Tunç.
İki yıl önce beni terk eden ve şimdi karşımda hiçbir şey olmamış gibi duran kişi.
Sinirden parmaklarımın soğuduğunu hissediyordum ve bu yüzden ellerimi yumruk yapmıştım.Aslında bu ona sıkı bir yumruk atmayacağım anlamına gelmiyordu.Yavaş adımlarla benim bulunduğum masanın yanına doğru küçük bir adım attı ve gülümsedi.Tam o sırada sağ yanağındaki gamzesi belirdi.Bakışlarımı ellerime çevirdiğimde de gözlerimden küçük gözyaşlarım yüzümde yolunu bulmuştu.Sinirle gözlerimi kapattım ve yanağımdaki gözyaşımı elimin tersi ile sildim.
Onun burada olmaması gerekiyordu.Ben onu unutmuştum fakat o her adım attığında kendime verdiğim sözler bir bir boğazıma diziliyordu.
Buradan çıkmam gerekiyordu ve öyle de yapmaya çalıştım.Büyük adımlarla çıkışa doğru yönelirken kolumdan tutmuştu.Olduğum yerde durdum ve sinirle gözlerinin içine baktım.Hiç değişmemisti.Fakat bu sefer bakışları sert değildi aksine.Üzgündü.Sinirle kolumu çekmeye çalıştım ve bir taraftan da ona bagırmaya başlamıştım:
-"Canımı acıtıyorsun.Bırak kolumu!"
Kolumu çekiştirmeye devam ederken yavaşca bileğimdeki acı azaldı ve elini yavaşca geri çekti.Sinirle tekrardan gözlerinin içine baktım.Bu sırada birkaç masadaki yüz de bizim tarafa dönmüştü.Tekrardan çıkışa yöneldiğim sırada konuşmaya
başladı:-"Sadem"
Söylediği kelimeyle kalbim milyolarca parçaya ayrıldı ve her parça bedenime saplanan bir bıcak misali batmaya başladı.Gözlerim benden izin almaksızın bu anı bekliyormuşcasına gözlerimden yaşlar bırakıyordu.
Tek bir kelimeyle paramparça olmuştum.
Bana hep boyle seslenirdi.Nedeni bilmiyorum ama bu benim özel hissetmeme sebep olurdu.Sade değildim hiçbir zamanda olmadım ama o hep bana böyle hitap ederdi.Onunla olan anılarım film şeridi gibi gözümün önünden geçti.
Anılar.Onlardan kurtulamıyordum.
Sinirle gozlerinin içine baktım ve sert bir tokat attım yüzüne.Eli yavaşca yanağına gitti ve tekrardan bakışlarını bana cevirdi;
"Ne yüzle buraya gelirsin?Ne yüzle!"bu ani çıkışımı hiç beklemiyormuş gibi yüzüme şaşkın şaşkın baktı.
Boğazımı acıtacak şekilde bağirmıstım ve herkes bize bakmaya başlamıştı.Ama umrumda değildi."Özde,yapma"yüzüme masum ve üzgün bir bakış attı;
"Ne yapmayayım?Ha! Ne yapmayayım?Iki yıl önce beni terk edip gittin şimdide yapma diyorsun"yanağımdaki gözyaşımı sildim ve sesli bir şekilde konuşmaya devam ettim;"Sen adi pislik herifin tekisin.Senden nefret ediyorum."boğazımdaki yumruyu yuttum.
Sinirle gòzyaşlarımı sildim ve bakışlarımı dışarıya çevirdim.Tanıdık bir sima görmemle kalbim göğsümü delercesine çarpmaya başladı.Arabasındaydı ve değişik bakıyordu.Gözleri önce Tunç'da oyalandı ve sonra uzun uzun gözlerime baktı.Gözyaşlarım durmak nedir bilmezken kalbim çok hızlı atıyordu.Etraf siyah parçacıklarla dolmaya başladı ve en son hatırladıgım yere düştüğümdü.
...
"Kendine geliyor."tanımadığım bir sesin endişe dolu sözcüklerini işittim gözlerimi aralamadan önce.
Sandalyede oturmuyordum ve göğsümün üzerinde bir ağırlık vardı.Yavaşca gözlerimi aralığında birinin kucağında olduğumu gördüm.Gözlerim beni tutanın Tunç olduğunu görünce fal taşı gibi açıldı.Etraftaki insanlar bana endişeli gözlerle bakarken o
yerde oturmuş ve beni kucağına almıştı.Sinirle ellerimi omuzlarına koydum ve onu ittirdim.Hızlıca ayağa kalktım ve biraz başımın dönmesine aldırmadan yürümeye başladım.Insanların arasından sıyrılırken Ceyhun'u farkettim ama şimdi onunla konuşmak istemiyordum.Zaten o da endişeli görünüyordu ve biraz da.
Uzgün.
Hızlıca oradan çıkarken koşmaya başlamıştım bile.Sadece koşuyordum.Ve bir süre sonra uzun süre kosmaktan dolayı ayaklarıma kramp girmeye başlamıştı.
Gözyaşlarımdan dolayı etraf bulanık gorünüyordu ya da kafamın içindeki sis bulutu görüsumü bozmuştu.
Hızlı adımlarla iki sokağı daha geçtikten sonra sahile gelmiştim.Hiçkimseler yoktu birkaç kisi dışında.Denize yakın bir banka oturdum ve sesli bir şekilde ağlamaya başladım.
Hıçkıra hıckıra nefesim kesilene kadar ağladım.
Herşeyin bir kabus olmasını diledim.Sadece kötü bir kabus.
Birkaç yağmur damlası yüzume gelince gözyaşlarımı sildim ve grinin en güzel tonunu alan gökyüzüme baktım.Zaten beş dakika sonra da yağmur hızlanmıştı.
Acı.Cok ağır geliyordu.Artık bu yükü kaldıracak gücü kendimde bulamıyordum.Belki biraz sonra yapacağım büyük bir korkaklık olacaktı.Ama aldırmadım.
Herzaman ki gibi.
Dalgaların sesini duyabiliyordum.Kıyıya sertce vuruyor ve tekrardan büyük bir dalga olmak için toplanıyordu.Yavaşca kıyıya doğru yürüyordum.Parmaklarımı ıslak saçlarımı arasından geçirdim ve ağlamaktan acımaya başlayan gözlerimi sildim.
Belki onun kadar iğrenç biri için bu yaptığım şey çok saçmaydı ama onunla olan anılarım boğazıma diziliyordu ve nefes aldırtmıyordu.
Ben bunu yapmasam hatıralar zaten beni öldürecekti.
"Artık seni sevmiyorum.Yaşadıklarımızı unut.Hepsi"yutkundu ve cümlesine devam etti;
"Yaşadıklarımız hepsi büyük bir yalandı.Birdaha karşına çıkmayacağım, seni aramayacağım,sormayacağım nolur sende beni sorma."Derin bir nefes aldı ve gözlerime uzun uzun baltıktan sonra tekrardan konuştu; "Ben yapamıyorum Özde.Mutlu değilim.Bunu yaparak aslında ikimizinde iyiliğini düşünüyorum.Kendine iyi bak."O bunları söylerken ben sadece yüzüne şaşkın şaşkın bakmıştım.Yaşananlar tekrardan gözümün önünden geçerken gözyaşlarım yağmurla yarışıyormuşcasına hızlı bir şekilde yüzümü istila ediyordu.O gün söyledikleri kulaklarımda çınlıyordu.Onun sesini bastırabilirmişim gibi ellerimle kulaklarımı kapadım ama susmadı.
Denizle aramdaki son bir adımı da geri bıraktım ve kendimi boşluğa bıraktım.Ben bunu yaptıktan sonra onun sesi gitmişti ve denizle bulusmadan önce gözlerimin önünde Ceyhun'un üzgün yüzü belirdi.Gitmeden önce onun yüzünü görmek yüzümde buruk bir gülümseme bırakmıştı.
Artık herşey bitmişti.Anılar,acılar herşey.
Artık huzurluydum.
Uzun bir süre tekrardan buradayım.Sonu biraz dramatik oldu ama diğer bölüm daha iyi olacak.Neyse diğer bölümde görüsmek üzere.Tekrardan hatalarım için üzgün olduğumu belirtmek isterim. Kendinize iyi bakın.Sizleri seviyorum.Diğer bölümde görüşürüz :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADEM
Romanceİki yıl önce aşk adına kalbindeki bütün kapıları kapatan biri yeniden herşeyi unutup tekrardan birini sevebilecek mi? Yoksa onun geri gelmesiyle onu affedecek mi? Ya da onu hayatından çıkarıp yeniden aşık mı olacak en yakınına? Çok yakınına.