ön söz -son gün-

94 7 2
                                    

Ailesi sorunlu, arkadaşlarıyla arası sorunlu ve kendi sorunlu bir genç kızın karşısına bir de sorunlu hayat çıkarsa ne olur?

'Kafası karmakarışık olur'. Bütün hayatını etkileyen bir karar verirse ve bu karar hayatının dönüm noktası olursa ne olur?

'Kızın kararı, sorunlu hayatını bir de toz duman eder.'

İşte kızımız Öznur'un 'SORUNLU' kitabına hoşgeldiniz.

Ön söz 'o' kişisi ağzından anlatılacak diğer bölümlerde ise 'ben' ağzından.

Daha 18 olmasına iki ayı kalan Öznur son kez okuluna gider. Bütün sınav dertlerini ve mezuniyetini bitirmiş fakat mezuna kalmıştır. Ayrıca ygs ve lys'i tam bir facia olmuştur Öznur'un. Bu durum herkesin ona 'sümüklü' demesine neden oldu. Nedeni puanlarını öğrendikten sonra sümküre sümküre ağladığıdır. Okulda ki arkadaşlarının diline düşmemek için ve sadece öğretmenlerini görmek adına okula adım atar. Herkesin okulda olduğunu bildiğinden hemen öğretmenler odasına doğru gider. Kapısı aralık olan öğretmenler odasına girer. Uzun masada sandelyesine oturan hocaları Gülsüm ve Ahmet'ten başkasının olmadığını görünce somurttan suratında hafif bir tebessüm oluşur fakat kısa sürer.
Ve hayattan bir darbe daha alır.

Gülsüm hocanın "Hayatım mezuna kalan var mı okulda?" dediğini duydu ve ardından müstakbel kocası "koskoca okulda bu zamana kadar kimse mezuna kalmadı ama bu sene Öznur bu kuralı yıktı." dedi. Sitem ediyordu ve bunu biliyordu Öznur çünkü ailevi sorunlarını konuşurdu Ahmet hocasıyla. Hocası onun ailesinden ve hayattan kurtulması için elinden ne geliyorsa yapmıştı. Hakkı ödenmezdi. Ama Öznur hep aynıydı.

"Ne sorunu var anlamadım o kızın. Bu okulu nasıl kazandı aklım almıyor. Hep uykulu ve sanki uyuşturucu kullanıyor gibi. Ayrıca pasaklı her gün aynı şeyleri giyiyor ve haftadan haftaya kıyafetlerini değiştiriyor. O kızla ilgili ne dedikodular dönüyor bu okulda bir bilsen" dedi bunları zaten bilen Öznur bunların bir de dile getirilmesinden ağlamaklı hale geldi.

Ahmet hoca " Sana anlatmıştım hani ailevi sorunlarını anne ve babası okula başladığı zaman boşandılar diye. Arkadaşları da onu doğulu olduğu için yanlarına almıyorlar ama bence doğulu olmasıyla alakası yok davranışları insanları korkuttuğu için yalnız kalmıştır." son duyduyu acıyan dolu sözlere gözlerinden bir damla firar etti. Öznur böyle olsun istermiydi. Doğudan Trakya'ya gelip burada yaşamaya. Daha ikinci sınıfyayken bir çocuk önünde diz çökmüş 'Türk müsün? Kürt müsün?" diye soru sormuştu ama Öznur daha anlamlarını bilmediği soruya nasıl cevap verecekti ki. Vermemişti. Öznur'u fark etmeyen hocaları konuşmaya devam ederken daha fazla dayanamadı ve arkasını dönüp odadan çıktı.

Adım adım okuldan çıkarken zil çaldı ama kulakları az önceki konuşmadan dolayı bir şey duyamaz hale geldi. Dalgın dalgın ilerlerken fark edemediği çocuğa çarpar. İki adım gerilerken çarptığı çocuğun Özgür olduğunu fark eder. Özgür Öznur'un sevdiği çocuğun grubundan olduğu bildiği için tam gitmek üzereyken o muhteşem sesi duyar "Özür dile lan arkadaşımdan sümüklü!"

Bu ses onun platonik aşkı Emre'ye aittir. Biran da karşısına dikilen Emre Öznur'a boş gözlerle bakar. Koskoca dört yılın ardından ilk defa Emre'den bir cümle duyan Öznur artık dayanamaz.

"Bu sümüklü seni seviyor" sesi fısıltı gibi çıkan Öznur kendisi de en az Emre kadar şaşkın oldu. Bu itirafı kendine bile hala itiraf etmeyen Öznur biranda Emreye itiraf etti. Ama bir yandanda Emre'den iğrenir. Emre donup kalırken Öznur harekete geçer ve bilerek omzuna çarpıp uzaklaşmaya başlar.

Okuldan çıkıp bahçeye ilerleyince tiz bir ses kulaklarını doldurur. "Hey sümüklü baksana bir!" ses tellerinin kopması için içinden dua eden Öznur sesin sahibine döner 'Begüm'. Öznur boş gözlerle Begüm'e bakmaya devam ederken Begüm "Herkes buraya baksın!" diye bağırmaya kalktı. Sesi kulaklarını çınlatırken Öznur'un herkesin odak noktası olmayı başardı Begüm.

SorunluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin