve dolaba koydu.Sonra sınıfa kağıdı gösterdi.Süleyman da girdi içeri.
-Ne oldu oğlum.
-Hocam birden koklayinca nefesim kesildi valla.
-Neyse hadi dışarı çıkalım temiz hava almış oluruz.
Dedi ve bütün sınıf dışarı çıktılar.




CRAZY CLASSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin