Aşkın renkleri //SUDAE

1

Jongdae kendini bildiğinden beri boyama kitabını çok sevmişti. Banyoda, giyinirken, kendini yorgan kılıfının içine sokarak kardeşi Jongin'den saklanırken bile boyama kitabını yanından ayırmazdı. Bugüne kadar yalnızca bir boyama kitabı olmuştu. Çünkü annesi asla boyanmamış, tertemiz bir sayfa varken yenisini almazdı. Ve 10 yaşındayken, elindeki defteri aldığından beri, son sayfasını boyamamıştı. Yaklaşık 7 yıldır yeni defter alamıyordu ve bunu istemiyordu da, çünkü hiçbirinde defterinin son sayfasındaki kadar yakışıklı bir model olmayacaktı. Onun anlamlı bakışları, şekilli dudakları ve güzel suratının yerini alabilecek hiç kimse yoktu.
7 yıldır umutsuzca son sayfadaki karizmatik modele aşıktı.
Her gün defterinin kıymetli sayfasını açıp üstüne iki damla gözyaşı akıtıyordu. Bu şekilde aşık olduğu adamın defterden fırlayıp geleceğine inanıyordu. Ama bu yöntemi uygulamaya başladığından beri hiçbir sonuca varamamıştı. Jongdae'nin modele taktığı bir isim bile vardı: Suho. Başka bir ismin ona uyabileceğini zannetmiyordu.
Her gece onu yatağının yanındaki sehpaya koyup hayaller kurardı. Bu akşam, Jongdae iki damla gözyaşı yöntemini çöpe atıp yepyeni bir şey deneyecekti.
Akşam yemeği boyunca sabırsızlıkla bekledi ve yemeğinin yarısını yiyemeden odasına gittiğinde yapacaklarının hayalini kurdu.
Masasının üstünde açık olan sayfanın önüne geçti. Ve eline tükürdü. Asla Suho'ya ulaşamayacağı gibi kötü şeyler düşünerek beş damla gözyaşının yüzünden akmasına izin verdi. O damlalardan bir tanesini tükürdüğü eline akıttı. Elindeki köpüklere bakarak göz kararı yeterli olduğunu düşündüğü kadar karışımı Suho'nun kaşlarına yaydı. Aniden, lambasından tükürük ve gözyaşı yağmaya başladı ve yaklaşık beş dakika sonra Jongdae bu durumdan kurtulmak için yorganını dışarı çıkarıp kendini yorgan kılıfının içine gizlemişken yağmurun kesildiğini fark etti. Kılıfın içinden çıkmak için hareket ettiğinde elinin sert bir şeye çarptığını hissetti. Soluna döndüğünde yedi yıldır hayalini kurduğu Suho'yu yanında buldu. Çığlık atmak üzereyken suho onun ağzına yorgan kılıfı tıkarak eliyle Jongdae'nin kafasını itti ve kılıftan dışarı çıktı.
Jongdae şoku atlatıp tıpkı Suho gibi kılıftan kurtulunca Suho'yu inceledi. Ama Suho çok... kısaydı? Kendisi de kısa olabilirdi ama model dediğinin uzun boylu olması gerekirdi.
Yedi yıllık aşkından anında soğuyarak boyama kitabını eline aldığı gibi Suho'nun kafasına kitapla vurmaya başladı. Bu şekilde geldiği yere geri döneceğini düşünüyordu.

Devam edecek...