Aradan üç hafta geçmişti. Ashton neredeyse hergün Calum'a mektuplar yolluyordu ama ona geri bir mektup gelmemişti.
Endişelenmişti. Hemde çok.
Ya Calum'a birşey olmuşsa, diye düşünüp duruyordu.
Calum'a mektup yazarken kız arkadaşını unutuyordu. Onunla vakit geçiremiyordu. Bunun yüzünden aralarında ufak bir tartışma yaşanmıştı ama Ashton o tartışmayı düzeltmişti.
Şimdi ise masasının başında oturup Calum'ın ona gönderdiği fotoğrafa bakıyordu.
'Ah Calum,' diye geçirdi içinden. 'Ne sikim yapıyorsun?'
Biraz odanın sessizliğini dinledikten sonra ona son kez mektup yazmak istedi. Bu son mektubu olacaktı.
Eğer cevap gelmezse...
"Merhaba Calum,
Sana üç haftadır mektup yolluyorum. Üç hafta. Koskoca üç hafta! Ama sen kıçını kaldırıp bana mektup yollamıyorsun. Neden? Sana birşey mi yaptım Calum? Eğer birşey yaptıysam özür dilerim.
Belki de seni rahatsız ediyorumdur, diye düşünüyorum. Eğer öyleyse bana mektup yollama. Anlayacağım. Bu sana son mektubum olacak.
Eğer cevap verirsen sana sonsuza dek mektup yollarım. Tabii ki sende bana yollayacaksın.
Ah, neyse. Mektubunu fazla bir sabırsızlıkla bekliyor olacağım. Umarım seni rahatsız etmiyorumdur. Ama komik olan şey, ilk senin bana mektubu yollaman.
Seni özledim Calum.
Ashton."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pen Friend | Cashton
FanfictionCalum her zamanki çılgınlıklarından birini yapmak için mektup yazar. Mektubu daha önce hiç bilmediği ve gitmediği bir adrese gönderir. Şansına o adreste Ashton vardır ve arkadaşlıkları böyle başlar.