12.BÖLÜM
Neden böyle hissediyorum.Artık Afrodit'de olmadığına göre onu durdurmam gerek ama ben onu daha çok kendime çekiyorum ve Tanrı biliyor ya bu öpüşmenin hiç bitmesini istemiyorum.Başımı tutan eli üzerimde tüy gibi gezerken baldırımı kavradı ve bacağımı kaldırıp beni daha çok ağaca yasladı.Ardından oda bana yaslandı ve Yüce Tanrım,bana olan tüm arzusunu hissettim.
Yavaşça benden uzaklaştı. "Şimdi Demi,ya itiraz et!yada kabul et.Sana bırakıyorum."dedi arzudan çatallaşmış sesi ile.Bu haksızlık değilmiydi?Bu geceden sonra bir daha belkide birbirimizi hiç göremeyecektik.Evet,o üstü kapalı söz vermişti belki ama pekala yurt dışında olduğunu söyleyebilir ve gelmeyebilirdi.
Kendime ait en güzel anıları olacak son bir gece istemek çok mu arsızca.Bu beni çok mu kötü yapardı.Bana bakan yeşile dönmüş arzulu gözlere ve öpüşmekten kızarmış dudaklara baktım.Artık itiraf et!diye bağırdı iç sesim.Onu istiyordum,hemde daha önce hiç bir şeyi istemediğim kadar.
Hala hızla nefes almaktan göğsü inip kalkarken ondan daha iyi bir durumda değildim.İhtiyacım vardı ve sanırım ona.İçimde tuhaf bir his yüklüydü.Acılı ama bir o kadar zevk dolu.Sızı tüm bedenimi elime geçirmişken daha fazla dayanamadım.Ona bir adımla yaklaştım ve parmak uçlarıma yükselip yüzümü yüzünün karşısına getirdim.
"Beni istiyormusun?"diye sordum.Çocukça ama bunu duymaya ihtiyacım vardı.Parmaklarını yüzüme götürdü ve dudaklarımı yavaşça okşadı.
"Hiç bir şeyi istemediğim kadar istiyorum melek!Sana ihtiyacım var,hava gibi,su gibi...amansızca."Bu sözler hafifçe gülümsememe neden oldu.
"Öp beni."diye fıslıdadım.Bir homurtu çıktı ağzından ve tek hamlede beni kucakladığında elimde olmadan çığlık attım ardından gece vakti kimsenin duymaması için elimle ağzımı kapattım.Bir kahkaha attı Josh.
"Odaya gidene kadar olmaz."dedi isteğim karşısında.Bende ellerimi boynuna doladım ve başımı omzuna koyup sessizce kabullendim.
Odaya girdiğimizde beni yavaşça yatağın kenarına bıraktı.Sonra gidip ışığı yaktı.
"Işık açık kalmak zorunda mı?"dedim.Hafifçe gülümsedi.
"Seni her halinle hafızama kazımalıyım."dedi.O an tekrar bir daha onu göremeyeceğim gerçeği kazındı beynime.Yavaşça yanıma yaklaştı ve tam karşımda durdu.
"Seni ilk gördüğümde dikkatimi çeken şey gözlerin oldu.İri ela ve sorgulayıcı bakan gözlerin."dedi.Hafifçe gülümsedim.
"Joshua,biliyorsun ben ..."Parmaklarını dudaklarıma bastırıp beni susturdu.
"Bu gece Demistas,sen benim bereket tanrıçamsın,meleğimsin. ve bende senin güzelliğinden ne yağtığını bile bilemeyecek kadar aciz olan bir erkeğim tatlım.Konum yok yada statü.Bunu yapıyoruz çünkü seni çok fazla arzuluyorum."Sonra elimi alıp kalbinin üzerine koydu ve ben çılgınca atan kalbine şahit oldum.Nedenini bilmiyorum belkide gerçekten beni ben olarak arzulayan tek erkek olduğu için ama duygulandım.Başını eğip gözlerimi öptü.Sonra dudakları yanağıma kaydı.Ardından kulak mememi ısırıp emdiğinde nefesim kesildi.
Bu kez iki elimi birden göğsüne koydu ve fısıldı."Dokun bana sevgilim,dokun ve hisset.Sana nasıl muhtaç olduğumu hisset."O an parmaklarımın altında gömleği olmasına rağmen gerilen kaslarını hissetmemle özgüvenim yerine geldi ve ilk öpücüğü veren ben oldum.Ardından garip bir ihtiyaç kavurdu bedenimi ve ben kendimi ona yasladım.Dillerimiz bir birini karşılarken dudaklarımdan bir inilti koptu ve beni kendi ile beraber yatağa yuvarladı.
Çılgın gibi öpüşürken elleri her yerimde geziniyordu ve kıyafetlerimin üzerinden bile dokunuşlarını hissettiğimi anladım.Titreyen parmaklarımla gömleğinin düğmelerini çözmeye çalışırken hafifçe doğruldu."Bana bırak tatlım."dedi ve tek hamlede gömleğine asıldı.Kopan düğmeler etrafa dağılırken inledim. "O gömleğin ne kadar olduğundan haberin varmı?"Bir kahkaha attı ve eğilip üzerimdeki tişörtü yırttı.
"Faturaları bana yolla!"dedi.Parasını nasıl kazanacağını düşünmek bile istemedim.Parlak ve pürüzsüz kaslı göğsünden bakışlarımı çeviremezken fısıldadı. "Çok güzelsin melek!"O an üzerimde yalnızca siyah dantelli südyenimin olduğunu fark ettim ve kızarmaya başladım.Parmakları ile kızaran yanaklarımı okşadı.
"Bu rengi sevmeye başladım."dedi.Sonra eğildiğinde dudakları boynuma değdi ve ben elimde olmadan titredim.Çılgın gibi öpüşürken pantalonumun yada onunkinin nasıl çıktığını bile hatırlamıyordum.Tek hissettiğim vücudumda gezen dudaklarının bıraktığı ateşten izlerdi.
Yatakta tamamen çıplak olarak kaldığımızda ışık hiç bir şeyi saklamıyordu. "Kesinlikle bir şatoda herkezden uzak saklanmalısın."diye homurdandığında gülmemek için dudaklarımı ısırdım.Başını eğdi ve dudakları göğsüme değdiğinde elimde olmadan bir inilti döküldü dudaklarımdan.Bir eli ile göğsümü kavrayıp okşarken,diğer eliylede kalçamı avuçluyordu ve içimdeki ateşi adeta körüklüyordu.
Üzerimde yavaşça yerini alırken mırıldandı."Tanrım,sanki benim için yaradılmışsın."O anda bende aynısını düşünüyordum.Sevişmeyi tamamlaması için bacaklarımı ayırdım.Beni anlamışcasına bakışlarını bana çevirdi."Tatlım,henüz yeni başlıyoruz."Bu kez dudakları göbeğime değdiğinde yine titredim ve ardından başının aşağı doğru ilerlemesi ile bir çığlık attım ve ellerimi saçlarının arasına sokup asıldım.Onu durdurmak istedim.Ama o arsızca bedenimi sömürürken beni umursamadı ve bu kez ben titreyen ve arzuyla kavrayan bedenime engel olamazken hızla doğruldu.
"Bensiz olmaz tatlım."dedi ve ardından bacaklarımın arasındaki baskıyı hissettim. "Ah Tanrım Demi,bu harika."Gözlerimi açıp gözlerine baktım."Çok sıkısın tatlım ve ben...kendimi zor tutuyorum."Sonra duraksadı. "Biraz canın acıyacak."Ona cesaret vermek için gülümsedim ve gülümsemem bir dakika içinde dudaklarımda dondu.O kendi hızla içime iterken acıyı hissettim.Bağırmamak için dudağımı dişledim ve her şeye rağmen bir bütün olmanın harika olduğunu düşündüm.Ama o beni sardı ve kıpırdamadı.Sonrada beni teskin etmek için güzel sözler fılsıldadı ve yüzüme öpücükler kondurdu.
"Şimdi daha iyimisin?"O kadar anlayışlıydı ki.Bu gözlerimin dolmasına sebep oldu. "Hepsi bu mu?"dedim tüm masumluğumla ve o acı çeker gibi yüzünü buruşturdu.Ardından alnımı alnına dayadı. "Bunun için benden nefret etme Demi."dedi ve tekrar hareket etmeye başladığında içimdeki aynı ateşi körüklendi.Tanrım bu kadar harika bir şey için ondan nasıl nefret edebilirdim ki?O beni sıkıca sarıp aynı anda öperken içimdeki tutkuyla ona karşılık verdim.Ayaklarımın yerden kesilmesine sebep olan ateş her yerimi saydığında adını haykırdım. "Joshua!"O ise bana acımadı ve temposunu hızlandırdı.
"Benimle aşkım,benimle birlikte."son duyduğum sözler bunlar oldu ve milyonlarca yıldızın beni karşıladığı göz yüzüne kucak açtım.Ardından Josh'un dudaklarından homudanmayla karışık bir inleme duydum ve kendini üzerime saldı.Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atarken hiç düşünmeden onu sarmaladım.
"Aman Tanrım!Bu da neydi?"dedi inlercesine. "Senin bilgin olduğunu sanıyordum."dedim kekeleyerek.Elleri ile iki yanımda destek alıp doğruldu ve bana baktı."İnan bana tatlım,daha önce böylesini hiç yaşamadığım için en ufak bir fikrim yok."Hafifçe gülümsedim.Sanırım benim vardı ve ondan ayrılmak istediğimide hiç sanmıyordum.Özelliklede bu yaşadıklarımızdan sonra.Acıyla gözlerimi yumdum.