Gözlerimi hafif araladığımda saat 10.45'i gösteriyordu yani bu demek oluyor ki daha alarmımın çalmasına 3 saat 15 dakika var. Yatak odamın küf kokusunun giysilerime sindiğini anladığımda midem ağzıma geldi ve üzerimdeki giysilerden hızlıca kurtulup yorganı tek seferde başımı örtene kadar kapatıp tekrar uyumayı diledim.
Gözlerimi açtığımda koşturuyordum nasıl oluyor bilmiyorum ama tekrar uyandım sandım ve koşturmaya devam ettim nefesim kesilip ciğerlerim yanana kadar koşturdum. En sonunda ara sokaklardan birine dalarken kaldırıma takılıp yere düştüm. Canım yanıyordu ama ben seviniyordum çünkü artık koşturmuyorum ve nefesim hafiften yavaşlamaya başlamıştı, ama kalbim o kadar hızlı atıyordu ki, göğsümün üzerine bakınca minik ve hızlı atışları üzerimdeki siyah yeşil tshirt'ün üzerinden görebiliyordum. Ve birden aklıma rüya kontrolü hakkında bir kaç şey geldi. Rüya kontrolü için herzaman yeşil rengi gördüğümde kendime "rüyadamıyım?" diyip gerçekte olmayacak birşey hayal ederdim. Yeşil rengi gördüğüm de birden aklıma sormak geldi ve kendime "rüyadamıyım?" diyip o an ayakkabılarımın turuncu renkte olduğunu hayal ettim. Bence 5 - 10 dakika orda hayal ettim ama gerçekte ne kadar hayal ettim bilmiyorum. İçime çekebildiğim kadar havayı çektim içime ve gözlerimi açtığım da ayakkabılarım turuncuydu ve sokağı resmen aydınlatıyordu. Anladım ki rüyadayım. Öylece yığıldım yerde biraz oturdum ve çebimde sigara paketi olduğunu hayal ettim elbette birde çakmak.. gözlerimi tekrar açtım. Hızlıca elimi cebime attım paketten bir dal çıkarıp yaktım. Duman ciğerlerime erişince içim yandı. Aldırış etmeden sigarayı bitirdim ve ayağı kalktım bir bina hayal ettim kendimce. Hızlı binaya koşturup tırmandım binanın yarısına gelince zıplayıp yere düştüm. Yerde uzun bir çatlak oluştu dizlerimin üzerine düşmüştüm ama hiç bir acı hissetmemiştim. Tekrar toparlanıp birden fırladım ve binaya tırmanmaya başladım bu sefer tam tepesine gelirken aşşağı doğru zıpladim. Bu sefer ise sırt üstü yere düştüm.. O kadar canım yandı ki omurgamın karnımdan çıktığını sandım. Ayaklarım uyuşmuştu, nefes alamaz olmuştum. Ama bunlar bana engel değildi. Beyin bedava diyip düşüncelerimin içine daldım. Vücudumun etrafında dolaşan bir daire hayal etmeye başladım mavi ve ateşten bir daire, zihnimde o daireyi büyütüp bana güç verdigini ve canımın yanımın artık yanmadığını uzun süre hayal ettim. Gözlerimi açtığımda mavi bir daire etrafımda dönüyordu.. tüm enerjemi toplayıp tekrar koşturmaya başladım. Binaya yaklaşırken hızımı biraz daha artırdım ve tırmanmaya başladım. Binanın sonuna yaklaştığımda zıpladım ve gözlerimi kapatıp bir uçak gibi veya bir kuş gibi havada süzüldüğümü hayal etmeye çalıştım ama ne yaptıysam hayal edemedim çünkü aklıma sürekli bir kız geliyordu,
Saçları altın rengi, gözleri okyanus kadar mavi, teni ise bir vampirin teni kadar beyaz ve soluk.
Gözlerimi hızlıca açıp tekrar kapattım ve bir kere daha uçmayı hayal ettim. Binaların üzerinde süzüldüğümü ve okulun üzerinden geçerken beni sevmeyen popüler çocuklara haraket çektiğimi..
Gözlerimi açtım ve olmuştu uçuyordum. Evet gerçekten olmuştu.
Suratıma vuran havayı hissediyordum. Parmak uçlarımdan geçen havayı hissettiğimde daha da fazlasını istedim fakat kulaklarıma alarmımın sesi geliyordu. Neredeyse kulaklarım kanamaya başlayacaktı. Kendi kendime artık uyanma vakti geldi dedim ve kendimi aşşağı bıraktım. Yere düşmüştüm tekrar canım yanıyordu.
Uyanamıyordum. Tam olarak 8 kez kalkmayı veya o mavi çemberi hayal ettim, tekrar o kız düşüncelerime girip tüm herşeyi karıştırıyordu.
Uyanmam gerekiyordu. Alarm 3.kez çalıyordu, yine kulaklarımı çınlatıp bana küfrettiriyordu. Nefesimi tutup kendimi uyandığıma ikna ettim. Gözlerimi kapattım.
Birden kulaklarım çınlamaya ve ellerim titremeye başladı. Tam o gözlerimi açtım. Ve karşımda