The Faults in Byun Baekhyun

8.BÖLÜM - Kim Jongin

Yazar; blehmeh

Çevirenler; SeKaism & diremaniacs

*Medyayı unutmayın^-^

"Jongin dönmüş."

"Ne?!" Chanyeol ve Baekhyun inanamamazlıkla ve umutla Kris'e bakarken hızlıca kafalarını çevirdiler. Kris sertçe onaylayabildi sadece.

"88 numaralı odada– " Kris'in bitirmesine kalmadan Chanyeol ve Baekhyun, Kris ve Chen'in daha önce hiç görmediği bir hızla fırlamışlardı. İki düşman odadan çıkarken Sehun diğer ikilinin yanında belirmişti.

"Naber?" Genç olan şakıdı. "Nereye gidiyorlar?"

"Kim Jongin'e." Chen sanki gün gibi ortadaymış gibi söylemişti.

"Sen gitmiyor musun?" Kris omuz silken kısa olana döndü.

"Onu her hafta ziyaret ediyorum. Buna iznim var, unuttun mu?" Chen ilgisizce cevaplamıştı. "Gerçi bu ikiliye yok ..."

"Kim Jongin kim be?" Sehun diğerinin sözünü kesti, dışlanmış gibi hissettiğinden somurtuyordu.

"Okula başladığında duyduğun ilk ve en büyük dedikoduyu hatırlıyor musun?" Kris düşünceler içinde tavana bakan Sehun'a sordu.

"... 'Baekhyun-hyung ve Chanyeol eskiden o kadar çok kavga ediyorlardı ki bütün okul binası yıkılıyordu...'" Sehun sesi giderek kısılmıştı ama Kris ona devam etmesi için teşvik etmişti. "'O kadar tehlikelilerdi ki birisi onları durdurmaya çalıştığı zaman o kişi de yaralanmıştı...'" Kris ve Chen onaylarken Sehun'un gözleri farkına vardığında daha çok açılmıştı.

"Birisini o kadar kötü yaralamışlardı ki o kişi yarım yıl hastanede yatmak zorunda kalmıştı. İkisinin arasına girmeye cesaret edebilecek tek kişi, ikilinin de en yakın arkadaşı olan o kişiden başka kimse olamazdı. Kim Jongin."

"Onunla ilk konuşmama izin verirsen iyi olur, yoksa ben ..." Baekhyun Chanyeol'ü ittirirken söze başlamıştı ve aynı zamanda hızla koşuyordu. Chanyeol da aynı güçle ittirmişti onu.

"Hayır. Sen bana onunla ilk konuşmama izin ver ..." Chanyeol dişlerini gıcırdattı. 88 numaralı oda görünürdeydi, hemen önlerindeydi ve bu neden onlara daha hızlı koşmaları için motive etmişti. Kapıya ulaştıklarında ikisi de kapı tokmağına uzandılar, kapı tokmağını tutarlarken elleri birbirinin üstünü kavramıştı ve olabildiğince tüm güçleriyle kapıyı ittiriyorlardı –

"JONGIN!!!" İkisi de bağırmıştı, onun ismini kimin daha çok yüksek sesle söyleyebildiğini görmek için yaptıkları bir yarışma gibiydi ya da Jongin'in kime ilk döneceğini öğrenmek için gibi.

Kapı açıldığında üstünü değiştirmeye çalışan yarı çıplak çocukla karşılaştılar. Beyaz bir tişörtün içine girmeye çalışırken belli belirsiz yara izleri sıralanmıştı.

"Ahh –" Bir dev ve bir köpek yavrusu onun üstüne atlayıp onu yere düşürmeden önce güneşin öpmüş olduğu oğlan ciyaklama ve sürprizle haykırmanın arasında bir ses çıkartmıştı.

"Jongin nerelerdeydin sensiz hayat çok sıkıcıydı – "

"Kris ve onun aptal lanet olasıca sevdiği kişi olan okulun en büyük ineğiyle yüzleşmek ne kadar sıkıcıydı biliyor musun sen –

"O kadar şey oldu ki, çok şey kaçırdın sana anlatana kadar bekle – "

"Ve Oh Sehun denen yeni çocukla tanıştım ve Tanrım sikeyim o kadar sinir bozucu ki ve bana hyung bile demiyor o senin yaşında bekle tıpkı senin gibi – "