Koşarak Calum'a sarıldım. Her zamanki gibi çok güzel kokuyordu. Belimdeki elini gevşetip bana baktı. Burnuma küçük bir öpücük kondurdu ve "yine çok güzelsin" dedi. Üzerimde askılı beyaz göbeği açık bir sporcu tişörtü ve altımda dar yüksek bel kot vardı. Cal'a baktım. Tek dizi yırtık siyah dar pantolon ve beyaz uzun bir tişört vardı. "Sende her zamanki gibi çok seksisin" etrafıma baktım ve bir kaç kızı sevgilimi süzerken buldum. "Ama böyle giyinmeye devam edersen her an katil olabilirim." Güldü. "Benim sadece tek aşkım var..." Sırıttım. "...peluşlarım" dediği an ona baktım ve sinirli bir bakış attım. "Tamam şaka yaptım. Sensin " Ondan ayrılıp elini tuttum. "Gidelim "
Arabaya bindiğimde camı açtım ve bu sıcak yaz ayında soğuk rüzgarın suratıma esmesini bir mucize olarak gördüm. Radyoyu açtım ve duyduğum müzik sayesinde son sesi açtım. If ı could fly çalıyordu. Şarkıyı söylerken Calum'a bakıp elini tuttum. Calum o lanet olası tatlı gülüşünü ortaya attı. Gebermemek mümkün değil.
Calum arabayı park etti. Camı kapatıp kapıyı açtım. Ayağıma giydiğim siyah topuklu bot tarzı ayakkabılarımla oldukça cool duruyordum. Siyah gözlüklerimi gözüme takıp ilgiyi üzerime çekmiştim. Cal yanıma gelip bu kız sahipli bakışı attı ve belime sarıldı.
"Kahve alıcam sen istersen dur sana alırım "
"Tamam"diyip dudağına küçük bir öpücük kondurdum. Duvara doğru yaslanıp telefonumu çıkardım. Twitter da gezinmeye başladım. Önümde bir arabanın durmasıyla kafamı kaldırdım.
"Şşt canım bakar mısın" etrafıma bakındım.
"Evet sana seslendik" gözlüklerimi çıkarıp saçımı geriye attım.
"Ne var ne istiyorsunuz"
"Sadece seni istiyoruz" arabanın camına yaklaşıp
"Ne dedin.beni mi istiyorsunuz"
"Evet canım"
"1. bana canım demeye devam edersen senin canın kalmıyacak ve 2 ben beni her istiyeni kabul etseydim sana sıra gelmezdi" çocuk ağızı açık bi şekilde bana bakarken Calum arkadan gelip belime sarıldı. Sinirli bi sesle "bi sorun mu var"
"Yok aşkım. Arkadaşlar yol sordular. " Calum kulağıma eğilip "umarım benim yollarımı sormamışlardır"diye fısıldadı. Gülmeye başladım.
Kahveyi bana verdi. Arabaya binip Mila'yı aradım.
"Nerdesiniz "
"Sence sabah nerde olabiliriz"
"Tamam detaya gerek yok anladım "
"Sevindim ee noldu"
"Biz Cal ile dışardayız akşam bara falan gidicez gelicek misiniz"
"Tamam geliriz" telefonu kapatıp cebime koydum ve kahvemi yudumladım.
xxxxxxxxxx
Calumların evine gelmiştik. Evet Calumların çünkü evde 4 kişi kalıyorlar. Eve girdiğimde içerideki bira kokusuna alıştığım için tepki vermedim. Yerde duran şişeler cips poşetleri dağınık yataklar hepsine alışmıştım. Koltuğu düzeltip oturdum. Cal mutfağa gidip su içti. Ayak seslerinin geldiği yöne kafamı çevirdim. Ash yeni uyanmış olmalı ki gözlerini kaşıyarak ve uykulu bir halde aşağıya iniyordu.
Ayağı kalkıp yanına gittim. Sarıldım. Çünkü çok tatlı görünüyordu. O da bana sarıldı. Calum kıskanmış olmalıydı ki bize kötü kötü bakıyordu. Her ne kadar sevgilim Calum olsada Ashton'ı çok seviyordum.
Koltuğa oturup Ashton'la uğraşmaya başladım. Telefonunu alıp yanaklarına dokunuyordum. Onu rahatsız etmek çok eğelenceliydi. O sırada kapı çaldı. Calum ayağı kalkıp kapıya yöneldi. Kapıyı tam açıcakken kapı açılıp Calum'un suratına çarptı. Hemen ayağı kalkıp yanına gittim. Bi yandan gülürken diğer yandan Calum'un kafasını kendime çevirdim. Kapı sert gelmiş olmalıydı ki burnu kanıyordu. Kapıya baktığımda Mila ve Luke sırıtıyorlardı. Onlara sinirli bi bakış attıktan sonra Calum'a tekrar döndüm. Sandalyeye oturtup kafasını aşağıya eydirdim ve pamuk getirdim.
Önüne çömelip burnundaki kanları temizledim. Kan akışı durmuştu. İçimden bir 'oh' çekip eline burnuna koyması için buz torbası verdim. Koltuğa geçtik ve Calum'a sarıldım. Onu çok seviyordum. Onun canı acıdı mı benimde canım yanıyordu. Kavuşmamız her ne kadar zor olsada onu yinede çok seviyordum. Şimdi siz nasıl kavuştunuz diye sorarsanız bi dahaki bölüme...
Selammmm. Yeni hikaye yeni kurgu. Bir Calum ff. Umarım beğenirsiniz ki beğeniceğinizi umuyorum. Sizleri seviyorummmmm. Henüz erken ama vote ve yorumları boş bırakmazsanız yazarınız çoook mutlu olur 😘😘
