Rose, yavaşça gözlerini açtı.Karşısında da, yere -kendisi gibi- yığılmış olan Scorpius'u gördü.Midesi bulanmıştı; doyasıya kusmak, şu an ki tek isteğiydi.
Scorpius, 'Ne oldu?' diye sessizce mırıldandı.Elleriyle, kafasını tutmuştu.
Rose, Scorpius'un sorusuna cevap veremedi.Çünkü, kendisi de ne olduğunu bilmiyordu.Ve tabii, nerede olduklarını da.
Sonra da, etrafındaki sesleri duydu.Kimileri; yanındakine soru soruyor, kimi de kıkır kıkır kıkırdıyordu.
Rose, başını nihayet kaldırdı.Kendisine bakan; bir çift kahverengi gözler gördü.Elini uzatmıştı.
Gülümsedi ve;
'Merak etme, ben sana gülmem.' dedi.
Rose, bu çocuğun kim olduğunu bilmiyordu.Kahverengi saçları ve gözleri olan, biraz soluk tenli bir çocuktu bu.
'Hadi, kalk.' dedi, çocuk.
Rose, kendisine uzanan eli kavradı ve ayağa kalktı.
'Teşekkürler,' diye sessizce fısıldadı.Çok utanmıştı, herkes gülüyordu.
Kalabalığı yaran bir kız Rose'un yanına doğru yürüyordu.Gelince elini Rose'a uzattı;
'Selam,' dedi, sevecen ve dost canlısı bir ses tonu ile.Gülümsüyordu.
Rose, kendisine uzanan ele baktı.Ardından da, başını kaldırıp karşısındaki kıza baktı.
Olamaz! Bu... bu Hermione Granger idi! Rose'un annesi! Rose, şaşkınlık içerisinde;
'An...'
'Anlamadım?' dedi, annesi.
O kadar gençti ki ve bir de güzel... Rose, ona bakmaktan kendisini alamadı.Ona az kalsın 'anne' diyeceği aklına geldi hemen.
'Ah...'
'Yeni misin?' dedi annesi.
'...' Rose, sadece sessizce mırıldanabildi.Ama annesi bunları duyamamıştı.
'Sıkıntı çekmeni istemem.' dedi kız, üzülmüş bir şekilde.
'Ah... unutuyordum, az kalsın! Ben, Hermione.Hermione Granger.Bana 'Herm' de diyebilirsin.'
'Memnun oldum.Bende, Rose We...' Rose, aniden duraksadı.Bu geçmişti! Onlar Hogwarts'da, annelerinin ve babaların zamanındalardı! Ve babası da burada olmalıydı!
'We?'
'Werdon.' ( Salladım valla, aklıma gelmedi arkadaşlar... )
'Werdon...' diye derin düşüncelere daldı Hermione.
'Evet, Rose Werdon.'
'Memnun oldum, Rose.'
'Bende.' Rose, gerçekten de çok memnun olmuştu.Ne de olsa, annesinin ve babasının anlattığı anılardalardı! Rose, bu hikayelerden artık bıkmıştı.Gerçeği, gözünün önünde bile canlandıramıyordu.Ama şimdi, annesi karşısındaydı.
'Hadi gel.Seni Harry, Ron ve Ginny ile tanıştırayım!' dedi sevinçle.
Rose sevinçten çılgına dönmüştü;
'Olur.' dedi, ama o kadar da heyecan dolu bir ses tonu ile değil.Gönülsüzce de değil, sadece biraz daha az bir heyecanla.
Hermione, kendilerine bakan kalabalığı umursamadı.Yanındaki Rose da, kalabalığa bakmamaya çalışarak, annesini takip etti.
İçeri girdiler.Hermione durdu.
'Ah! Dur! Dumbledore'a söylemeliyiz!' dedi.
Rose, 'Evet.' dedi ve Hermione'ye takip etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Scorose: Geçmişe Yolculuk
FanficRose Weasley ve Scorpius Malfoy: 5.sınıfa giden iki öğrenci, aynı zamanda düşmanlıkları anne-babalarından gelen iki genç geçmişe yolculuk ederler. Bakalım, bu yolculuk, iki gencin düşmanlıklarını bozabilecek mi? Acaba ikisi de, birbirlerine karşı hi...