Uzun bir yol yürüdükten sonra sonunda iş yerine varmıştım. Girişteki sekretere iş görüşmesi için geldiğimi söylediğimde yan odayı göstererek "Derin bey odada. Onunla görüşmelisiniz." İş başa düşmüştü bir kere "Peki teşekkürler " diyerek Derin bey'in odasına doğru yola koyuldum. Kapıyı tıklayarak içeri girdim. Arkası dönük pencereden dışarıyı izliyordu. Kapının kapanma sesini duyunca arkasına döndü. Aman Tanrım. Bu oydu. Sabahki gördüğüm "sarı sakar " İşte şimdi benim sonum gelmişti. "Hoşgeldin" diyerek gayet samimi bir şekilde beni hatırlamıyormuş gibi yaparak ilk konuşmayı o başlattı. Başım hafif öne eğik, sessizce, yaramaz bir çocuk gibi hata yapmışcasına "hoşbuldum" diyebildim sadece. "Otursana" dedi yine rahat bir tavırla. Ya gerçekten sabahki yaptığımı umursamamıştı, ya da inadına yapıyordu. Oturup konuşmaya başladık. "Ne içersin" "Teşekkür ederim almayayım" (bana bu şokun üzerine bir bardak soğuk su gider galiba.) Nihayet iş görüşmesi bitmişti ve yarın bu iş yerinde Derin bey'in sekreteri olarak işe başlayacaktım. Eski sekreterini de başka birine devretmişti. Bir yandan yeni bir işe başlamanın sevincini yaşarken bir yandan da bu olayın şokunu geçiriyordum hala. Kendime içimden söve söve eve gelmiştim sonunda.
Medya:Derin