"Onu seviyorsun biliyorum. Lakin kaldıramıyorum!" diye bağırdım en az benim kadar sinirli olan denizin dalgalarından gözlerimi onun mavi gözlerine kenetleyerek.
Derin bir nefes aldım.
"Bir zamanlar bana aşkla bakan gözlerin şimdi nasıl ona bakar? İçim acıyor. Kimselere anlatamıyorum. Anlatsam da biliyorum anlamayacaklar,"
Dikkatle gözlerime bakıyordu.
"Çünkü onlar sen değil. Bizi bilmiyorlar. Bana nasıl güldüğünü, yanında nasıl mutlu olduğumu kimse bilmiyor!"
Boğazım yeterince ağrımış, sesim kısılmıştı.Ağlamaktan kızaran gözlerim ve soğuktan kızaran burnum ile avazım çıktığı kadar yüzüne bağırıyordum. Bunca zaman içimde tuttuklarımı haykırıyordum.
Kendi başıma gelmiştim, hava almak için. Biraz da kafa dinlemek, sakinleşmek için. Ama o da bir bankta oturuyordu ve beni gördüğü an geldi yanıma. Hiç konuşmadı. Tek bir kelime söylemedi.
Cebimden bir paket çıkardım ve sigaramı yaktım. Bir nefes çektim.
"Bana hep can içim derdin," diyerek gülümsedim. Ona baktığımda suratın da tek bir mimik bile oynamamıştı.
"Duydum ki ona da diyormuşsun. En çokta bu yaktı canımı... Daha söylecek çok şeyim var Utku. Ama ne anlatmaya gücüm var ne de anlayanım." Dedikten sonra izmariti yere atıp üstüne bastım.
Daha müziğini başlatmadığım kulaklığımı taktım kulağıma. Ellerimi cebime soktum ve bir adım attım. Arkam dönüktü şuan ona.
"En çokta neye kızıyorum, biliyor musun?" dedim.
"Neye?"
"Haketmemiştim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıyısız Deniz
Teen FictionEski sevgilisi ile 8 ay önce ayrılmış bir kızın, aile arası sorunları ve arkadaşlık ilişkileri sorunları gerçekleşir. Zor bir dönem geçirirken, onlardan uzakta yaşayan abisi Gökhan Adal'ın yanına yerleşir. Hayatını değiştiren abisine çok şey borçlu...
