Safiye Sultan'a doğru yürüyordu.Safiye sultanın önünde çok terbiyeli davrandı.Eğilip diz çöktü."Bu kızın adına ne koydun Cennet?",diye sordu.
Cennet Kalfa:"Hatice Sultanım."
Safiye:"Böyle güzel bir ay parçasına böyle bir isim mi buldunuz yani? ... Ben koyayım ozaman.Ismin Mâh-Peyker olsun." Mâhpeyker:Ben Mâhpeyker olmak istimiyorum Kraliçem." Dedi
Safiye dedi ki:"Cennet hazırlayın.Hünkârımıza sunulsun bu akşam.",diye emir etti.
Odadan çekildiler.Tekrar Mahfiruze Sultan ile karşılaştı.Şehzadesinide getirmişti Harem'e.
Mahfiruze:"Şehzadem gel bakalım."
Mâhpeyker çok sevmişti o küçük çocuğu.ona gülümsemişti.Osman bunu görünce ona geri güldü.Sonra dedi ki:"Sen benimle oynasana! Benimle kimse oynamıyor ben çok sıkıldım!"
Cennet Kalfa dedi:"Üzgünüm şehzadem bu gün olmaz." Dedikten sonra devam ettiler.
Bem beyaz bir elbise giydirdiler.Halvete girecekti o küçük çocuk:,,Ben istemiyorum! Birakin!" Cennet:,,Ya bu akşam Hünkârımızın koynuna girersin,yada mezara!" Korkuyla devam yürüdü.İşte oradaydı.Has odanın kapısı,yavaş yavaş açıldı.Mâhpeyker hemen yere çöktü.Ahmed gelip kaldırdı.Hemen elinden tuttu ve ona güldü.
Ahmed:,,Nekadar da güzelsin"
Mâhpeyker:Birak benı pis seni ben anneme babama gerı donmek istiyorum!"
Ahmed:,,Artık ailen burası!"
Mâhpeyker gözlerine baktı uzun uzun.
Ahmed elini alıp yanayını okşamaya başladı.Sonra bir tane öpücuk verdiler birbirlerine baktılar Mâhpeyker hünkârın kollarında uyuyu verdi.Sabah saat 12.30'a kadar has odadan çıkmamış.Meraklanan Mahfiruze Hemen birisini yollamış.Demiş ki yeni çıktı.Mahfiruzenin yüzü beyazlaştı.Korkusu buydu ki:"ya şehzadesi olursa?"