'Soğuk' , 'çok soğuk' kendime geldiğimde ilk düşündüğüm buydu.gözlerim bağlıydı ve bedenimi hissedemiyordum.Derken bir anda suda koşan ayak sesleri duymaya başladım.Gittikçe yaklaşan ayak sesleri..kusursuz bir karanlığın içerisindeyken yaklaşan ayak sesleri içerisinde, aklımdan 'Neler oluyor böyle neden bu haldeyim.'diye düşündüm ama zihnim bomboştu.
''Burada biri var'' Birisi beni kolumdan tutup yerden kaldırdığında ellerimin ve ayaklarımı hissettim.. 'bağlıydılar' ..'' Kimsin?'' nefesinin sıcaklığını duyabileceğim kadar yakınına çekti ve birden her taraf azda olsa aydınlandı.Gözlerimin ışığa alışması için bir kaç kez kırptım o sırada yanımdaki adam beni çözmeye başladı ve kolumu tutarak beni sürükledi.Çıldırmak üzere gibi hissediyordum, aklımdan 'Gerçekten ben kimim?'..Neler oluyordu böyle?.''Silahlı bu adamda kimdi?'
Hala iyi görememe rağmen adamın uzun ve kaslı vücudunun üzerindeki kısa kollu siyah tshirtün seçebildim.Tam bir bilinmezde hissederken merdivenlerden yukarıya sürüklendiğim de bir evin bodrum katında olduğumu anladım.
Birden güneş ışına çıktığımızda gözlerim ne kadar bağlı kaldı bilmiyorum ama ışıktan acımıştı.Bir kez daha alışsınlar diye kırmıştım ama bu sefer de ağladığımı fark edip göz yaşlarımı sildim.'Korkuyordum..Tanrı aşkına neler oluyor..'içimden geçirmem ile ensemden tutan silahlı adamın beni bir sandalyeye oturturdu.Etrafıma baktığımda gayet zengin bir evin salonunda 6 silahlı kişi olduğunu fark ettim.Fakat etrafta..yutkundum ve.. etrafta cesetler vardı.
Gözlerim koltuğun üzerinde duran ceset de takıldı küçük bir erkek çocuğun cesedinin üzerine uzanmıştı.Bu sefer daha çok ağlamaya başladığımı fark ettim.'Bu insanlar kimdi, benim ne işim vardı burada, bu silahlı kişilerde kim.' sürekli aynı şeyleri tekrar edip duruyordum.
''Kızın adı Ceylin ADIVAR'' karşımda, önünde bilgisayarla yemek masasının üzerinde duran gözlüklü çocuk konuşmuştu.'Profesörün kızıymış.' sonunda kim olduğumu öğrenmiştim ama yinede bir şey hatırlamıyorum.
Kısa boylu ve omuzlarından küt kestirmiş kızıl saçlı cılız sayılabilecek bir kız ve onun aksine saçları uzun ve iri yarı bir adam salona girdi.'Profesörün işini çalışma odasında bitirmişler.'' kızın sesi kayıtsız çıkmıştı.Beni kolumdan tutup sürükleyen adama ise 'Karısı da oğlunu korumak isterken öldürülmüş olmalı.Her şey bir anda olmuş belli.Saklanmaya bile fırsat bulamamışlar.''
Ne yani bu ölen insanlar benim ailem miydi. bir kez daha koltuğun üzerinde duran cesetlere baktım içimden hıçkıra hıçkıra ağlamak geldi.Hatırlayamadığım ailem için ama yapamıyordum sesimin bile çıkacağından şüpheliydim.
''Tamam hadi ekip toplanın çıkıyoruz.'' yaşının elliden fazla olduğunu düşündüğüm ama gayet dinç duran adamın sesiyle herkes hareketlendi ve yanımda duran tahminen yirmili yaşlarda olan adamın tekrar beni sürüklemesine izin verip evin arka kısmından dışarıya çıktık.
Kocaman 2 tane Jipin içerisine bindiğimizde yanımdaki genç artık kolumu nazik bir şekilde tutuyordu kafamı kaldırıp ağlayan gözlerle ona baktığımda yüzünün kasıldığını fark ettim.Bana acıyor olmalıydı.Gözlerim kaşının kenarındaki yara izine takıldığında gerildi ve karşısına bakmaya başladı.
Bir anda etrafı polisin siren seslerinin doldurmasıyla iki araç da hızla uzaklaştı.'Neden polislerden kaçıyorduk yoksa bu insanlar beni kurtarmak yerine kaçırıyor muydu.İçimdeki korku daha çok büyüdü.' Jipin çamlarını kapatmışlardı sadece aralardan seçilen yolu azda olsa görüyordum.Kendimi berbat hissediyordum. 'Hatırlamadığım bir ailem var ve hepsi ölmüştü.Şimdi elinde silah olan 8 kişiyle bilmediğim bir yere gidiyordum.'Kafamdaki düşüncelerle gözlerimin ağır ağır kapandığını hissettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MÜKEMMEL
Teen FictionSoğuk bir evin bodrum katında bağlanmış bir şekilde kendine geldiğinde etrafını saran insanlar ona 'Kimsin?' diye sormuşlardı. Doğru ya 'ben kimim?' diye düşündü. Kim olduğunu bile hatırlamayan Cey. aslında çılgın bir profesörler olan anne v...