22 Mart,2016 (Atlantic Sity,New Jersey)
Kafeden çıkıp hızlı adımlarla arabama ilerlerken bedenime titreşimler gelmeye başladı. Ama Eva veya Hades geldiğinde olduğu gibi hoş bir uyarı değil,damarlarımda ki tüm kanın vücudumu terk etmesini söyleyen bir tür enerji patlaması gibiydi. Arabayı çalıştırırken dikiz aynasından arkama baktığımda üç takım elbiseli insan,siyah bir jeep'e binmişler ve bana,daha doğrusu arabama bakıyorlardı.
Arabamı çalıştırırken telefonumla babamı arıyordum.
"Alo,Angela?"
"Tam üç taneler ve bu sefer ne yapacağımı bilmiyorum. Hızlı ok atabilirim ama üçünü aynı anda deviremem."
"Neredesin?! Hemen söyle,yardıma gelirim. Tek başına değilsin hayatım,birlikte halledebiliriz." Kafamı sallarken gaza biraz daha bastım.
"Sen bir insansın baba ve ailemden geriye kalan son kişisin,seni de tehlikeye atamam. Sadece Hades'e haber ver ve kamp işini halletmesini söyle."
"Ang-" telefonu babamın suratına kapatırken alt dudağımı sertçe ısırdım. Kendime güvenirdim evet ama yersiz öz güvenim yoktu. Üç devi tek başıma deviremezdim,yanımda Hayalet olsa bile diğeri mutlaka boşluğumuzdan yararlanır ve bizi ezer geçerdi.
Gözlerimdeki ufak damlalar camdan içeri giren sert rüzgarla savrulup arka koltuğu ıslatırken gülümsedim ve gaza biraz daha bastım.
"Hayalet,kemerin altına gir." Kafasını iki koltuğun arasından uzatan Hayalet'e seslenince havladı ve kemerini taktı. Onun için arkada ki koltukların kemerlerini takılı bırakırdım,burnunu soktuktan sonra kendisi geçerek kemerini bağlayarak olası bir savrulma durumunda kendisini savunurdu.
"Bu sefer biraz zorlu olacak dostum,senden istediğimde kaçmalısın. Tamam mı?" Hayalet iki kez havlarken hızımı arttırmaya devam ettim,yetişiyorlardı.
"Planım olmasa sana böyle söylemezdim Hayalet,plana sadık kal. Beni normal şartlarda bırakmayacağını biliyorum." ona kızarken hırladı ve bir kez havladı. Gülümsedim. Planım yoktu,bu sefer ölümden kaçamazdım ve tek isteğim kendim ölürken başkalarını yanımda götürmemekti.
Eğer babama Hades'e haber vermesini söylemeseydim muhtemelen endişelenir ve bana ulaşmaya çalışırdı.
Bana ulaşmaya çalışırdı!
Ufak bir inlemeyle alt dudağımı daha çok ısırdım ve telefonumu açık camdan dışarı fırlattım. Lanet olasıca teknoloji! Bana ulaşabilir ve kendini öldürtebilirdi.
Yaratıklardan birisi camdan sarkıp dışarı atlarken yuvarlanarak durmuştu. Gaz pedalına tüm ağırlığımı verirken vitesi değiştirdim ve arayı açtım. Az kalmıştı,diğer yarı tanrıları buradan hissedebiliyordum.
"Hadi!" bağırırken benzin göstergesine baktım. Araba yavaşlamaya başlamıştı,benzinim bitiyordu.
Çığlık atarken soluklanmaya başladım. Dikkatli düşünmezsem dev yemi olabilirdim.
"Hayalet senin kapını açtığımda birlikte dışarı atlayacağız,ormanda cüsseleriyle fazla hareket edemezler. Ormana doğru koş ve beni duyabileceğin mesafede dur. Asla kendini gösterme. Beni anlıyorsun dimi?!" Ben bağırırken Hayalet üç kez havladı,bu beni dinleyeceğini ama planın hiç hoşuna gitmediğini söyleme şekliydi.
"Güzel. Uslu dur oğlum,asla plandan şaşma. Ben ne kadar bağırırsam da-" yutkundum ve gözlerimi kırpıştırdım. ",çığlık atarsam da asla gelme. Ben seni çağırmadıkça asla ama asla gelme!" Hayalet beni onaylarken birkaç tuşa bastım. Açıkcası ne işe yaradıklarını bilmesem de babamın daha önce böyle yaptığını görmüştüm. Şeritten şaşamadan otomatik bir biçimde ilerlemesine yardım ediyordu. Belkide oto-pilottu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Clash Of The Titans Nico di Angelo ff.
Fanfiction"Sevgili günlük; İşte sana son dizelerim! Sonunda kurtuluyorsun benden,ha-ha. Ne hoş. Biliyorum doruklarında yaşadığım duygular boğdu seni,kafamı karıştıran düşüncelerimi tek tek yazdım sana.Hayatımın her bir parçası sendeydi ama şuan yaşayacak bir...