YANIYOR İÇİM

'+18'Biz İyi Geliyoruz"6"

Selin'in ağzından:

Az önce ne olduğu hakkında bir fikrim yok!!!Deli gibi öpüştük...Deli gibi seviştik...Bense yorulup kucağına düştüm.Yorulmuştum...Terlemiştim.Kalkmaya mecalim yoktu.Kendimi düzelttim.Ayağa kalktım.Çırılçıplaktım ve o mavi adam muzip bir gülümseme ile bedenimi süzüyordu.Şu anda ofiste olmadaydık ama iddiasına varım,bir kez daha isterdi!

"Selin iyi misin?"

"Az önce ne oldu farkında mısın Ali?"

"Farkındayım.Bunu istedin öyle değil mi?"

"Evet istedim."

Yavaşça yerinden doğrulan Ali'nin yanına oturdum.Mavi gözlerini bana doğrulttu,ben de kabul ettim boğulmayı...

"Bak ben hala Emre'ye aşığım galiba."

"Anlıyorum."

"Anlıyorsun?"

"Evet çünkü ben de hala Didem'e aşığım."

Ali'nin ağzından:

Selin e yalan söyledim!Ben Didem'e artık aşık falan değilim.Ben ben ben başka birine aşık oldum.

Selin'in masum gülüşü,masum bakışı...Saçlarının dalgası...Dudakları...Koca gözleri..Öpülesi gamzeleri.Her şeyimle ,her şeyine her şeye karşı...Aşık oldum!!

Selin'in hala Emre'ye aşık oluşu tahmin edildiği kadar yakmadı bedenimi.Sonuçta benimdi..Benim olmuştu...

"Peki neden Ali?Neden biz birbirimizi çekiyoruz?"

"Her acı çekişimizde birbirimize iyi geliyoruz."

"Evet iyi geliyorsun."

Selin'in ağzından:

Kitli kapı önce tıklatıldı sonra açılmaya zorlandı ve bırakıldı.Ali de ben de çok telaşlandık.

"Kim ya bu?"

"Sakin ol!"

Ali kapıya yöneldi.

"Efendim?"

"Ben ben Didem!"

Oha!Didem mi?Ya bu kıza da anlam veremiyorum!Hem aldat sonra da gel kıskan.Aşık olan insanları hep üzüyorlar.

"Didem meşgulum."

"Senin için gelmedim ben.Selin'i çağırıyorlar."

Ali yavaşça yüzüme baktı ve giyin komutunu verdi.Hızlıca yerden iç çamaşırımı aldım.Üstüme giyindim.Sütyenimi üstüme geçirdim.Ben takamayınca Ali yanıma geldi.Önce sessizce gerek yok dedim.

Ama içimden kuduruyordum bedenime değmesi için...

Yavşça sırtımı ona döndüm.Kopçamı takarken sıcak elleri belimde kayıyordu.İçimde bir ürperti...

Gömleğimi de giyindim.Her şeyim tamamdı.Ali de giyinmek üzere kenara geçti.Didem in kapıdan çıktığına emin olunca ben de çıktım dışarı.Holdingin sahibinin odasına girmeden önce karşılaştığım aynaya baktım.Dağılmıştım resmen!!

Makyajım kalmamış...Gömleğimin düğmeleri yanlış ilikli.Ayakkabılarım ayrı bir telde...

Yapacak bir şey yok.Sonuçta herkesin böyle günleri olabilir.Değil mi?

Ali'nin ağzından:

Çıktı odadan.Gömleğinin düğmelerini yanlış iliklediğin farkındaydım.Ama ses etmedim.Çok daha tatlıydı öyle.Ve yapamayıp yanıma gelecekti.Ben ilikleyecektim düğmelerini...

Kapım çaldı.Ben odayı topladığımdan artık kapıyı rahatça açabilirdim.

"Ali müdür 5 dk sonra seni de çağırıyor."

"Selin girdi mi odaya?"

"Hayır hala girmemiş."

"Ohhh!"

"Ne ohu ya?"

"Sen kimle konuştuğunun farkında mısın Didem?Genel müdürüne Ali Bey diyeceksin.Okey?"

"Sen benim için mavisin."

Didem benim dudaklarına yöneldi ateşli ateşli.

"Sen benim için sadece ucuz bir fa*işesin!"

Söylediğim ama hakettiği o ağır sözden sonra kendine gelemedi.Çıktı dışarı ağlayarak.

Kapım yine çaldı. Didem olmasından endişeli bağırdım Ne var diye?

Kapıdan koca gözlü kız Selin belirdi.

"Ya ben hayatta böyle bir şey istemem ama ellerim titriyor ve ilikleyemiyorum şeyimi..."

"Neyini?"

"İşte gömleğimi."

"Tamam hadi gel."

İstediğim olmuştu.Üstüme geldi tüm tatlılığı ile.Düğmelerini açtım.Sonra aşağıdan başlayarak iliklemeye başladım.Göbeğine değen ellerimi biraz daha orada tutuyordum.İşaret parmağımı kaydırarak...Sıra göğüs kısmına gelmişti.Parmaklarımı içine soktum.İtiraz etmiyordu sanki ister gibi...

Ellerimi içine soktum ve artık düğmelerini ilikleyemiyordum.Göğüslerini sıkıyordum.O ise inliyordu.Yavaşça kafamı taşan göğüslerine götürdüm.Selin elleriyle kafamı tuttu.Bana baktı ve gülümsedi.

"İşimiz var.Hadi acele et."

Kafamı kaldırdım.Düğmelerini ilikledim ve beraber çıktık.Müdürün odasına girdik.

Selin'in ağzından:

Anlayamıyorum.Ama biliyorum.Ali bana iyi geliyor.Her şeyiyle bakışıyla tavrıyla...Bedeniyle...Az önce izin verdiğim şeyler itiraf ediyorum beni bile ürkütüyor.Esas müdürün odasına girdik.Elleriyle koltukları işaret etti.Oturduk biz de.

"Arkadaşlar şimdi ben kısa keseyim.Kardeş şirketler bir araya geliyor ve iki çalışanlarını ortaya koyuyor.Genellikle tanıtım gezisi...Daha çok tatil var.Otelde kalıyorsunuz.Böyle işte.Ben de sizi seçtim."

"Tamam biz Ali Beyle gideriz."

"Evet Selin Hanım ile gideriz de...Nerde bu çalışma?"

"Uludağda arkadaşlar."

"Tamam çok güzel.Peki ne zaman?"

"Yarın.Siz hemen şimdi çıkın eve gidin.Bavullarınızı filan hazırlayın.Yarın da yola çıkarsınız."

Odadan çıktık hemen.Ali çok sevinçliydi.Nedenini sordum.

"Neden bu kadar sevindin?"

"Ee seni daha yakından tanıycam."

"Daha ne kadar yakından tanıyabilirsin?"

"Çok daha yakından..Ya bi de Selin biz neyiz? Biz sevgili miyiz?Beraber yatıp kalkan insanlar mı?Anlamıyorum."

"Bak Ali biz birbirine iyi gelen 2 medeni insanız.Aynı acıları çekiyoruz ve yaşadıklarımız hiç kolay değil."

"Tamam işte.Bu tatil var ya!Çok güzel olacak."

Taksi çağırdık önce ben indim evin önünde.Kapıyı anahtarla açmaya çalıştım sonra annem bana kalmadan açtı kapıyı.

"Hoşgeldin Selin Hanım!"

"Hoşbuldum anne."

Arkadaşlar beğendiğiniz bir bölüm olmuştur umarım.Evet bölüm biraz kısa.Ama pazartesi günü bölümü uzun haliyle güncelleyeceğim.Şimdilik bu kadar hoşçakalın... :)