¤•¤ 7 ¤•¤

6.9K 564 239
                                    

Büyük bir zorlukla açtığı gözlerini, sızlayan başı ile geri yumdu.

" Ahhh..Başım.Saat kaç oldu? "

Jongin, saate bakmak için
yatağının başındaki telefonuna uzandı.

"İnanmıyorum. Saat on olmuş.
Neden kimse beni uyandırmadı?"

Jongin, salondan gelen müzik sesi ile evde bir üyenin daha olduğunu farketti.
Oflayarak kalktığı yatağından kısık seste çalan müziğe doğru ilerledi.
Onu görmesi ile hastalıktan ekşiyen yüzünü iyice eşkitti.

" Heey.. Diğerleri nerde ?
Ya da sen ve ben neden buradayız?"

" Uyandın mı?
Kendini nasıl hissediyorsun?"

" Dayak yemiş gibiyim. Her yerim ağrıyor. "

KyungSoo, Jongin'e yaklaştı. Ateşini kontrol etti.

"Çok az ateşin var hala."

Jongin, KyungSoo'nun alnına koyduğu elini ittirdi.

" Noldu?"

" Gece ateşin çıkmıştı. Üstelik sayıklıyordun ve titriyordun.
Suho Hyung ve MinSeok Hyung sayesinde ateşin düştü.
Hasta olduğun için de menajerden izin aldılar. "

" Anladım. Sen neden burdasın?"

" Sana bakmak için. "

" Senin bakmana ihtiyacım yok.
Şirkete git ve pratik yap.
Hala aynı yerde hata yapıyorsun."

" Olmaz. Tekrar rahatsızlanabilirsin. Hem burada da pratik yapabilirim."

" İyi. Karnım aç.
Ne yapabilirsin?"

" Ne yapmamı istersin?"

" Ne istesem yapabilecek misin?"

" Denerim."

" Hıh. Deneyeceksin öyle mi?
Tavuk çorbası yap da görelim. "

" Tamam. Sadece tavuk çorbası mı? "

"Bunu yapabilecek misin ki?"

Jongin kendisini dinlemeyip telefonunu karıştıran büyüğüne kaşlarını çattı.

" Alo. Naber güzellik?
Bensiz nasıl gidiyor hayat?
Tabiki sıkıcı olur.
Kocan olacak adam seninle ilgilenmiyor mu?
Ahh Ahh.. Sadece biraz daha bekle. Çok para kazandığım zaman seni o adamın elinden kurtaracağım.
Ama önce bana nefis tavuk çorbanın tarifini ver.
Dur, kağıt kalem alıyorum.
Tamam. Onu da yazdım. Dikkat ederim. Oldu Canım. Teşekkür ederim Birtanem.
Sulu sulu öpüldünüz.
Kocanı da öpüyorum. "

Jongin, önünde geçen çarpık telefon konuşması ile zihninde oluşan ihtimallerin beynini yaktığını hissedebiliyordu.
Bu acayip küçük adamın başının altından fena şeyler çıkacağını görebiliyordu.

KyungSoo telefonunu kapatıp odaya koşturmuş , giyinip dönmüştü.

"Nereye?"

Himouto KyungSoo HyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin