Aslandan Kaçış

43 2 0
                                    

Aslanla gözgözeydik. Kükremesi ortalığı inletirken dişleri meydana çıktı.

Beyaz sivri kocaman dişler, kahve rengi gözlerini çevreleyen siyah göz şeritleri onu dahada çekici ve ürkütücü yapıyordu.

Kocamandı oldukça yaşlı ve yılların verdiği dövüşme teknikleriyle kendine güveniyordu.

Demir tam arkamdaydı, ona bakmadım önüme geçmesine de izin vermedim.

Aslan kafasını öne doğru egince dövüşme vakti gelmişti. O heybetli ormanların kralı olabilirdi. Benim için ürkütücü de olabilirdi ama ben hem insan hem de hayvanım. Onda olmayan insan zekasına ve onda olan hayvan güçlerine sahibim.

Kafamı öne doğru eğdim. Onun gibi hırladım. Ondan önce hareket edip çaprazına koştum. Onu Demir'den uzak tutmalıydım.

Peşimden geldi. Hızla koşmaya devam ettim. Yaşlıydı. Benim kadar çevik değildi. Ama bende onun kadar tecrübeli değildim. Muhtemelen böyle devam edersem yorulup ona yenilecektim.

Ne yapabilirim. Koşarken düşünmek çok zordu. Dikkatimi topladım. Nerdeyse saatte 80 km bulmuştum. Bu kadar hızlı koşmak çok güzeldi. Neyse kendimle daha sonra gurur duyarım.

Etrafıma baktım. Ağaçtan başka birşey yoktu. Arkama baktım. Yeleleri rüzgârda savrulurken hızla koşan bu hayvan gerçekten kral olmayı hak ediyordu. Yaşına göre hala çevik ve azimliydi.

Hangi yöne gittiğimden bir haberim. Zaten bu ormanda yön denen birsey yok.

Hadi ama peşimi bıraksan diyorum. Ben senin kadar tecrübeli değilim . Hem aynı cins sayılırız. Sen beni insan gibi görüyorsun ama bende panterim. Dedim bağırarak gerçi beni duymamıştı muhtemelen duyduysada anlamamıştı.

Çok yoruldum. Bütün vücudum ter içinde kaldı. Nefesim kesiliyor.

Hızla giderken birden durdum. Daha doğrusu durmak zorunda kaldım. Çünkü kocaman bir uçurum vardı önümde. Arkama baktım . Oda durmuş nefesini düzenlemeye çalışıyordu. Gözlerinde pes etmiş birseyler aradım ama sadece dinleniyorum der gibiydi. Tamam yapacak birsey yok onu burdan aşağıya atabilirsem kurtulurdum ama ya ölürse.

Çaresiz nefes alıp verdim. Üstüne atıldığımda afalladı. Hamlemi beklemiyordu. Kim bilir daha önce kaç insan parçalamıştı. Yelelerini tutup sırtına oturdum. Bacaklarımı karnına sıkıştırdım. Bu şekilde bana ulaşmazdı. Derken bir kahkaha dikkatimi çekti.

'Hadi ama at mı biniyorsun. Daha önce aslanla böyle mücadele edeni görmemiştim. Merakla bekliyorum ise yarayacak mı?'

Kafamı kaldırdığımda Cansu dalda oturmuş iki bacağını boşluğa bırakmıştı.

'Çok mu komik sence. Yardım etmeyi denesen. ' derken aslan beni yere düşürdü. Üstüme atladığında yuvarlanarak ondan sıyrıldım . Nerdeyse uçurumdan düşecektim. Bu kız gerçekten sevmediğim ottu. Heryerden çıkan bana faydası olamayan yararsız bir ot.

Yeter artık gerçekten çok sıkıldım. Tamam seninle oynadığımız yeter artık başlıyoruz.

'Sabırsızlıkla bekliyorum. '

Cansu'ya sert bir bakış attım.

Herşey bir anda oldu. Üstüne atıldım. Basından tutup savurdum. Pencesini savurdu. Geri çekilip sıyrıldım. Artık içimde hiç insanlık yoktu. Tamamen panterdim. Bütün bedenim o şekilde hareket ediyordu. Karnına dişlerimi geçirdiğimde kükredi. Kan kokusu ağzımdan burnuma yayıldı. Geri çekildim. Tekrar üstüne atıldım. Sürekli bir yerini ısırıp parçaladım.Heryerim kan olmuştu koku genzimi yaktı. Zafer edasıyla ona tekrar atıldığımda erken sevinmiştim. Pencesiyle beni yakalayıp altına aldı. Artık kocaman dişleri tam önündeydi. Pençesi göğsümün üstündeydi daha önce üstümde hiç bukadar ağır birsey hissetmemistim. Kalkmak istedim izin vermedi. Kocaman ağzını boynuma doğru eğdi. Sonra yere yığıldı. Ne olduğunu anlamadım. Hızla yerden kalktım. Cansu ağzını sildi.

Kayıp +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin