"En Azından İhtiyacım Olanı Alana Kadar Ona Yakın Olmalıyım..."

437 33 4
                                    

9 Nisan, 2016 (Melez Kampı)

Ormanın ortasında büzüşmüş beden soğuktan titriyordu,kamp içerisinde iklim değişiklikleri belirgin bir biçimde yaşanmasa da akşam ayazında esen sert rüzgar kemiklerine kadar onu sarmalıyordu. Derin bir uykuda olan bedenine ek,bilinci bir rüyada sıkışmıştı.

Kaçıyor,saklanıyor ve ağlamamak için direniyordu. Bir labirente düşmüştü,güçleri tamamen etkisiz hale gelmiş gibiydi. Yönünü bilmiyordu,her koridorda başka bir yaratık olan labirentte canlı kalmaya çalışıyordu. Uzaklardan gelen yaratıkların gürültüleri ve yakın arkadaşlarının attığı acı çığlıklar kalbini sıkıştırıyordu.

Kalbi dışarı çıkmak istercesine kaburgalarını dövüyordu ve her an daha fazla acıya direniyordu.

"Angela." Bir kadın sesi tıslarcasına bağırdı. Kafasını hızla çevirdi,saçları yüzünü dövüyordu.

"Öleceksin!" Tıslama gidere artarken ellerini kulaklarına bastırdı. Ses labirentin koridorlarında yankılanıyordu ama kız içten içe biliyordu. Sesin kaynağı kafasının içinde bir yerlerdeydi.

Sıcak birer inci tanesi gibi yanaklarını yakarak aktı yaşları,bir koridora girdi ve sırtını labirentin duvarına yaslayıp sallanmaya başladı.

"Angela." kadın boğazı parçalanırcasına bağırıyordu,ellerini biraz daha kulaklarına bastırdı. Burnundan ince bir biçimde süzülen kan,kulaklarından akanlarla birleşiyor ve kızın etrafında toplanıyordu.

Titrek bir nefes almak istese de soluk borusunda tıkanan hava daha ciğerlerine ulaşamadan geri çıktı.Boğuluyor gibi hissediyordu. Kadın gittikçe daha fazla bağırıyor ve onu korkutuyordu.

Hıçkırdı,hıçkırdı ve hıçkırdı Pearl.

"Baba," dedi acı içinde. "sana ihtiyacım var." daha fazla ağlarken çığlık attı ve göğüsüne tırnaklarını batırdı kız. Korkuyordu ve ölmek istiyordu,buradan tek kaçış yolu buymuş gibi hissediyordu.

Ölüm ona kurtulması için verilen bir armağandı ama her şey gibi bunu da hak etmeliydi.

"Angela!" kadının çığlığı miğdesini düğümlenmesine yol açtı,ciğerleri kurumuştu. Nefes bile alamazken içinde bir şeyler parçalanıyordu.

"An-n-ne-ecim." hıçkırarak konuşurken mırıldandı ve kollarını hızla dizlerine sarıp gözlerini yumdu. Zaten karanlık olan koridordansa kendi karanlığını tercih ederdi.

"Özür dilerim." hıçkırıklarının ardı arkası kesilmezken parmaklarının uçlarına gelen dirseklerini yakaladı. Annesinin hiç görememe sebebi kendisiydi,onu korumak için uzakta olduğunu biliyordu Pearl ama içten içe farklı bir düşüncesi vardı.

Annesi onu Poseidon'dan bir parça olarak görüyordu,o annesine acısını hatırlatıyordu belki de. Ama Pearl bunu istememişti ki! O annesinin yanında ölüme bile razı olabilirdi,kendi elinde olmayan bir şey yüzünden incinmek onu yoruyordu.

"Ba-bamm için ö-özür di-di-dilerim." Pearl hıçkırıkları arasından mırıldandı ve elinin tekini kalbine götürdü. İçinde ruhları yoktu,ilkel duygular içinde yönetilmiyordu. Şuan kendi başınaydı,ona yardım eden kimse yoktu.

Şuan o,kendisiydi.

"Özü-r dil-lerim b-ba-baba." dedi mırıldanarak. Seslendiği kişinin Mark olmasını istese de o olmadığını biliyordu. Babasından özür diliyordu,Mark sadece annesinin eşi ve ona bakan adamdı. Sırf karısı için ona yardım eden,onu sevmeye zorlanan bir adam.

Clash Of The Titans  Nico di Angelo ff.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin