"Yağmur hayır, yapma!"
Duyduğum sesle hızla arkama döndüm.
Oradaydı karşımdaydı.
Ama bir şey vardı.
İyi değildi.
Bu beni şaşırtmıştı.
Uyuşan kollarımı yavaşca indirdim.Ne diyeceğimi bilmeyerek "Deniz" diye mırıldandım.
Deniz, benim Denizim.
Kim yıktı seni böyle?
Ağlamışmıydı yoksa yağmurdan mı gözlerinin çevresi ıslak duruyordu anlayamadım.Benim ses tonuma eşlik etti.
"Lütfen Yağmur, lütfen yapma"Bir adım attı kararsızca "Yalvarırım"
Gözüme batan damlaları geri itmeye çalıştım ama imkanı yoktu.
karşımdaydı, uzun süre gözlerimin içine bakıyordu, bana karşı en uzun cümlesini kuruyordu.Birde gözlerinde anlamlandıramadığım bir duygu vardı.
Acıma duygusu?
Yada kaybetme duygusu?
Kafamı salladım iki yana, kazanmadığın biri kaybedilemezdi.Göz yaşlarımı sildim yavaşca.
Uzatmadan başladım cümleme.
"Deniz, vicdan azabı çekme sakın bak ben huzurluyum. İnan bana daha mutlu olacağım, sende mutlu ol" Gülümsedim.
Düşen gözyaşımı sildim hızla.Son adımımı attım, vazgeçecektim yoksa.
"Yağmur! Yalvarırım dur" Diye bağırdı.
"Anlatacağım, herşeyi anlatacağım yapma lütfen"
O an beni şoka uğratan sesle sarsıldım.
Deniz ağlıyordu.
Benim için ağlıyordu.Tekrar döndüm ona göz yaşlarını sildi ardından yere eğilerek ona yazdığım defteri aldı.
Gerçekler?
Neyin gerçekleri?
Ya beni vazgeçirmek için yalansa.Defteri tutan eli titriyordu "Mesajını gördüm. Sabah vakit kaybetmeden aldım " "Hepsini, her sayfasını okudum" diye ekledi hızlıca.
"Beni nerden buldun Deniz?"
"Hepsini anlatacağım, elimi tut lütfen"
Uzattığı eline baktım uzun uzun sonra suratına baktım yalvarıyordu gözleri.
Aşağı baktım.
Elimi kaldırdım Denize.
Hızla elimi tutup kendine çekip sıkıca sarıldı.
Öyle bir sarıldı ki ayaklarımın tutmadığını onun beni taşıdığını hissettim.Sonra beni yere oturtup başladı konuşmaya.
"Korkağın tekiyim ben Yağmur. Tam bir korkak, acizim bir o kadarda. Biliyordum Yağmur ben de biliyordum. Görmüştüm onları ama uzun zaman önce. Çocuk aklımla neye uğradığımı şaşırmıştım, tiksinmiştim, sarsılmıştım. Bilirsin erkek çocukları annelerine ayrı düşkün olur annem benim için farklıydı ve seninde değerin anneme verdiğim değer kadardı.
Biliyor musun hep akıl alırdım ondan, değer verdiğimiz bizim için özel olan bir insanı nasıl mutlu hissettirebiliriz diye sorular sorardım senin için.
Hayatım mükemmel değilmiş Yağmur bunu sonradan anladım.
Bunu anladığımda hayatın acımasızlığınıda anlamış oldum.
Sana yemin ederim sana olan sevgim çok farklıydı meğerse ben seni herkesten herşeyden çok seviyormuşum, bir ailem varmış gerçek bir aile, senmişsin benim gerçek ailem. Seni kaybetmekten hep korktum ben Yağmur..."Durdu biraz derin nefes aldı ardından akan gözyaşlarıyla bana baktı.
"Neyse çok uzatmayacağım lafı,
emin olmak için takip ediyordum babanla annemi hep sokak köşelerinde rastlıyordum.
Bir gün dayanamadım ve anneme bağırıp herşeyi babama anlatacağıma o adamı mahvedeciğini söyledim, meğerse baban gitmemiş yağmur dediklerimin hepsini dinlemiş.
Bir gün beni tek yakaladı biliyorsun bizim arkadaş olduğumuzu biliyor ve salak değildir birbirimizi sevdiğimizide anlamıştır.
Bunu söylemekten çekinmeyeceğim ama o şerefsiz seni bana kullandı.
Eğer herşeyi mahverdersem, seni mahveceğini söyledi, eğer seni sevmeye devam edersem seni çok uzaklara göndereceğini söyledi.
Çocuk aklı işte korktum çok korktum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deniz
Short Story"Bu defter sensin, ben de bu deftere acizce hislerini döken acınası o kızım Deniz."