Önce gülüşlerini sarsın, tebessümlerini
Daha sonra saçlarından asarsın kendini karanlığa
Sevdanın ipi dolanınca boynuna
Boğuk boğuk çıkar çığlıkların
Kimse duymaz sesini
Duysalar da anlamazlar can verdiğini
Düpedüz intihardır bu
Zalimliğin, kalleşliğin intiharı
Yokluğun, yalnızlığın
Dost deyip sırtından vuranların intiharıSen hiç kendin yazdın mı ölüm fermanını
Kalemin kirpiklerin,
Mürekkebiyse kanın olur anlayamazsın
Yazıların süslergecenin karanlığını
Kim okursa okusun
Ne idrak edebilir yazdıklarını
Ne de anlar senin halinden
Ağlarlarsa sakın kanma onlara
Sahtedir onların gözyaşları
Birkaç gün geçmeden unutulursun
Batan bir güneşin ardındanYokluğun gecesinde
Genç bir kız astı kendini yıldızlara
Kana buladı gökyüzünü
Gözyaşları yağdır yeryüzüne
Kimse anlayamadı
Yıldızların parlaklığı o genç kızın gözlerindendi
Maviydi o kızın kanı
Gözyaşlarıydı yağmur olup yağan
Fakat kimse bunun farkına varmadı
Çünki o kız sonsuzluğa gömüldü
Batan bir güneşin ardından...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ankanın Küllerinden
PoesíaKırılmış, yarım kalmış bir kalbin hikayesi bu. Unutulmuş bir kalp. Bir yanı hep eksik. Gözleri, elleri hep yalnız. Sahip olduğu tek şey AŞK..