TAVSIYE SARKI: EMIR-YA RAB
Genç kız son bir nefes daha çekti sigarasından.Hayatının baharında olduğunu bile bile yaktı ciğerlerini son kez.Kendisine artık fazla gelen yaşamında, ayakta olduğunu belirten oksijenini boğarak çekti hemde...
Sigarasının yanan ucu gecenin karanlığında kendi varlığını ortaya koyan tek şeydi aslında.Ruhu neredeydi?Ah, tabî ya ruhunu yıllar önce kaybetmişti.
Hemen ileride sokak lambası vardı ama onun için fazla parlaktı.Işıktan nefret ederdi genç kız.Işık O'nu boğar, kendine hapsederdi.Karanlıksa eşiydi.Karanlıkta yaşar, karanlıkta nefes aldığını hissederdi.Eskiden olsa karanlıkta bir saniye kalmaya gücü olmazdı.Karanlıkta uyuyamaz, sabaha kadar annesinin gelip O'na sarılmasını beklerdi.
Anılarını hatırlayınca dudaklarına tiksindiğini belirten eğreti bir gülüş yerleşmişti.Bu gülüş O'na yanan sigarasının parmaklarına değerek kendisini yaktığını hissettirdi.Umursamadı, O'na böylesi bir gülüş bile haramdı.Biçimli kaşlarının sürekli çatık, eskiden olsa ruhunun en ince detaylarını bile yansıtan güzel yeşil gözlerinin mutlaka ruhsuz olması gerekirdi.Dudakları hep alaycı olmalıydı, O'na böyle öğretmişti adam.Başka çaresi de yoktu zaten.
Neden burada olduğunu sorguladı bir an.Bu yaptığı doğru muydu?Sağ tarafına döndü.Melek neredeydi?Sonra yavaşça sol tarafına döndü.Temkinli olmak gerekirdi.Hadi ama...Nereye kaybolmuştu şimdi bu?En azından birkaç cümle kurması lazımdı.Günah işletmesi gerekmiyor muydu?
"Siktir!" dedi genç kız sıkılı dişlerinin ardından.Şimdi gözleri nefret dolu, kaşları çatık bakıyordu.Şeytan kendisiydi ve bu fırsatı kaçırmamış yıllar önce meleği öldürmüştü.Onlar asla tartışamazdı.Sigarasında artık kendini boğacak nefes kalmamıstı.Ayların alışkanlığıyla sigarayı avucuna almış ve bir an bile tereddüt etmeden avucunda sıkmıştı.Yavaş yavaş hissizleşiyordu sağ eli.Tıpkı yıllardır kendisinin hissizleştiği gibi; ağır ağır...
Başını geriye atıp dudaklarına içten bir gülümseme yerleştirdi.İşte bu iyi hissettirmişti.Kendini hep böyle teselli ederdi.Adamın veda şeklini ve olmayan varlığını birkaç saniye de olsa böyle unuturdu.Öpücüğünü silmek asla kolay olmamıştı, sadece böyle yaparak azda olsa etkisi azalıyordu.Zaten avucundaki sigara külünün yanığı adamın öptüğü andan daha fazla canını yakmamıştı ki.Çünkü işin içinde o zaman gururu da vardı.
Avucunun acısını hissedince o sahne belirdi gözlerinin önünde: Adam nazikçe sağ elini tutmuş ve avucuna az önce kendisini hışımla öptüğü nemli dudaklarını bastırmıştı.Tekrar dudaklarına uzanmadan önce " Yine geleceğim sardunyam!" demişti.
Ani bir sinir dalgası bütün vücudunu kaplamış ve oturduğu yerden hışımla kalkıp yaslandığı ağaca bir tekme savurmuştu.O'nu düşünmek kendisine iyi gelmiyordu.Ne var ki aklından çıkarabildiği de olmuyordu.Adamı en son yedi ay önce görmüştü.Zaten sonrasıysa tam bir felaketti.
Elindeki sönmüş ve avucuna zamk gibi yapışmış sigarayı beklemeden söküp attı ve sonra kendi benliğine doğru yol aldı.O karanlıktı...Eşi karanlıktı...Ve işi de karanlıktı.Bunu şimdi söylemekten gurur duydu.Artık eski Elif yoktu.Yerine aşılamaz bir karanlık vardı.Canice bir sırıtış aldı yüzünü.Evet, O karanlığın ta kendisiydi.
Meraba millettt! evvet hıkayeyı yenıden yayımlıyorum ama sımdılık okudugunuz bolumler duzenleyerek ve daha az kufurlu bı sekılde yazıyorum artık.farkı bu.bazı nedenlerım vardı sılmek ıcın hıkayeyı ama kıyamadım yapamadım sadece yayından kaldırdım.unıverstede okuyorum sımdılerde ama memnun degılım bu sene hem kpss hem de ygs ye gırıcem ve ona gore takılıyorum.sımdılerde sıze bı soz verıyım:
okudugunuz bolumlerı duzenleyıp yayınladıktan sonra size bi bolum daha yayımlıycam ve sonra yb yazmıcam derslere odaklanıcam.ama ygs den sonra 1 bolum daha yayınlıycam bu da surprız olsun.dureumlar boyle ıste.gerı dondum bu kadar bb ::::::::D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖYLELEŞMİŞ
RomanceHayat...Tabi fazlasıyla garipti. Mavisi anlamsız; Beyazı tutarsız; Sarısı riyakar; Siyahı gerçekçi, turuncusu kalpsiz... Hepsi...Hepsi anlamsızdı. Anlatamayacağın kadar anlatılır; Özlediğin kadar nefret ettiğindi. Yağmur kadar ka...