Kerhaneye düşeli bugün tam 3 yıl oldu. Hiç hayal etmediğim yerdeyim. Aslında bambaşka hayallerim vardı. Ahlaklı,dürüst bir eşim olsun ve ondan da çocuklarım olsun diye hayaller kurardım, tüm genç kızlar gibi. Henüz 23 yaşında olmama rağmen 80 yaşında menopoza girmiş kadın gibi hissediyorum kendimi. Sevgi nedir bilmiyorum, kimseyi sevmedim kimse de beni sevmedi... İnsanların bir çoğu evli ve muhtemelen çocukları olduğu halde para karşılığı bedenime sahip olur, işi bittikten sonra da gerçekten merak etmiş gibi buraya nasıl düştüğümü sorarlar... İçimden güler ve hadi git derim. Git aldattığın kadına git, git ahlaksız olduğun halde ahlak dersi verdiğin çocuklarına git... Bugün 25 yaşında olduğunu tahmin ettiğim müşterim geldi. Uzun boylu sık saçlı ve oldukça yakışıklı biriydi. Hayatın da ilkkez ilişkiye gireceği her halinden belliydi. 3 yıl da artık kimin evli kimin bekar ya da kimin ilişki konusun da tecrübeli kimin tecrübesiz olduğunu gözüne bakar bakmaz anlayabiliyordum. Zaten hayatın tek öğrettiği şeyde buydu bana. Oldukça çekingendi. İlkkez ilişkiye girenlerde bulunan olağan şeyler onda da vardı. Korku, başarılı olup olamayacağına dair endişe, utangaçlık vb. duygular. Hiç aşık oldun mu ? diye sordu. Bu soru karşısında oldukça şaşırmıştım.Beklemediğim bir soruydu. Çünkü buraya gelenlerden biri ilkkez aşık olup olmadığımı sormuştu. Bana çok uzak olan bu konu karşısında ne cevap vereceğimi bilemez olmuştum, aklım durmuştu sanki. Titrek bir sesle hayır dedim. Hiç mi ? diye tekrar sordu. Hiç dedim. Bugüne kadar varolan ama farkında olmadığım içimde kocaman bir boşluk olduğunu hissetmiştim. Sevgi nedir bilmeyen sevmek ve sevilmek nedir bilmeyen birinin aşka da uzak durması heralde normal birşeydir diye düşündüm. Aklımda bu düşünce dönüp dururken diğer yandan da soyunmaya başlamıştım. Üzerimdeki tişörtü çıkartmıştım. Üst tarafımda sütyen ve altımda mini etek kalmıştı sadece. Sütyenin kopçasını çözerken soyunma lütfen dedi. Buraya ilişkiye girmek için gelmedim dedi. Şaşırmıştım yine. Şaşkınlıkla birlikte peki buraya ilişkiye girmeye gelmedin de hatrımı sormaya mı geldin dedim espiri bir şekilde. İkimiz de gülüştük... Ben ,ben şey... Söylemek istediğini söylemiyordu kekeliyordu. Lütfen rahat ol, madem buraya ilişkiye girmeye gelmedin otur konuşalım derdin neymiş öğrenelim dedim... Yatağın üzerine oturduk. Ben dedi. Yine takıldı. Tekrar ben dedi ve bu sefer devamını getirdi: Ben bir kıza deli gibi aşığım. Ona olan sevgim yüzünden hiçbir kızla ilişkiye girmedim. Her kızda onu arıyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse buraya artık kontrol etmekte zorlandığım cinsel duygularımı tatmin etmek için gelmiştim. Ama yine yapamadım aklıma o geldi. Seviyorum onu tüm kalbimle, bedenimle, ruhumla. Sen aşk nedir bilmediğin için belki de şuan bana içinden gülüyorsun kahkaların en büyüğüyle. Anlıyorum seni.Kızmıyorum sana kızmıyorum kimseye... Oldukça şaşırmıştım. Bu zamanda bu kadar dürüst insan bulmak oldukça zordu. Bulan da değerini bilmiyordu zaten. Ağlayarak odadan çıktı ve gitti. Kimbilir nereye gidiyordu. Belki de kendi kaybolmuşluğuna, yalnızlığına doğru gidiyordu. Kimbilir... Eee bu günlük de bu kadar. Genç üzdü beni. Demek ki aşk böyle bir şeymiş. Aşk: Dünyadaki tüm kızları tek kız yapmakmış. Paylaşım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR KADININ GÜNLÜĞÜ
RomanceKerhaneye düşeli bugün tam 3 yıl oldu. Hiç hayal etmediğim yerdeyim. Aslında bambaşka hayallerim vardı. Ahlaklı,dürüst bir eşim olsun ve ondan da çocuklarım olsun diye hayaller kurardım, tüm genç kızlar gibi. Henüz 23 yaşında olmama rağmen 80 yaşınd...