Ve karşımda güneşlikleri açan annem duruyordu gözlerimi hafifçe aralayıp, içeri giren güneş yüzünden gözlerimi kıstım."Bu kaçıncı" diyerek üzerimde ki battaniyeyi çekiştirdi.Ona karşılık bende çekiştirdim.Ve söylenerek odamdan çıktı.Kendimi yeniden uykunun kollarına bıraktım.Sabahları şu yataktan çıkmak gerçekten ölüm gibiydi...
Alarm son kez çaldığında kalkmam gerektiğini anladım.Üzerimdeki battaniyeyi tek seferde yere attım.Ağırlığımı ellerimin üzerine vererek doğruldum, kafamı kaldırdığımda aynanın karşısında ki siluetimi gördüm. Göz altlarım morarmıştı ve yüzüm solgun gözüküyordu.Ayaklarımı yere bastım ve banyoya ilerledim, soğuk suyu sonuna kadar açtım avuçlarımı altında tutup yüzüme su çarptım.Odama tekrar ilerleyip üzerime siyah bir kot ve siyah bir tişört geçirdim.Çantamı alıp merdivenlerden hızlı bir şekilde indim.Mutfakta ki annem haraletli bir şekilde ocağın başındaydı.Mutfağa girdim ve her zaman ki sandalyeme kuruldum.Bugünde kuş sütü eksik bit kahvaltı hazırlamıştı, tabağıma az önce yaptığı kreplerden koydu.Ağzıma bir kaç salatalık attım.
"Bugün ne yapıyorsun?"
"İşe gideceğim"
"Geç kalmam"
Sandalyeden bir hışımla kalktım, ayakkabılarımı giyip evden çıktım.
Uzaklaşmaya ihtiyacım var.Düşümcelerimden, rüyalarımda ki benden,geçmişimden,herşeyden.Adımlarımı hızlandırıp, vücuduma çarpan rüzgarı daha çok hissettim.Acelem yoktu.Biryerlerde beklettiğim biri yoktu,geç kalmamıştım.
Annemi severdim.Küçüklüğümden beri bir şeylere sahip olmam için çabaladı.Tam da o olaydan sonra onu daha durgun gördüm.Sanki kafasını dağıtmak için birçok şeyle uğraşıyordu.İşe başlamıştı, pek memnun olduğu söylenemezdi ama yinede gitmeye devam ediyordu.Üzerime çok fazla düşmez ama merakınıda eksik etmezdi.
~Kimi zamanlarda bela açıkça geliyorum demez.Felaketler karşısında savunmasız olabiliriz.Habersiz, çekingen, umutsuz.Aslında sırtımızı dayamamız gereken birine ihtiyacımız yoktur.Bu sadece bizim incilen duygularımızı hafifletme yöntemimizdir.İnsanlar bana neden hayatımı riske soktuğumu soruyorlar.Bana göre,hayat bu.
Babamın üzerinde ki takım jilet gibi duruyordu.Masa her zaman ki gibi düzenli, ortamı ise tedirginlik içerisindeydi.Yerime geçip oturdum.Babamın neredeyse elleri titriyordu,annemse konuşmaya çekiniyordu.Bardağıma dudak payına kadar su doldurup bir yudum aldım.Babam söze "bugün önemli bir gün diye başladı.Dikkatle babama döndük "Neredeyse yıllarımı burayı büyütmek için harcadım, sizinde iyi bir geleceğiniz olması için.Eğer teklifi kabul ederlerse bizi daha iyi bir gelecek bekliyor.Benden çok ümitliler.Yarın, yemekte evde olurum" Masadan kalıp bizi öptü.
Babamın bu tarz gitmelerine alışıktım,bazen haftalarca yanımızda olmuyordu.Onu yolcu ettik.Yemekten sonra odama çıktım.Masanın üzerindeki laptop ve kulaklığı alıp yatağıma uzandım.Bir kaç saat geçmiş olmalı ki içim biraz geçmişti veya annemin o korkunç çığlığıyla ilkildim.Merdivenleri üçer beşer atlıyordum.Yere yığılmış, elinde ki telefonu sıkıca tutuyordu.
"Baban.."