Hapşuruyordu ıslaklığı belinden dökülerek. Ne gözleri renkliydi ne de baş kaldırmıştı esnek vücudu. Baharı taşıyordu sanki; karanlık, ücra bir köşenin cam kırıklığında.
Bilmem nedendir, seçemedim gözbebeklerini.
Çıplaklığın ince kenarından ayırmıştım oysaki, başka bir zamana kalsın dercesine.
Madem kâbuslar vardı, uyumamalıydım o halde.
Saçlarımı tara, her tellerinden dökeceğim yollarına.
Saç ki yolların kenetlenmesi, yıldız parlamasıyla eşdeğer olsun.
Göz ucunda yürü sevgilim ; çünkü beynimin damarları çatlamak üzere..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadın Konuşmalıydı
PoesíaSürrealist olmak mı gerek, ruha beden aramak için? Hep bir sorular yığını halinde dolaşıyorum, cevabı gerekmiyor.