Şarkı: bruno mars grenade
Sınıfa girdiğimde Büşra'yı gördüm. Yanıma geldi. Selamlaştık. Sonra direk hoca girdi zaten. Ders bitti tenefüse çıktık.
Büşra'yla bahçede geziniyoduk. Yanımızdan Çınar geçti. Bana öldürcekmiş gibi baktı. Çokta umrumda ya(!).
Zil çaldı. Tekrar sınıfa çıktık. Dersimiz fen bilimleriydi. Hoca içeri girince selamlaştık. Sonra da herkesin yerlerini değiştireceğini söyledi. Büşra ile ben üzülsekte hoca koymuş kafasına değiştirecek.
Neyse yerlerimiz belli oldu. Ben Sude adında bir arkadaşımız var. Onunla oturdum. Büşra ise Ceren ile oturdu.
Birbirimizi mimik ve hareketlerle " samimi olursan varyaa" diye tehtit ediyorduk. Napalım kıskancız.
***
Son dersin tenefüsüne girdik. Sınıf çoğunluğu dışardaydı. Ama biz çıkmadık. Çınar'da çıkmadı. Ben kendi sırama kafamı koydum, Büşra'nın sırasının o tarafa doğru bakıyorum. Çınar Büşra'nın önündeki sıraya oturmuş. İkisi konuşuyorlar. Arada güldüler. Sonra tekrardan ders zili çaldı. Herkes yavaş, yavaş girmeye başladılar. Herkes sınıftaydı. Sınıf başkanı sınıfı susturmaya çalışıyordu.
İçeri hoca girdi. Ders türkçe idi. Hoca birşeyler anlatıyor ama kimse anlamışa benzemiyor. Zaten bende anlamıyorum. Büşra'ya baktım. Oda kolunu sıraya koymuş, kafasını da kolunun üstüne koymuş hocaya bakıyo. Galiba o da anlamadı.
Okulun kapanma zili çaldı. Herkes hızlıca toplandı. Büşra'nın yanına gittim. Koluma girdi. Merdivenlerden indik. Evin yolunu tuttuk. Büşra yol boyunca Çınar'ı, onunla sürekli uğraştığını, onu sevip, sevmediğini sordu. Bende " kesin hoşlanıyor " dedim. Hoşlanmıyor diyemezdim. Çünkü niye yalan söyliyim. Besbelli hoşlanıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Aşk
RomanceBu hikayedeki bütün olaylar yaşanmıştır. Yani bu hikaye gerçektir.