"Geleceğim bekle dedi gitti.
Ben beklemedim , o da gelmedi,
Ölüm gibi bir şeydi ama kimse ölmedi.". -Özdemir asaf-
Edit şarkı: Nükler başlıklı kız- Son söz
Hep mutlu sonsuzu arayanlar şimdi mutlu bir gelecek arıyor çünkü aşk denen üç harfli kelimeye kimse inanamıyor.İnsanların birbirine verdiği güveni şimdi sessizlik arıyordu.Galiba bende güven eksikliği vardı. Yada her neyse...
Dün İstanbul'u gezdikten sonra okula aşvuruya gelmiştim. Biyolojik olmasada bir teyzem vardı. Onu anlamıyorum da şimdiye kadar kimsemi bir şey anlatmaz. Annemin yani gerçek annemin öldüğünü öğrenmekde ayrı birşeydi. Hatırlamadığım bir kadın için üzülemiyordum.
Bu akşam annemle babam beni kontrole geliyordu. Yani babam teyzeme güvenmiyorum demiyor da. Eda ile kek yaptık. Elimdeki kenarları kırılmış abime doğum günü için aldığım yakutu cebime koydum. Bugün herşey son bulacaktı.
Gerçekler benim yüzüme ne kadar sert vurduysa benim yokluğumda onlar için öyle olmalıydı."Irmak" yaklaşık yarım saattir boş televizyona baktığıma göre delirmiş olmam yüzde ellisekizbinyüzdoksansekizyüzüç tamam kesin delirdim.
"Ne var Eda" garibimin haberi ancak Justin bieber'in Muş'u keşfetmesi gibi olacaktı. Ona anlatamamıştım. Bana kızacaktı belki ama hak vermeliydi. Kendimi bir an boşlukta hissettim.Kapının ziliyle onlara sarılmamak için ayağa kalkmadım.
Teyzem" ben bakarım aman kalkmayın" koltuktan kalktım. Biraz sonra elinde bavullarla içeri giren babama baktım. Baba. Bu kelime ne kadar boştu. Annem elindeki küçük valizi bırakıp bana koştu. "Ne kadar özlemişim kuzum " anne olmak o kadar kolay bir kelimede değildi. Babalık sonradan öğrenilen annelik ise daha değerli bir şeydi. Doğurmuş olmasada bu yaşıma kadar kızım yerine koymuştu. Sarıldı, sarıldım, sarıldık. Ben onu bırakacak kadar düşmemiştim. Şimdiye kadar o vardı bundan sonra da o olacaktı.
Ayrıldığımızda boşluğu tekrardan hissettim. Kız çocukları babalarına aşık olurdu ya hani o benim babam değildi ki aşık olayım. Birden bire babama oluşturduğum bu öfke de neydi ama içimdeki bu his herşeyin başlangıcı onun olduğunu söylüyordu. Herkes sarıldıktan sonra Eda ile çayları getirdik."Irmak"kafamı çevirdim."Bugün sende bir şey var farklısın dünden beri bilmeden birşey mi yaptım anlat bana" Eda bu garip durumu anlamıştı.
"Eda sana söylemeden bir şey yaptım. Söz akşam her şeyi açıklayacağım eğer söyledikten sonra yanımda olmazsan"
"Ne demek bir şey yaptım yaptığın her neyse ben senin yanındayım. Unuttun mu? Biz kardeşiz" Eda her zaman dürüst bir insandı. Çayları içeri geçirdikten sonra annemin yanına oturup sarıldım. Eda kekleri tabaklara böldükten sonra annemin sağına oturup sarıldı. "Kızım sende bir şey var söyle bana yoksa siz kavgamı ettiniz? ". Eda hemen lafa atlayıp beni toparladı. "Yok canım ne kavgası biz kavga etmeyiz teyzecim nerden çıkardın sen bunları" Eda hak vermiş gibi kafamı salladım. "Aferim benim kuzularıma nasılda tatlı tatlı anlaşıyorlar bak Harun" babam kısa süreliğine bize bakıp güldü.
Akşam gülüp geçirmiştik. Annem bir ara teyzemin gaza getirmesine ayağa kalkıp ben İstanbul'a tanışıyorum deyince daha çok gülmüştüm. Söylediğim şeylerden sonra bu kadar içten gülecek miydim merak ediyordum. Odama gidip rahat bir pijama takımı giyip aşağı indim. Annemle teyzem fısır fısır konuşuyorlardı. Kesin teyzem beni anlatıyordu. Eda'da pijama elbise giyip aşağı indi.
Saate baktığımda daha dokuza çeyrek vardı. Cebimden telefonu çıkarıp abime mesaj attım.
'Her şey bugün gerçeklere kavuşuyor abi' Eda gözünü dikmiş telefona bakıyordu."Sen benden ne saklıyorsun bilmiyorum ama sonunda sinirlenmeyeceğim bir şey olsa iyi olur küçük hanım o zaman görüşürüz".Kendine iyi bak Eda.
Belki oyun baştan yazılmış kaderimizdi.Belki kaderimiz tesadüf eseriydi.Aman neyse sonuç yine aynı yola çıkıyor.Babam karşımdaki koltuğa oturdu annemde hemen yanı sıra.Sessizlik kelimesini sevmekten yorulmuştum. Eğer sessizliğim bozulursa ergenliğe girip 'sessizlik eşittir galp ben' yazıp sosyal aleme akmak istiyorum. Ne var yani herkes yaptı . Yaptım, olacak.
Bir süre sonra teyzem herkese 'iyi geceler' deyip odasına çıkınca içeride annem ben ve Eda kalmıştık. Annem Eda ile sohbet ederken daha çok bana bakıyordu. Bendeki bu değişikliği anlayan da tek o değildi.Eda yatmaya gidince annem yanıma oturup sarıldı."Kızım neyin var? bir şey mi oldu burada sana bak eğer erkek arkadaşın varsa onunla bir problemin varsa anlat yavrum".Gözümden düşen damlayla annem beni daha çok sıktı. Babamda gözlerini boş televizyondan ayırıp bana bakıp konuştu."
"Her şeyi öğrendin mi?" kafamı sallayınca annem araya girip "bu ne demek oluyor her şey ne demek Harun kızım nasıl öğrendin".Kısa süre sonra kapıda çalan zille ayağı kalkıp kapıya baktım.
Kapıdan girdiğimde Irmağın yıkılmış halini görünce nefesim tıkandı.Onu ağlarken görmek daha da çok canımı yakıyordu. Kenan'ın aldığı mesajla hemen yola çıkıp soluğu burada almıştık. Madem her şey açıklanacak Kenan'ında burada oması kardeşini koruması gerekiyordu."Irmak ne bu halin" içeriye geçince yerde oturarak ağlayan kadın ve Harun bey her şeyin açıklandığının kanıtıydı."Abi" dedi güçsüz çıkan sesiyle kadın yerden kalkarak karşısına dikildi."Irmak yavrum dinle ne olursun".
"Neyi dinleyeceğim ha neyi gerçek annem olmadığını mı babamın aslında var olmadığını mı yanlışımı bu hayat gibi sizinde yalan olduğunuzumu . Neyi görüyor musun beni hayal kırıklığımı, nefretimi, kinimi gör bak çekinme.Şimdiye kadar sözünüzden çıkmadım siz bana çok gördünüz bir gün abimin olduğunu öğreniyorum öz abimi .Gerçekte bir ailem olmadığını öğreniyorum." kenarda duran çini vazoyu camdan olan duvara attım. Kırılan sesle teyzem ve Eda şaşkın bir şekilde yanıma geldi. "Teyze sende biliyorum deme ne olursun" teyzem ses vermeyip bana yaklaşınca "gelme sakın yaklaşma".
"Yavrum kızım her şeyi anlatırım yeter ki dinle bizi dinle. Hiç mi güvenemedin ne olursun bir kere şans ver bize hak vericeksin". "Yeteeer sus artık senin yüzünü bile görmek istemiyorum baba bana yaptığınız kötülüğü ömür boyu çekersiniz inşAllah." İçimdeki öfke bedenimi esir geçirmişti . Eda'nın elini tutup kaldırdım ağlıyordu."Ağlama ne olursun" deyip gözlerindeki yaşı bir abla kılığıyla sildim.O benim umutsuz gecede bulduğum fenerimdi. Bana yol gösteriyordu.
"Abi gidelim ne olursun" Koray'ı kapıda yeni görmüştüm. Daha önce böyle bakmamıştı bana daha çok düşünceli gibiydi."Sen her zaman güçlüydün küçükken bile sen benim kardeşimsin sen Irmak beyt'sin". Annem dediğim o kadın oturmuş ağlıyordu.Babam ona destek verircesine omzunu sıkıyor elini tutmuştu.Bir an sendelediğimde Koray hemen kuçağına aldı.Teyzem bana yanaşmaya korkmuş şekilde ağlıyordu.Kucağından inip abime sarıldım.Sonra teyzeme " ona iyi bak olur mu soğuk şeyleri sevmez resimlerimi göster.Onu benden uzak tut seni seviyorum" teyzem daha çok sıktı beni bırakmak istemiyordu. Kapıda duran valizi alıp abimin elini tuttum.Eda'da benim elimi tutmuştu.
Bilinmeyene yola doğru çıkıyorduk. Son vazifemi yaparak anneme seslendim. "Seni seviyorum beni yaşatarak aile sevgisi gösteren kadın".
Zincir bu olanlara anlam veremeyerek daha çok sıktı yakut'unu.Onlar ayrılmaz muhteşemdi. Belki başkalarına verecek bir mutlu sonu yoktu ama yine onlar birbirlerinin soy ağacı olmayı becermeye çalışıyordu . Beceriyorduk da en azından o beceriyordu.
**************************
Arkadaşlar yeni bölüm yazdım bin kelime üstü yazmaya çalışıyorum.İnanın emeklerim çok sizleri de seviyorum.İleri ki bölümlerde karakterime kendimde olan bir duyguyu vericem kızı hissetmeye çalışarak yazıyorum. Belki başarıyorum da arkadaşlarımın desteğiyle.Sizi zorlamayacağım istediğiniz karakteri koyun kafanızda.Ben bile bazen öyle yapıyorum. Kapak yapabilecek bir tatlişimiz vvarsa bana yazabilir mi? görüşürüz KURALCI AİLESİ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURALCI (düzenleniyor)
AcakBenim adım Irmak, Irmak saygın. Üniversiteye yeni başlamış, görünüşte mutlu bir o kadarda karanlık bir ailede büyüdüm. Geçmişimi hatırlayamayan ben geleceğimi aniden öğrendikten sonra hayatım karmakarışık olmuştu. "Sen bana emir mi veriyorsun?" dedi...