18.BÖLÜM

116 8 3
                                    


'' Arkadaşlar programın bitmesine çok az kaldı. Dolayısıyla konsere de çok az kaldı.Biraz daha özenli çalışalım diyorum .'' dedi Kazuya. 

Tüm üyeler birlikte grup provası yapıyordu. Bir kaç saatlik çalışmanın ardından yorgun düşmüşlerdi. Hep birlikte eve dönüp kendilerini uykunun kollarına attılar .

Ertesi sabah Myungsoo erken kalkıp hızlı bir şekilde duşunu alıp üstünü giydi. Bugün Sungyeol'a aşkını itiraf edeceği büyük gündü. Artık Myungsoo için hiç kimse ve hiçbir şey umrunda değildi.

Sabah 8:00

Tüm üyeler yorgunluktan hala uyuyordu. Sungyeol çalan telefonun sesiyle yatağından fırladı. Sabah sabah onu kimin arayabileceğini düşünürken Myungsoo ismini görünce şaşkınlıkla elinde telefonla onun yatağına baktı. 

Myungsoo yatağında yoktu. Üstelik kendisini arıyordu. Sungyeol içini saran korku ve endişe ile telefonunu açtı . 

'' Efendim ? ''

'' Alo. Yeollie ? Hemen mesaj ile atacağım adrese gel acil çabuk. Kimseye söyleme sen gel. ''

Sungyeol iri gözleri iyice açılmış halde şaşkınlıkla sordu. 

'' Ne oldu , ne var ? Myungsoo ?''

'' Sungyeol hadi lütfen çabuk gel sana ihtiyacım var . '' diyerek daha fazla konuşmadan telefonu kapadı . Onu böyle korkutarak çağırmak biraz kendisini kötü hissettirse de başka türlü açıklama yapmadan yanına çağıramayacağını düşünmüştü. 

Myungsoo kiraladığı küçük bir teknede kahvaltı sofrası hazırlamış ve Sungyeol'un gelmesini bekliyordu. Heyecandan yerinde duramazken arkasından seslenen meleğinin sesini duyunca yüzünde en tatlı gülümsemesi ile arkasını döndü . 

'' Myungsooooo ?'' Sungyeol telaşlı çıkan sesi ve korku ile açılmış gözlerinden akan yaşlara aldırmadan koşarak sevdiğine sıkı sıkı sarıldı. 

Myungsoo önce Sungyeol'un verdiği bu tepkiye şaşırsa da daha sonra onun kendisi için endişelendiğini düşünüp içini bir mutluluk hissi kaplamıştı. Omuzlarından tutarak yavaşça Sungyeol'u geri çekerken gözlerinin içine bakmasını sağladı. Sungyeol gözlerinden damlayan yaşlarla öfke ile bağırdı. 

'' Seni aptal . Nasıl böyle çağırırsın beni. Buraya gelene kadar aklım çıktı haberin var mı ? Sen sen ... '' diye ağlayarak konuştuğu sırada Myungsoo gözpınarlarında kurumuş ıslaklık ve saçları rüzgardan dağılmış , dudakları aralık halde öfke ile bakan gözlere ve adeta kendi dudakları ile buluşmak için yalvaran titreyen dudaklara hızla dudaklarını bastırdı. 

Sungyeol'un yaşadığı öfke ve korkunun yerini büyük bir şok ve heyecan almıştı. Kalbi normal hızından iki katı fazlası ile atarken sanki yerinden çıkacakmış gibi hissediyordu. Dudaklarının üzerinde hissettiği ince ve tapılası dudaklar şu an onun dudaklarını adeta emerek sömürüyordu. 

Dudakları ile karşılık vermesi için baskı uygulayan Myungsoo istediği karşılığı alamayınca başını eğerek içine çöken ve yüzüne yansıyan acı ile yavaşça geri çekildi. Onun üzüldüğünü ve geri çekildiğini gören Sungyeol yaşadığı şoktan çıkarak hızla geri çekilen dudaklara kendi dudaklarını bastırdı. Dili ile baskı uygularken Myungsoo hissettiği acıyı unuturak mutlulukla karşılık verdi. Dudaklarını araladı ve kontrolü ele alarak öpüşmeyi derinleştirdi. 

Bir kaç dakika büyük bir aşkla birleşen dudaklar nefessiz kalınca geri çekilmek zorunda kaldı. İlk çekilen Myungsoo oldu. Elleri ile yüzünü avuçlayarak gözlerine bakmasını sağladı ve konuştu.

Aşk Çıkmazı (Akame,İnfinite,Exo)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin