Arabanın içini kavun kokusu sarmış oldukça temizdi. Ege çok tatlıydı bu sabah, mavi jean üstüne beyaz gömlek. Bir erkeğe beyaz gömlek yakışıyorsa o erkek yakışıklıdır diye düşünürüm hep ve ona yakışıyordu. Saçları dağınık ve havaya kalkıktı oldukça karizmatik. Hafif seste müzik çalıyordu aman tanrım o çalan müzik ahhh! Lana Del Rey.. ikimizinde müzik zevki aynı mıydı?
"Günaydın Prenses" dedi nazikçe.
'Günaydın bay veliaht eni tavlamak için iyi başlangıç' dedim dalga geçer yüz ifademle.
"Kes şunu Yağmur sen farklısın ve ben seni gördüğüm andan beri veliahtlığımı bir kenara bıraktım şuan bu saatte senin için burdayım ve sen ne dersen de seninle bir geleceğimiz olacak prensesim olucaksın."
Ahhhh! Ne demişti bu şimdi? Bir yandan emir verir gibi konuştuğu için kızgındım ona bir yandan da söylediklerinin hepsi gerçekleşsin istedim. Senin için veliahtlığımı bıraktım demişti kalbimde kelebekler dans ediyordu adeta.
'Geç kalıcak gidelim' dedim gözlerimi kaçırarak. Eliyle yanağımı okşadıktan sonra arabayı sürmeye başladı.
Arada bana dönüp bakması kalbimi durdurmak için yeterliydi. 'Önüne bakmazsan toslayacak duvar beğenmelisin' dedim şakacı tavrımla.
"Sen yanımdasın kendime engel olamıyorum çok masumsun' dedi ve devamını getirdi "çok güzelsin"
Hemen okula gitmeliydik karnıma ağrılar girmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Adını Aşk Koydum
Chick-LitYeni hayatına alışmaya çalışırken hayatının aşkıyla karşılaşan yağmurun hikayesi..