4.Bölüm Karakola Giriş

71 4 5
                                    

Ertesi sabah kalktığımda annem çoktan kahvaltıyı hazırlamış,bekliyordu. Ama düşüncelere dalmış öylece bakıyordu kahvaltı masasına. "Günaydın annem" dememle irkildi ve gülümsemeye başladı. "Günaydın oğlum nasılsın iyi uyuyabildin mi dün akşam" dedi ama apayrı bir endişe tonu vardı sesinde. Belli etmeyerek. "Çok güzel uyudum annecim babam uyanmadını hala" dedim. Sanki birşeyi unutmuş gibi endişelenerek "oy ben onu unuttum ya" dedi ve koşmaya başladı. Arkasından küçük bir sesle ama içten bir şekilde gülmüştüm kahvaltıya oturup çayımdan bir yudum aldım. Tam çayı masaya koyduğum sırada ensemden yediğim şaplak la doğruldum. Babam "lan baba gelmeden oturulurmu masaya kerata" diyordu küçük bir gülümsemeyle. Karşılık olarak "kusura bakma baba çayım soğuyordu" dedim. Babam " iç oğlum iç gideriz birazdan şaka yaptım". Böyle deyince yüreğime su serpilmişti. Ben ve babam kahvaltımızı yaparken annem yemiyor,öylece yemeğine bakıyordu. Masanın üatündeki elini elime aldım,o anda bana baktı dedim ki "endişelenme bana birşey olmaz" o an annemin yüzünde bir gülümseme belirdi. Yemeğini yemeye başlamıştı şimdi bende daha bir zevk le yemeye başlamıştım ki babam kalktı ve "hadi giyin hazırlan gidiyoruz" dedi. Anneme "hadi hazırlanayım ben dedim. O da yemeyi bıraktı ve masadan kalktı. Odama geçtim Şulenin whatsapp durumuna baktım. Hala uyanmamıştı bende "Şule ben askere teslim olmaya gidiyorum seni mutlaka arayacağım" dedim. Giyindim tam kapıdayken annem sarıldı,ama o sarılma bende bile içimden bir şeyler kopmuş gibi bir his olumuştu. "Görüşürüz" dedim "hadi sağlıcakla" dedi ve ayrıldık. babamla arabaya oturduk. Marşı çevirdi ve motorun hırıltılı sesi geldi. Yol boyunca hiç bir konuşma olmadı. Karakola vardığımızda benim gibi teslim olan insanlar vardı. Atabayı park ettik ve dışarı çıktık. Çıkmamızla beraber babam ellerini omzuma attı ve "oğlum bak kendine çok dikkat et tamam babayım sertim ama benim de duygularım var be" dedi ve sıkıca sarıldı. Gözümden bir yaş geldi. O anki hissi giç bir şeye değişmem. Sonra babamı bırakıp hoşçakal dedim,dememle beraber hazır ol hizasına geçti. Artık asker olmuş sayılırdım. Karakola girerken babamda arabaya binmiş gidiyordu. İçeri girdiğimde bir görevli evrakları kontrl ediyordu evraklarımı kontrol etti ve geçebilirsin işareti yaptı ilerlemeye başladım tam bekleme salonuna varmıştım ki içeri bir çavuş girdi ve "ilerleyin otobüs geldi marş" dedi. Gençler olarak kapıdaki otobüse ilerledik otobüste 6 asker tam techizatlı şekilde bizi bekliyordu. Sezgilerime göre bu askerler bizim yol güvenliğimiz olacaktı. Herkes yerine oturunca askerlerden biri ayağa kalktı ve "erler bundan sonra yol boyunca ben sizin komutanınızım emrimden çıkanı görürsem örmrünüzü bitiririm" dedi. Bunu demesiyle beraber otobüs harekete geçti uzun bir yolculuk olacaktı. Bu düşüncelerle birlikte kafamı cama yasladım, 10 dakika içerisinde şehirden çıkmış karakola doğru gidiyorduk ki şehir çıkışında jandarma otobüsü durdurdu. Geçiçi komutanımızla dışarda biraz konuşup sigara içtiler. Sigaraları bitince jandarma içeri girdi ve konuşmaya başladı "ey Türk evlatları bakın siz Türkiyenin 1 numaralı koruyucuları olacaksınız,canınızı tehlikeye atacaksınız,ama bunu kimse bilmeyecek. Çünkü bunun bir önemi yok,şehit dahi olsanız en fazla 45 saniye boyunca televizyon kahramanı olursunuz sonra da başlar magazin haberleri. Fakat şunu sakın unutmayın kahramanlık bunu gerektirir. Kimse bilmesede siz Türkiyenin koruyucularısınız en dara düştüğünüz zaman düşünün ki siz bu ülkedeki geleceğimizi,çocuklarımızı koruyorsunuz. Bundan da büyük kahramanlık yoktur hadi sağlıcakla." Dedi. Bu konuşma içime iyice oturacaktı hissedebiliyordum

Son VazifeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin