-o neydi öyle?
-sus!
-abi ürküyorum o neydi?
-kapat o çeneni ve koş
Arkadan testere sesleri gelmeyi başladı.
-küçük yaramazlar sakin olun... Babacığınız sizi seviyor ve kurban olarak sıra sizede gelicek.
Ürkünç bir adam sesi geldi. Abim bi Siktir çekip adımlarını hızlandırdı. O lanet adam gecenin bu saatinde sokağımızın başında oturan, yeri geldiğinde her işe karışan, tatlı yaşlı bayan Dorothy'i öldürmüştü. Abim de bu cinayet sırasında olay yerinde olduğu için bu aptal katil peşimize düşmüştü. Pek yaklaşıyo sayılmazdı. TANRI AŞKINA ADAMIN TESTERESİ VAR VE ADAM YÜRÜYOR! Asla bize yetişemez...
-Sasha...3km ötedeki polis merkezine doğru koşuyoruz tamam mı? Oraya gelicek cesareti bile olamaz.
-Nereden biliyoruz abi? Adamın elinde testere var ve biz koşarken adam yürüyor! Kafayı yiyicem!
-Güzel kardeşim(!) Bu adam sana tanıdık gelmiyor mu? Hani biz öbür kasabadan bu adam yüzünden ayrıldık ya güzelim(!)
Doğru ya! Abim haklı... Bu sokağa geçen ay taşınmıştık. O sokaktan taşınma sebebimiz ise; babamın yurt dışına çıkması ve bizi o evde yalnız kalmayalım diye buraya göndermesi ile oldu. O sokakta da o günlerde sokağın ilk apartmanındaki herkesin teker teker öldürülmesiydi. Korkunç bir durum! Ama o heriften yine kaçamamıştık.
-Hızlan Sasha...!
Adımlarımı hızlandırdım. Az ilerde polis merkezinin ışıklarını gördüm. Testereli adamı görmek için arkama baktım. Adam testeresini kenara attı. Arkasından küçük bir alet çıkardı. SİLAH?. Hayır değil bu sanki daha insan dışı. Tamam ne olduğunu bilmiyorum tam olarak.
-Abi adamın elinde başka birşey var!
Abim arkasına döndü. Adamın elinde herhangi bir şey göremeyince bana baktı.
-Bu haldeyken benimle dalga mı geçiyorsun sen?! Hızlan gerizekalı hızlan!Artık koşmaktan ziyade bildiğin yardırıyorduk. Yük olurum diye elini bıraktım. Polis merkezinin önüne geldiğimizde hiçbirşey göremez oldum. Her taraf beyazlaştı. Ellerimle birşeyler aramaya başladım. Kaslı bir kola değince elim hızla tutundum. Ardından göçlü bir çift kol beni sardı ve ortamın havası değişti
-Abi?
Uzaktan bir ses bağırdı.
-Buradayım güzelim korkma.
Yumuşak bir şeye değdi sırtım. Bir şeye yatırılmıştım. Bir kaç tıkırtı sesi geldi kulağıma. Başımı okşayan ve hızlı nefesler alan birini hissettim.
-Tatlım neyin var?
-Abi göremiyorum. Her taraf beyaz, yardım et nolur.
-Güvendeyiz birtanem. İlaç getiricekler polisler.
-Adam?
-Sen polisin kolunu tutunca kaybolmuş. Tanınmayan biriymiş yani daha öncekileri öldüren kişi değilmiş. Bu adam piskopatça yüzüne palyaço resmi çizmiş. İzlediğimiz filmdeki Joker gibi.
-Gözlerime ne yapmış?
-Bilmiyorum. Elindeki şeyi sana doğrultmuş olmalı bir çeşit uyuşturucu sanırım. Felce sebep olan bir takım zehir de olabilir.
-Peşimizi bırakmaz o herif. O zaman ne olacak? Peki babam? Babamın haberi var mı?
Kıkırdadı. Kaşlarımı çattım. Bunda gülüncek bir şey yoktu. Altıma korkucaktım neredeyse(evet doğru okudunuz). Bir piskopat katili cinayet işlerken görüyoruz peşimize takılıyor bize kurban diyor ve benim görmemi engelliyor. Üstelik palyaçolarla sıkıntısı var.
-Sakin ol olayı çok büyüttün.
-Şakamısın sen?! Abi adam bizi öldürüyordu! TANRI AŞKINA! Nasıl sakin olmamı bekliyorsun? Ölebilirdik! O kadını nasıl öldürdü kim bilir bir sürü yarık izi vardı.
-Biliyorum kadın zaten çok konuşuyordu. Kurtulduk desene.
Kahkaha attı. Bu da kafayı yedi.Hayatımda yazdığım en uzun bölüm oldu bu herhalde. Sevdim bunu. İlk bölümde not yazamadım ama şu an hava hoş. Bu hikaye korku hikayesi değildir. Psikolojik bir hikayedir. Bu hikayeyi rüyamda görüp yazmanya başladım. Umarım beğenmişsinizdir. Haftaya görüşmak üzere.
-minik tatlı yazarınız azra
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sokağın başı
ParanormalSokağın başından başladı kabuslar. Herkes teker teker öldü ve sıra bize geldi.