Buğlem'in Anlatımından
Bir hafta sadece bir haftada koskoca Uras Baybars'a mafya olduğunu nasıl itiraf ettirebileceğim hakkında en ufak bir fikrim bile yoktu.Tek bildiğim bu görev başarı ile sonuçlanmazsa hem kariyerim zarar görür hemde Uras Baybars değişik işkence yöntemlerini üstümde uygular ve sonunda beni öldürürdü.Saçma düşüncelerimi bir kenara bırakıp derin bir nefes aldım. Arabayı sakince park ettikten sonra restaurantın içine girdim.Etrafa göz gezdirme gereği bile duymadan yakışıklı,kendinden emin ve "Ben tehlikeli bir adamım" diye buram buram bağıran Uras'ı ve yanında sanki savaş olacakmış da karnı aç kalacak korkusuyla tabağa gömülmüş Oğuz'u görmem bir oldu.Yanlarına gidince iki öküzümüzde ayağa kalkma nezaketi bile göstermemiş Uras yüzünde yarım bir gülümsemeyle beni süzmesine rağmen Oğuz'da en ufak bir değişiklik bile yoktu büyük bir azimle yemeğini yemeye devam ediyordu.Yavaşça boğazımı temizleyip Uras'ın yanağına öpücük kondurdum.Elime Oğuz'un önündeki patates kızartmalarından bir tane alıp ağzıma attım. "Nasılsınız beyler ?" diye mırıldanırken Oğuz'un elime vurmasıyla şoka uğradım daha ne olduğunu anlamadan Uras "Siktiğimin çocuğu ne vuruyorsun lan !" diye bağırınca ikinci şoku yaşadım.Oğuz Uras'a dil çıkarırken ağzından yere düşen patatesi tekrar ağzına atınca olan oldu en son hatırladığım Uras'ın yan taraftaki sandalyeyi Oğuz'un kafasına fırlattığıydı.Arkadaşlar bilmiyorum devam edip etmemek arasındaki o ince çizgideyim eskisi kadar zevk vermiyor yazmak sadece bu alıntıyı paylaşmak istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAFYAYLA OYUN #Wattys2015
Novela Juvenil"Bu işi başaramayacaksan hiç bulaşma.Bu iş aptal sarışınlıklarını kaldıramaz." "O gerçek bir sarışın bile değil." diye mırıldandı genç adam alayla. "Gerçek bir sarışın istiyorsan benden ayrılman gerekiyor." dedi genç kız sinirle. Otoriter ses odayı...