En son patates baskı resimlerden anımsıyorum mutluluğun resmini.Devamında ip baskısı resimlerde hayatın sürprizlerinin bende uyandırdığı sevinç karışımı hayranlığımın yansımasını.Birkaç yaş aldıkça ve birazda kalem tuttukça karakalem boy gösteriyor beraberinde hayatın karalıklara çalan yontma kurşun izleri.
Somutlaştırma çabasıyla soyut olan duyguların illa ki duyulara hitap etmesine gayret gösteriyorum.Somutlaştırdıkça zihin sahnelerini somurtkanlaşıyorum.Tıpkı dile getirdikçe sözcüklerin sihrini kaybetmesi gibi.
Yıllar biraz daha çaldıkça ve aldıkça hayattan sıkı bir fırça ,yağlıboya tuvaliyle başbaşa kalıyorum.Olayların boyutu burda fazlasıyla karışık ve sınırsız ve bir o kadarda cilalı.Her darbeye bir kat daha fazla fırça manevrası,her korkuya bir kat daha fazla yağlıboya sürüyorum.En üste umudunu kaybetme mavisi gökyüzünü beziyorum fakat çocuklukta her defasında yapılan parlayan güneş yok burada...
Dedim ya fazla fazla sürüyorum boyalardan sızma zeytinyağı ile incelterek ,fırça nezaketini duruma göre değiştirerek. Başlıyorum boyamaya fazla gökyüzü, fazla yeşil,fazla kırmızı,fazla acı,fazla hüzün ,fazla fazla hayal.....
Hülya Boz
07/03/2016
Niğde