Merhaba arkadaşlar biliyorum biraz uzun sürdü ancak takdir edersiniz ki kaliteli ve sizin sevdiğiniz şekilde uzun bir bölümü yazmak kısa bir çaba gerektirmiyor. Tabi bunu söylüyor olmam bu durumdan şikayetçi olduğumu göstermez bu kitabı gerçekten severek yazıyoruz. Tabi bunun sebebi sizlersiniz. Sevgili okurlarım hikayenin nasıl akmasını istiyorsanız o şekilde yorumda bulunabilirsiniz. Tüm yorumlarınız dikkatle okunacak ve değerlendirilecektir. Yaptığınız her oy ve yorum bizim için çok kıymetli.
Umarım beğenirsiniz.
Medya: Claire
Sanki boşluktaydım bir anda, evren ayaklarımın altındaymış gibi parıldıyordu her yer. Birkaç saniye süzüldüm boşlukta sonra da nazikçe görünmez bir zemine indim. Nedense hiç de yabancı görünmüyordu burası bana. Neler olduğunu hatırlamaya çalışıp elimle şakağıma masaj yapmaya başladım. Başım sanki içinden bir mızrak geçmişçesine ağrıyordu.
Derinden bir hırlama sesi duyuldu ve görüntü titremeye başladı. Çevremde dönerek bana saldırmaya hazırlanan yaratığı görmeye çalıştım. Öyle derinden ve öfke dolu bir hırlamaydı ki tehlikede olduğumu düşünmüştüm bir anda.
Noah
Sesimi duymamla tekrardan döndüm. Sesin nereden geldiğini anlayamıyordum. Sanki bir koro tarafından söyleniyormuş gibiydi adım. Başımdaki ağrı arttı ve hafif bir baş dönmesiyle tökezledim.
Kimsin sen? Neredesin, göster bana yüzünü!
Noah!
Sesi bu sefer daha derin, daha gür ve daha güçlüydü. Korkarak tekrar döndüm çevremde.
Devasa bir ateş karşımda parlarken ellerimi gözüme siper ettim ve geriledim. Dengemi kaybedip sert zemine çarptığım anda bir anlığına görüşüm kapandı. Tekrar görmeye başladığımda
Üç başlı aşırı tehlikeli bir yaratığın sağ pençesinin hemen yanındaydı kafam. Siyah- sarı yeleli bir aslan, gri ve uzun sakallı , sarı gözlü bir keçi ve en arkada da tehditkar bir biçimde tıslayan ve dili ile havayı koklayan yeşil bir yılan. Gözlerimi kapattım ve bir rüyanın içinde olduğumu söylendim. Öyle olmak zorundaydı, yüksek ihtimalle bozuk bir şeyler yemiştim uyumadan önce.
Gözlerini aç, Noah. Rüyada değilsin burası senin ruhun.
Yılan ince ama güç dolu sesi ile tıslayarak konuşmuştu. Az önce bir yılan benimle mi konuşmuştu? Evet kesinlikle bir rüyadaydım.
Ayağa kalk çocuk!
Aslan adeta kükremişti ve ben gözlerimi dehşet içinde açtım, hala tepemde dikiliyordu. Boyu en azından iki metre vardı ve başından kuyruğuna kadar da iki buçuk metreyi geçiyordu.
Aslanı daha fazla kızdırmamak için hemen gerileyerek çekildim ve ayağa kalktım. Geri geri yavaşça yürüyerek de onlarla arama mesafe koymaya çalıştım. Aslanın çenesi sıkılıydı ve yılan da sürekli çevreye bakınıyordu. Ancak aralarında en rahatsız edici olanı seçmek istesem keçinin direkt olarak benim gözlerime bakıyor olmasını seçerdim.
Neredeyim ben, ne oldu?
Yılan benimle alay eder gibi güldü. Hastalıklı bir kahkaha kadar rahatsız edici olan sesi zihnimin içinde çınlıyor, baş ağrımı daha kötü hale getiriyordu.
Keçi ilk defa konuştu, sesi tok ve kalındı ancak titriyordu.
Burası senin ruhunun içi, Noah. Hatırlamıyor musun, Bruce seni fena benzetti, biz de onu durdurmak, senin ciddi bir hasar almanı önlemek için araya girdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chimera'nın Laneti
ПриключенияYirmi bir yaşında babasının ve annesinin baskısından kurtulmak için ufak bir kasabaya kaçmış olan Noah hayatını o gün hayatını değiştirecek kişi ile karşılaşacağından habersizdir. Her zamanki gibi hazırlanır ve işine gider ancak 'Lanet' onun soyunu...