Bölüm 2

9.2K 588 7
                                    


2.BÖLÜM

"Antonio izni büyükbabadan aldık bile."dedi Roxy kendiden emin bir tavırla.Damon,Antonio ve Aleksis büyükbabamın evindeki geniş salonda sanki azar işiten çocuklar gibi yan yana oturmuşlar Valeria ve Roxy asık suratla dinliyorlardı."Bu kez buna karışmayacaksınız!"diye araya girdi Valeria.

"İtaatkâr kadın! Siz ikinize en başında söylediğim gibi kesinlikle itaatkâr kadınlar bulmalıydınız."diye azarlamaya başladı Aleksis ağabeylerini. Antonio çatık kaşlarla hamile karısını süzerken Damon homurdandı."O zaman bunu sen yap Aleksis bizim için artık çok geç."

Roxy'nin derin nefes almaları Antonio'yu telaşlandırmış olacak ki çatık kaşları gitti ve yerini hüzünlü bir ifade aldı. Yavaşça ayaklandı.

"Ufaklık! Doğuma az kaldı. En azından otursan."Antonio'nun açığını yakalayan Roxy hiç acımadan saldırdı.

"Eğer ona izin vermezseniz şimdi burada doğuracak kadar stres altındayım."Ardından bayılacakmış gibi elini yelpaze şeklinde yüzüne doğru salladı. İlk hamileliğinde stresten dolayı Isabel'i kaybetme noktasına gelmişti Roxy! Her ne kadar abim bu olayı tam olarak ona anlatmasa da o bir anne olarak bunu hissetmişti. Antonio panikle karısının yanına koştu ve bir eliyle elini tutup onu belinden sararak kendine çekti.

"Lanet olsun! Ne istiyorsa yapsın. Tanrı aşkına şimdi lütfen otur!"Roxy kazandığı savaşın galibiyeti ile gülümseyerek oturdu. Antonio ise yanında yerini alırken Aleksis homurdandı.

"Kılıbık!"Antonio ölümcül bakışlarını dikti Aleksis'e.Bu kez Valeria keskin mavi bakışlarını kocasına dikmişti. Büyük bir beklenti içindeydi ama Damon onu görmezden gelmeye devam ediyordu. Ellerini göğsünün altıda birleştirdi.

"Pekâlâ Damon. Madem izin vermiyorsun beklide bu yaz ben ve çocuklar babamı ziyaret etmeliyiz."diye tehdit etti. Daha önce yaşadıkları olaylardan sonra hala Valeria'nın babasına güvenmeyen Damon panikle ayaklandı.

"Kızıl yemin ediyorum..."Valeria onu umursamadan adeta bağırarak çocuklarına seslendi. Bu gitme işini bir an önce yapacak gibi gözüküyordu. Şaşkınlıkla ona bakan Damon okkalı bir küfür savurdu. Ardından bağırdı.

"Kahretsin Tamam! Karışmıyorum kes şunu..."Valeria herkesi kendine hayran bırakacak bir gülümseme bahşetti kocasına ve sevgi ile kollarına atıldı. Geriye bir tek Aleksis kalmıştı. Oturduğu koltukta iyice yayılarak konuştu.

"Onun peşinden gitmemi kimse engelleyemez."dedi kendinden emin bir sesle ve sonra o meşhur ses duyuldu. Herkes aynı anda olduğu yerde döndü ve salonun geniş kapısına baktı. Bense gözükmemek için kapıya bakan merdivenlere iyice sindim.

"Alexander Konitopolous! Şimdi bir telefon aldım. Şirketimizin Türkiye'de ki şubesinde bir sorun oluşmuş. Bununla senin ilgilenmeni istiyorum."dedi büyükbabam ve o an Aleksis hiçbir şansı olmadığını biliyordu. Tek karşı gelemeyeceği insanda benim tarafıma geçmişti. Sinirle kaşlarını çattı ve yüzünü buruşturdu. Roxy ve Valeria bıyık altından gülerken Antonio ve Damon başka yerlere bakıyorlardı. Aleksis medet umarcasına onlara baktığında kendisine bir fayda sağlamayacaklarını anladı.

"Ama büyükbaba!"dedi son bir kurtuluş yolu ararken. Büyükbabam elindeki bastonu hızla kaldırdı ve yere vurdu. İşte o meşhur ses tekrar duyuldu. Bu konuşmanın bittiğini gösteriyordu. İçimden koşarak büyükbabamın boynuna atlamak ve onu öpücüklere boğmak geldi.

"Artık sorumluluk alma vaktin geldi genç adam."dedi ve son kez Aleksis'i süzdükten sonra salondan çıkmak için arkasını döndü. O anda onunla göz göze geldik ve hafifçe seğiren dudağı ile bana göz kırptığında geniş bir gülümseme yollayarak ona sessizce teşekkür ettim. Ardından Amerika'da geçireceğim 5 günü düşündüm. İlk kez özgür olarak geçireceğim 5 gün.Derin bir nefes verdim.Her ne kadar partnerimi tanımasam da.

Konitopolous serisi 3 Ask kazasiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin