Artık Bazı Şeyleri Sorgulama Vakti

GÜLÜMSEME ( 1 )

HERKESE  MERHABA :) 

Karnıma giren sancıyla sağa sola dönmeye başladım bunu fark eden Miran ne oldu der gibi baktı.

Yok bir şey karnım ağrıyor sadece birazdan geçer.

Tamam da rengin de atı

Ben sesimi çıkarmadan lavaboya gitmek için kalktım. Miran ayaklandı panik mi yaptı o bana mı öyle geliyor.

Tuvalete gitmek için de izin almam gerekiyor.

ensesini kaşıdı ve bana mahcup bir edayla

Şey pardon ben bir şey oldu sandım özür dilerim.

Resmen beni önemsiyordu. Buna sevinsen mi üzülsem mi anlayamadım.  Kalktım elimi ve yüzüme su çarptım son zamanlarda sıklıkla oluyordu. Bu olayı yaklaşan regl'a bağladım. Tekrar odaya geçtiğimde Miran bana baktı ve bana

Nasılsın iyi oldun mu biraz dedi. 

Başımı sallamakla yetindim. 

Hadi bakalım ne izleyeceğiz seçtin mi bir tane bak romantik falan yada korku olmasın hiç sevmem bilmiş ol dedim.

Miran elinde ki filmi bana gösterdi ve bu filmi daha önce hiç izlemediğimi fark ettim. Elinde tutuğu filmin üzerinde "AYNI YILDIZIN ALTINDA" yazıyordu. Filmi izlemeye başladık filim kanserle ilgiliydi kız solunum rahatsızlığı yaşıyordu erkek de  ise kemiklerinde  erime oluyordu.  Bu filimde bazı yerlerinde uygunsuz sahneler vardı. Bu sahneleri hızlı geçiyordum. Oldum olası sevmezdim hep ilerletir dim.  Allah tan Miran ses çıkarmıyordu ne kadar çıkarsa da ben asla izin vermezdim. Bu tür sahneleri pek tanımadığın biriyle izlemek ise ayrı bir sorun ne kadar beni kurtarmış olsa da buna izin vermezdim.  Filmi izledikçe babam geliyordu aklıma ben na kadar aptal bir kızdım. Bu gün onu yalnız bıraktım ya başına bir şey gelirse diye endişelenmeye başladım. Telefonumu elime aldım ve mutfağa geçtim Nalan ablayı aradım. Babamı arayamaz dım ki!  beni halen pek sevdiği söylenemezdi. Nalan abla iyi olduğunu ve uyumaya gittiğini sordu. Telefonu kapatıp Miran'ın yanına döndüm. Koltukta uyuyan birini beklemiyordum filmi durdurmuş beni beklemiş bide ay ben kıyamazdım. Miranı koltukta rahat etsin diye yatış pozisyonuna getirdim. Bu süre zarfında filmin sesini kıstım ve izlemeye devam ettim.

İnsanın başına gelmesini istediği son şeyin kanser olmasıdır. Kanserli bir hayat yada sevdiklerini geride bırakmak çok kötü bir şeydir. Eğer babamın başına böyle bir şey geldiyse ne yapabilirdim. Babam olmadan yaşayamazdım ki ben. Filmde ikisinin de kanser olması ne kadar kötü bir şey, insan nasıl yaşar, nasıl devam eder hayatına: bitmişlik ile yaşam arasında ince çizgide gidip gelmek değil mi?

Sevmiyorum böyle hüzünle biten her şeyi, sevmiyorum. Hayatım hüzünle başlamışken mutlu bitmesi gerekmez miydi. Hikayelerde hep öyle değil midir. MUTLU SON demez mi? 

Filmi kapattım  Miran'a baktım ne kadar masum bir şekilde uyuyordu.  Tanımadığın birine neden bu  kadar çabuk güvene bilmiştim. Neden her zaman karşıma çıkar olmuştu kafa karışıklığından başka ne hayatımda  yapıyordu. Miranın üstünü örttükten  sonra odama geçtim. Sınava çok az kalmıştı. Artık çok daha sıkı çalışmam lazımdı. 

Sabah uyandığımda bazı kokular gelmeye başlamıştı. Acaba mutfakta bir şeyler mi yanıyor? eyvah! yoksa dün akşam ocağı kapamayı mı unutmuşum. Ne saçmalıyorum kapatmayı unutmuş olsaydım  şuan evin yanmamış olması mucize olurdu. Salakça olan düşüncelerimi def etim ve mutfağa doğru ilerledim. Mutfakta bir adet Miran ve yanmış yumurta tavası ve dağınık bir alan beklemiyordum. Aman Allah'ım !! ne olmuş buraya ya.