Adını Aşk Koydum

Bölüm 15

Son derse kadar Selin'in gözü hep üzerimdeydi. Ne yapmaya çalışıyordu bu kız? Biz dost değil miydik? Tamam tanışmamız biraz can skıcı olmuştu ya da can sıkıcı demek yerine ilginç desek daha iyi. Beraber oturup bişeyler içmiştik şimdi neden kötü davranıyordu bana? Nedeni çok açık Ege için tabikii. 

Ben her nekadar kendimi buna alıştırmak istemesemde Selin Egeyi seviyordu. Ahhh! Lanet olsun o kızı öldürmek istiyordum şuanda. 

Nihayet son dersteydik ve beni kocaman bir heyecan sarmıştı. Derse katıldım her ne kadar canım sıkkın olsa da derslerimi boşveremezdim. Öğretmen tahtaya soru çözmem için kaldırınca biraz heyecanlandım ama sonuç iyi oldu soruyu hızlıca çözmüştüm ve öğretmen çok memnun kalmıştı. Moralimi düzelten bu olaydan sonra biraz neşelenmiştim. 

Zil çaldığında Çağrıya sen git ben Egeyle çıkıcam dedikten sonra 'Dikkatli ol' uyarımı aldıktan sonra çantamı ve ceketimi elime alıp sınıftan çıktım. 

Ege merdivenlerin başında beni bekliyordu. "Gel bakalım prenses" dedi o muhteşem çekici ses tonuyla. Gülümseyerek yanına ulaştığımda yanağına bir öpücük kondurdum.

"Napıyorsun henüz okuldan çıkmadık" dediğinde çok utandım ve hemen suratımı asıp, birdaha olmaz kusura bakma Diyerek öne geçtim hızla yürümeye başladım. Kolumdan tutarak beni kendine çekti. 

"Saçmalama" dedi ve yanağıma koskocaman bir öpücük kondurdu. Naptı şimdi bu? Daha demin ne diyordu şimdi ne yapıyor?

'Eve gidicem çok yorgunum' dedim üşengeç tavrımla.

"Hayır seninle birşeyler içicez eve gidemezsin anneni ara ve biraz gecikeceğini söyle" dedi emir verir tavrıyla.

 Ne diyorsun sen diye çıkıştım senin isteklerine göre mi hareket edicem ben bay çok bilmiş diyerek biraz daha hızlandım

Tekrar kolumdan tutarak "Hadi aramanı bekliyorum" dedi.

'Of iyi izin vermezler ama bir deneyeyim' dedim kendimden emin bir şekilde.

Telefonu aldım rehberden annemi bulup arama tuşuna bastım. 

"Efendim kızım" diye açtı telefonu.

'Annecim bi arkadaşımla birşeyler içicektik izin verir misin?' dedim ama izin vermeyeceğinden o kadar emindim ki havalı tavrımla Egenin gözünün içine bakıyordum. 

"Geç kalmama şartıyla tabikii kızım" dedi annem.

Ne??? İzin mi vermişti? İnanmıyordum ve bir yarışı kaybetmiş gibi suratımı düşürerek 'Gidebiliriz' dedim. 

'Sagol anne' görüşürüz.' diyerek telefonu kapattım.

Elini belime sarıp arabaya doğru ilerledi. Napıyordum ben? Ama onunla gitmek istiyordum.