Clash Of The Titans  Nico di Angelo ff.

"Sanırım Lanetin Daha Yeni Başlıyor"

28 Ekim,1998 (Miami,Florida)

"Onunla konuşmaya devam et,sesin onu sakinleştiriyor." Medusa çığlık atarken eşinin ellerini tuttu. Gözlerini sıkıca kapamış,ıkınıyor ve onu lanetine rağmen seven adamın çocuğunu doğuruyordu.

"Bizim minik meleğimiz,annenin canını acıtma. Doğmana az kaldı,seni kucaklamama." Mark gülümseyip karısının karnını okşadı ve ufak tekmelerle şişen yüzeylere öpücükler kondurdu.

"Yüce Eileithhyia*! Dayanamıyorum!" Medusa gri gözlerini açıp çığlık atarken yılanları tıslamaya başladılar.

"Medusa! Gözlerini kapat. Az kaldı,biraz daha dayan."

Mark çaresizce eşinin karındaki şişliğe bakıyordu. Göğüs kafeslerine kadar olan şişlik gittikçe daha fazla azalıyor ve aşağıya kayıyordu.

" Mark,yardım et. Bana yardım et,bebeğimizi kaybedemeyiz!"

Mark hızla etrafını tararken gözleri ufak tahta çubuklara takıldı. Kendine ait kumsalı olan özel evlerinin bodrumunda karısı doğum yapıyordu ve onun yapabildiği hiçbir şey yoktu.

"Bana güveniyor musun?" Elini karısının karnına koyarken mırıldandı.

"Bunu gerçekten soruyor-" Medusa'nın cümlesi çığlığıyla kesilirken Mark'ın elini kırarcasına sıktı.Dişlerinin arasından hızlı nefesler alıp ıkınırken kafasını salladı. "Evet."

Mark duymayı beklediği cevapla karşılaşırken gülümsedi ve ellerini Medusa'dan aldı.

"Gözlerini kapat hayatım. Ve ne olursa olsun açma." Medusa sorgusuz dediğini yaparken yılanlar tıslamayı kestiler. Mark gülümseyip eşinin anlına bir öpücük kondurdu ve karnını son kez okşayıp ayağa kalktı.

Tahta çubukları ateşleyip birkaç elmayı ateşe attı ve Eileithhyia'ya sunak olarak sundu. Ateşe ismi fısıldadıktan sonra ufak bir duayla tanrıça karşısında bitti.

"Yüce tanrıçam,lütfen yardım edin."

Tanrıça göz ucuyla kıvranan Medusa'ya ve Perişan olmuş Mark'a baktı. Kafasını yana eğerken gözlerini kapattı ve bir süre öyle bekledi. Mark sabırsızca tanrıçaya bakarken Medusa'nın çığlık atması ve bir süre sonra hıçkırması ile ona döndü ve beklemeden kendisini yanına attı. Tanrıça derin bir nefes aldıktan sonra hızlı adımlarla Medusa'nın yanına oturdu ve gözlerini kapayan kadına baktı.

"Mark,dayanamıyorum." Medusa hıçkırırken konuşuyor ve sürekli çığlık atıyordu. Tanrıça biran anlayışla baksa da hemen kendine geldi ve Medusanın bacaklarını oynatarak arasına yerleşti. İki elini havaya kaldırdıktan saniyeler sonra ellerinde beliren bez parçasıyla Medusa'nın üzerini örttü ve doğuma yardım etmeye başladı.

Medusa gözlerini açıp tavana dikerken gri gözlerinden yaşlar şakaklarına doğru akıyordu. Mark elini tuttuktan sonra diğer elini karnına koydu ve Medusa'ya fısıldadı.

"Gözlerini kapat aşkım,sakinleş."

Medusa gözlerini kapatırken derin nefesler almaya başladı. Mark Medusa'nın şakağına bir öpücük kondurup karnındaki elini hareket ettirdi ve fısıldayarak bir ninni söylemeye başladı.

"Mark," Medusa inleyerek Mark'a kafasını çevirdi ve diğer eliyle uzanıp yüzüne dokundu. Gözlerini bulup kapatırken kendi gözlerini açtı ve Mark'a baktı. "Onu sakinleştiriyorsun,söylemeye devam et." gülümserken gri gözlerini başka tarafa çevirdi ve gözleri renk değiştirirken onları yumdu.