Yenilmezler Akademisi

Geçmiş

Ben Sasha Rose. 12 yaşındayken ailemdeki herkesi yakarak öldürdüm ve teyzem Catrine Zich tarafından yetimhaneye bırakıldım.
Medyada Catrine Zich(Sasha'nın teyzesi) var.
10 Yıl Önce(12 yaşındayken)
Güzel bir sabah,güneş sanki bana gülümsüyor. Bu mükemmel havayı yatağımda yatarak kaybedemem. Hemen odamdaki lavobaya girip tuvalet ihtiyacımı giderdim ve elimi yüzümü yıkadım. Saçlarmı taradım ve bordo göbek üstü t-shirtimle siyah dar pantolonumu giydim.Sonra odamdan çıktım. Annem Anna Rose kahvaltıyı hazırlamış. Her zamanki gibi mükemmel bir pazar kahvaltısı. Mutfaktan krep kokuları geliyor. Mutlu bir şekilde merdivenden indim. Abim Luke Rose ve kardeşim Peter Rose her zamanki gibi bahçede futbol oynuyorlar. Babam Tyler Rose ise çok sevdiği çiçeklerini suluyor. Böyle sıradan bir pazar günü olağandışı ne olabilir ki? Annem abimi,kardeşimi ve babamı kahvaltıya çağırmamı söyledi. Söylediğini yaptım ve abimi,kardeşimi,babamı çagırdım. Kahvaltımızı yapmaya başladık. Yine abimle krep kavgası ediyorduk ki son kalan krebide o aldı. Neden bilmiyorum ama bu duruma bu sefer çok kızdım. İçimden kafasını kopartmak geçti. Ve kendime bir lanet savurdum. Çok geçmeden kahvaltımızı bitirdik ve ben annemle beraber masayı topluyordum. Topladıktan sonra anneme ve babama çok sevdiğim şekerlemeciye gidip biraz şekerleme alacağını ve arkadaşlarımla buluşacağımı söyledim. Onlarda gitmeme izin verdiler. Odama çıkıp bir miktar para ve telefonunu aldım. 12 yaşındayım ama telefon kullanıyorum. Çünkü gezmeyi çok seven bir kızım ve ailem bana ulaşmak için bir telefon aldılar. Nihayet odamdan çıktım ve siyah süperstarlarımı giydim. Evden çıktığımda güneş biraz daha yükselmişti. 2 arka sokağımızda olan şekerlemeciye varmam 15 dakikamı aldı. Her zamanki gibi marshmelow ve jelibon aldım sonrada en yakın arkadaşım olan Coli'nin evine yürüdüm. Evlerine giderken hoşlandığım çocuk Austin'i görünce kızardım. Adımlarımı hızlandırarak Coli'nin evine biran önce varmaya çalıştım. Sonunda Coli'nin evinin önündeyim. Zillerine birkaç kez bastım fakat kapıyı açan olmadı. Ah nasılda unuturum bugün Coliler büyük annesini ziyaret edecekti. Vakit kaybetmeden her zamanki gittiğimiz parka yöneldim. Austin'in orda olmaması için içinden dua ettim. Şansım varki Austin parka gelmemiş. İçimden bir oh çekerek her zamanki arkadaşlarımın yanına ilerledim. Coli kadar sevmesemde hepsini çok seviyordum. Ashle,Ryan,Molly ve Austin bana selam verdi. Bir dakika Austin mi? Olamaz Austin burada şuan kızardığıma eminim. Nasıl olur da Austin'i görmem. Molly elimdeki marshmelow paketine elini daldırdı. Molly de tıpkı benim gibi şekerlemelere bayılan bir kız. Teker teker hepsine marshmelow ve jelibon uzattım sıra Austin'e geldiğinde paketi aldı. Tanrım.. Paketi geri almak için çırpınırken az daha üzerine düşüyordum neyseki uzatmadan marshmelow paketini uzattı. Elinden aldım ve kıkırdadım. Sonra her zamanki gibi sohbet ettik Ashle ve Ryan evlerine gittiğinde parkta 3-5 kişi ve bizim yani Molly, Austin ve benim kaldığımızı görünce şaşırdım. Saate baktığımda daha 19.23 olduğunu gördüm ama hava kararmaya başlamıştı. Austin ben ve Molly evlerimize koyulduk Molly 5 dk yürüdükten sonra evine geldi ve Austin'le beraber evlerimize doğru yürümeye başladık. Austin'le yalnız kaldığım için utandım ve biraz kızardım. Austin bana "Sasha çok güzel gülüyorsun" dedi. Ben yine kıkırdadım sonra Austin'le kıkırdadı ve ne yazıkki bizim evin önüne geldik ve Austin bana "Yarın görüşürüz Sasha" dedi. Bende "Görüşürüz" dedim. Sonra evlerimize gittik. Babam ve annem tartışıyorlardı,istemsizce kulak misafiri oldum. Babam anneme kısık sesle birşeyler dedi ve ben sadece akademi ve güç kelimelerini ayırt edebildim. Pek bir anlam vermeyerek ayakkabılarımı çıkardım. "Anne,baba ben geldim" dedim. Annem bana gülümsedi ve sarıldı. Sonra ise odama çıktım. Çantamı hazırladım, duş aldım ve uyudum. Sabah iğrenç alarmın sesiyle uyandım. Yüzüme vuran güneşe ve güzel havaya lanet ettim. Normalde böyle güzel bir havaya asla lanet okumaz hatta çokça lanet bile etmezdim ama bugün ters tarafımdan kalktım. En azından ben öyle düşünüyorum. Yatağımda hayatın anlamını düşünmeyi bırakıp banyoya girdim ve ihtiyaçlarımı giderdim. Yüzümü yıkadığım suyun soğukluğuna lanet ettim sonra okul kıyafetimi yani siyah pantolon ve beyaz lacoste t-shirtimi giydim. Kot ceketimi de üzerime geçirdim. Saçlarını tarayıp lacivert çantamı alıp aşşağıya indim. Patates kızartmasını çok sevmeme rağmen burnuma gelen güzel kokusuna lanet ettim. Kahvaltımdan hiçbir haz alamayarak tabağımı bitirdim ve anneme "Çıkıyorum" dedim. Annemin birşey demesini beklemeyip siyah süperstarlarımı giyip evden çıktım. Normalde Coli'yi almadan asla okula gitmezdim ama bu gün onu umursamadım. Hatta Austin'in günaydın Sasha dediğinde düz bir ifadeyle sanada dedim ve hiç kızarmadım. Evet eminim bugün bende birşey var hadi hayırlısı.