Katru'nun söyledikleri beni etkilemişti ama hala inanasım gelmiyordu bu yüzden ona bir büyü yapmaya karar verdim. Nasıl kendisini bu kadar yüce ve güçlü görebilir. Heleki ailesinden gelen anlaşma yaptığı varlığın onu koruması. Hiç bir büyünün ona işlemeyeceği. Beni tek seferde harcayabileceğini söylemesi. Güçlerini ve enerjisini mühürlemeye karar verdim. En azından işe yaramasa bile kendisine bir şeyler yapıldığını sezerdi. Heleki Şizo gibi birisi bile hissedebildiyse ki onla yaşadıklarımız cidden garipti kendisine safkan diyen aslında alakası olmayan birinin her şekilde hissetmesi gerekirdi. İnançlarımı buna bağlamıştım eğer hissederse güçlü olduğunu kabul edecektim. Ama ihtimallerde vardı. Eğer büyüm işe yaramazsa 3 sebebi olabilir. Katru o kadar güçlü ki teshir etmedi bile ki etmese bile hisseder o yüzden bu ihtimali eledim, veya ben güçlerimi kaybetmiştim, veya gerçekten güçsüz ve özenti. Güçlerimi kaybetme ihtimalim zaten olamaz olsa bile büyüyü suçlarım. Kalitesizliği yüzünden.
Katruya yapılacak büyüyü kendim oluşturmuştum. Bu yüzden işe yaramayadabilirdi.
Zeyşeva ile akşam konuştum ve planımı anlattım konuşmamız sadece bundan ibaret değildi yani saatlerce konuştuk. Sonunda ise yarın yanındayım dedi.Birde bu büyüyü oluşturmada küçük bir ip ucunu Kablaum dan almıştım.
Ve Zeyşeva Avaloya geldi. Önce direk bana geldi bir şeyler atıştırdık ve dışarı çıktık. Yürürkende Dareskayla olan olayları nerde ne yaptığımızı gösteriyordum. Neleri nerelerde yaşadık. Ve daha yayınlanmamış gelecek bölümleri okuyordum. Tabi şuan hepsi yayınlandı :) Yürürken Hadi Denge Noktasına gidelim dedim.Uzunca bir süre Denge Noktasında oturduk. Hava çok güzeldi sohbet inanılmaz keyifliydi bayılmıştım o ana. Bir yandan da "Nu-Man o to" şarkısı çalıyordu. İkimizde çok huzurluyduk. Ama ayrılma vaktiydi ve ilk önce doğal taşlarımı ve takılarımı aldığım yeri ziyaret ettik. Ve ilk aşklarımdan olan Garnet taşını gördüm. Rengi Zeyşevanın bordo ojeleriyle tam uyumluydu. Zaten taşa tapmaya başlamıştı. Gayipten haber veren taş kan kırmızısı Garnet. Diğer adıyla Lâl yani "dilsiz". Fakirlik paçalarımızdan aka aka birazda kırgın bir şekilde ordan ayrıldık ve Cafeye geçtik. Kurtlarla tanıştığımız yere. Zeyşevaya kurtlarla tanıştırma sözü vermiştim. Ama Saren ve sürünün bir çok üyesi artık orada değildi. Pi ailesinin yanına dönmüştü Avaloydan gitmişti ama bir Kurt olarak gitmişti. Saren bu duruma üzüldüğü kadar gururluydu. Adımızı taşıyan örnek bir kurttu artık Pi ve sürüden bağımsızdı bu yüzden Pi lakabını geri iade etmişti ama giderken Sedef Alfa Bilekliğinide götürmüştü. Neyse. Zeyşeva ile birer Mojito içtik ama aroma seçimi bana aitti. Oradan çıkıp Kurtların yeni mekanı olan Fest Cafeye geçtik. Akşam olmuştu Sürü ve Sarende oradaydı. Ama çopunluğu Genç Kurtlardı. Sürüye yeni katılanlar. Zeyşeva onlardan pek hoşlanmadı. Belki yapılan konuşma ve gördüğü tipler beklentisini karşılamamıştı. Büyüyü konuşmaya başladık. Enochian fonetiği ile birleştirilmiş el mühürleriyle yapılan bir büyü. Beraber fonetiklere yani Enochian harflerinin okunuşlarını çalıştık. Bir yandanda el mühürlerini. Katrunun ismini Enochian ile yazıp fonetiklerini çıkartmıştım ama yeterli geleceğine inanmıyordum. Enochian harfleriyle 4 ayrı siyah kağıda adını yazdık. Her bir kağıt parçası bir elemente verilmek üzere. Festten çıkıp bir şeyler atıştırdık. Avaloyun sıcaklığı ve ışıltısı gece gözüyle daha muhteşem ve büyüleyiciydi. Ellerimizde simitlerimiz ışıkların altında karnımızı doyuruyorduk. Çok fazla insan yoktu ama sokaklar sessizde değildi havada güzeldi ama soğumaya başlamıştı. Zeyşeva ile beraber ilk kez Avaloya onun gözleriyle bakmıştım. Yaşadığım şehre ne kadar yabancıymışım meğer. O an dahada sevdim Zeyşevayı. Bana güzellikleri farkettirmişti. Sıcak simitleri yiyerek yürüdük önce Sıfır Noktasına uğradık ardından Avaloyun sahiline geldik ve daha önce "lanetleme büyüsü" için gittiğimiz yere gittik. İlk başlarda tedirgindim. İnsanlardan rahatsız oluyordum rahatsız edilmek istemiyordum. O an sempatik sevimli çocuksu bir ses tonu ve tavırla "şu görünmezlik şeyisini yaparsın!" Dedi. 3 katmanlı görünmezlik çemberini çizdim. Aslında görünmez olmuyorduk sadece insanlar görmüyorlardı görseler bile dikkatlerini çekmiyorduk çekmiş olsak bile üzerinde durmuyorlardı unutuyorlardı. Daha önceleri çok kullandığım bir yöntemdi bu. Ritüele başladık varlıklarımızı davet ettik niyetimizi söyledik ve ritüel başladı. İsmin 3 tekrarının ardından kağıtları bir bir elementlere teslim ettik. O an mantralar birbirine karışıyordu ve ikimizde titreşimi hissediyorduk. Senkronize oluyordu sesler ve çemberimizi dolduruyordu. Gücü hissediyorduk. Büyümüzü tamamladık ve Dareskanın ricası olan bir büyüyüde araya sıkıştırdık. Teşekkürlerimizi sunup ordan bize geçtik. Akşam bizde kaldık. Ki o akşam sokaklarda yatmayı göze almıştık ama ailem izin vermedi. Öğleye kadar uyumuştuk ikimizde. Kalkıp hazırlandık ve kahvaltı yaptık. Zeyşeva ablamla iyi anlaşmıştı. Ama canavar kedim beni sevmediği gibi onuda sevmemişti. Kahvaltının ardından babamla beraber oturduk ve 4 saatlik dehşet bir sohbete kapılmıştık ama Dareska Zeyşeva ile tanışmak istiyordu. Hazırlanıp çıktık. Dareska ve Zeyşeva arasında ilk karşılaşmada soğuk rüzgarlar esti. Ama sonra düzeldi. Bir cafeye geçip oturduk. Sohbet güzeldi keyifliydi. Zeyşeva Dareskayı çok beğenmişti. Çünkü cidden güzel bir kız. Tabi iksirler ve büyülerle katkımızda olmuştu. Zeyşevanın isteği üzerine bir uygulama yaptık. Dareskayla biz alışkınız zaten ortalık yerde bir şeyler yapmaya. Masada uzun şeker paketleriyle pentagram yaptık. (tabiki resmini çektik bak bölüm kapağında) inanna-ishtar daveti Afrodit Daveti ve Lilith Daveti. Tabi bu davetler sadece enerji davetiydi. Varlık daveti tabiki olamazdı. 3 ümüzde kendi içimizden özel çağırımlarımızı yaptık ve ellerimizi masada Celse yapar gibi birleştirdik. Niyetlerimiz aynıydı 3 tarnrıçadan güzellik çekilik dilemiştik Zeyşeva için. Zeyşeva uygulama yapmaya çok heveli birisiydi o yüzden geçirdiği iki güne bayılmıştı. Ama Zeyşevanın gidiş vakti gelmişti ve Dareskayla beraber onu uğurladık. Gerçekten unutulmaması gereken zamanlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dareska'nın Günlüğü
SpiritualCadıların dünyasına girmek ister misin? 2 cadı arkadaşın hayatlarını okumaya ne dersin.Dareska Adzimis sıradan bir kızdı.. Harima Samzetrus ile tanışana kadar. Hayatının değişimi işte o zaman başladı. Mistik ve fantastik ama gerçek bir hayat öyküsü...