"Bence beyaz giymeliyim." Dedi tekrardan.
"Saçmalama." Dedim itiraz ederek. Kaçıncı kes bu fikrine itiraz ediyordum acaba? Bin olmuş muydu?
"Beyaz giyip ne yapacaksın hem? Gelin gibi.'Merhaba Berkay ben sen teklif etmeden önce evet diyorum hemen evlenelim' mi diyeceksin."Ofladı. "Tamam." Dedi gönülsüzce. "Hangi renk karar ver o zaman."
Elbiselerinin üstünde gözümü gezdirdim. Sonra kırmızı şık bir elbise görünce onu ona doğru fırlattım.
"Bu güzel."
Elbiseye tiksintiyle bakıp yatağın üstüne geri attı. "Hepsi çirkin bunların." Dedi. "Bana evlenme teklifi edecek Ülker. Bu kıyafetlerle güzel görünmem imkansız."
"Göksu.." Dedim. "Biz zengin değiliz. Bunlarla idare etmen lazım. Hem garsonluk yapan birine göre aşırı fazla kıyafetin var." Elime tekrar kırmızı elbisesini alıp ona attım. "Şimdi git ve giyin. Daha saçını yapacağız.
Elbiseyi aldı. "Çık dışarıda giyineyim." Dedi sonra. Telefonumu elbiselerin arasından alıp salona gittim. O üstünü değiştirirken telefonu la ilgilendim.
Özgür'e dün aramasını söylemiştim. Hala aramamıştı. Neden aramıyordu? Beni deli etmeyi çok mu seviyordu bu?
Daha fazla kendimi tutamayarak onu aradım. Onun aramasını bekleyecektim ama.. Bir gündür bekliyordum zaten.
Kaç kez çalmasına rağmen açmamıştı. Telefonu kulağımdan indirip boş boş ekrana baktım. Bir şey mi olmuştu acaba? Telefonumu neden açmıyordu ki?
"Giydim."
Göksu'dan odanın kapısını açınca telefonu koltuğa bırakıp ayağa kalktım.
"Harika olmuş." Dedim. Kırmızı,askılı bir elbiseydi. Göksu'yu çok tatlı göstermişti. Tabi o aynaya bakınca ne görüyordu bilmiyorum.
"Oldu mu?" Diye sordu etrafında dönerek. Olmadığını düşünüyor. Kötü olduğunu..
"Çok güzel." Dedim nazikçe. "Çok güzelsin."
Gülümsedi. İsteksiz bir gülümsemeydi ama olsun. Yinede gülümsemişti.
"Neyse." Dedi sonra. Tam odaya girecekken kapı çaldı. Kapıyı ben açtım.
"Hoşgeldin." Dedim Ayşenur'u görünce. Gecikmişti. Daha erken bekliyordum.
"Selam." Deyip içeriye girdi. "Naber?"
"İyiyiz. Kıyafet seçiyoruz. Bugün büyük gün. Tahminlerimiz doğruysa Berkay bugün Göksu'ya evlenme teklifi edebilir."
"Edebilir değil. Edecek." Dedi Göksu. "Nasıl olmuş elbisem?" Diye sordu sonra etrafında dönerek.
"Çok yakışmış." Dedi Ayşenur. Sonra elindeki daha yeni farkettiğim poşeti Göksu'ya doğru uzattı. "Ama sanırım bu daha iyi olur."
Göksu poşeti aldı. O poşeti açarken Ayşenur'da koltuğa oturdu. Poşetin için mor,uzun bir elbise çıktı.
"Bu çok güzel." Dedi Göksu hayran olmuş gibi elbiseye bakarak. "Hemen denemek istiyorum." Deyip hızla odaya gitti.
O odaya gidince bende Ayşenur'un yanına oturdum.
"İyi misin?" Diye sordum ona. "Yüzün asık sanki?"
"İyiyim." Dedi direkt. Yalan söylüyor..
"Bir şey mi oldu?" Diye sordum ısrar ederek.
"Helin'i bende öğrendim." Dedi. Önüme döndüm. Evet. Şu konu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adı "MAVİ"Olsun..
Teen FictionÜlker,ablasının kumar borcu yüzünden bir işe girer. Bu iş sıradan,basit bir iş değildir. Hedefi birini tavlayıp mirastan onu mahrum etmektir. Ama bu iş sandığı kadar basit olmaz. Bir süre sonra ortalık iyice karışır ve gerçek oyun işte o zaman başla...