XXXVII

2.6K 197 32
                                    

Gerinerek uyanırken nerede olduğunu kestirmeye çalıştı Jimin. Kafasını hafifçe kaldırmasıyla göğsünde ona sıkı sıkı sarılarak uyumuş Yoongi'yi görmesi bir oldu. Tabi kısa bir süre sonra kendisinin ve Yoongi'nin anadan doğma çıplak olduğunu fark etmişti. Nasıl anladı diye sormayın.
Büyüğünü uyandırmak istemiyordu ama bir yandan şu anki pozisyon sayesinde kıpkırmızı olmuştu. Huzursuzca kıpırdanırken Yoongi uykulu gözlerle Jimin'e baktı.

"Bi uyutmadın Jimin... Az rahat dur. "

"A-ama hyung... biz... "

"Biz ?"

"Şey işte biraz... çıplağız."

"Eee?"

"Ayrıca ben buraya nasıl geldim."

Yoongi sapık sapık Jimin'e güldü.

"Görüntü her şeyi açıklamıyor mu? "

Jimin utançla kıpırdanırken kalçasında hissettiği acıyla yüzünü buruşturdu.

"Sanırım anladım. "

Yoongi ona kahkahalarla gülmeye başlayınca Jimin büyüğünü itip yataktan düşürdü. Yoongi kuyruk sokumunu tutarak sızlanmıştı. Jimin anlamayarak büyüğüne baktı.

"Sana noldu? "

"Dün şunu anladım ki... Süprizlerin pek hoş olmuyor Jiminnie."

Jimin hala anlamsızca bakınırken Yoongi üstünü giyinip Jimin'e baktı.

"Ne kadar doyulmaz bir manzara gibi görünsen de üşütebilirsin üstünü giy Jimin. Seni salonda bekliyorum. "

Jimin yataktan kalkıp üstünü giyindi. Kalçasındaki ağrıyı umursamamaya çalışarak salona giderken düşündü.

Yoongi hyung biraz kibar olsa ne olurdu ki? Çok acıyor.

Salona geçince onu karşılayan manzara ile şok olmuştu.
Namjoon ve Jin koltukta uyuya kalmış, Jungkook masanın üstüne çullanmış, Leehi de bir kenara sinip uyuyordu. Halıya patlamış mısır ve cips dökülmüştü. Bir kenarda da içki şişeleri birikmişti. Ev savaş alanı gibiydi ve Yoongi evinin son halinden pek memnun değil gibiydi.

"Jimin... Bu parti işini bizim evde yapma fikri kimden çıkmıştı? "

"Şey... Sanırım Namjoon hyungdan. "

"İn-ti-kam. "

Yoongi kötü kötü sırıtıp masanın üstündeki tahta kalemini aldı. Namjoon'a yaklaşarak yüzünü boyamaya başladı. Jimin Yoongi'nin arkasından kıkırdarken yanlışlıkla içki şişesine bastı. Neyse ki çatırdama sesi geldiği anda ayağını çekmişti.
Yoongi cam sesi ile aniden arkasını dönüp sevgilisine endişeyle baktı.

"Jimin iyi misin? Yaralandın mı?"

Jimin koltuğa oturup ayağına baktı. Sadece çizilmişsi ve azıcık acıyordu.

"Sıyrılmış sadece. "

Yoongi mutfaktan peçete ve yara bandı alıp Jimin'in ayak ucuna eğildi. Kanayan kısmı temizledikten sonra yara bandını yapıştırdı ve Jimin'in pantolonunu sıyırarak ayak bileğini öptü. Ancak dudaklarına değen yara kabukları ile kaşlarını çattı ve pantolonu daha yukarı sıyırdı.

"Jimin bu yaralar ne?! "

"Ah onlar mı? Şey... "

"Jimin... bunları o kız mı yaptı? "

"Hayır... aslında... ben yaptım. "

"Ne? Neden? Niye? "

"Kendimi cezalandırdım Yoongi. Orada nefes aldığım her gün kendime bunu yaptım."

"Sen çıldırdın mı Jimin! "

Yoongi sesinin yükseldiğini fark ederek yüzünü buruşturdu. Diğerlerini uyandırarak kargaşa yaratmak istemiyordu.

"Gel çabuk. "

Yoongi Jimin'i kolundan çekip ayağı kaldırınca küçüğü ayağını kaldırarak yüzünü buruşturdu. Yoongi küçüğünün ayağındaki yarayı unutmuştu. Jimin'in koluna girerek yatak odasına götürdü. Jimin Yoongi'nin sinirli olduğunu görebiliyordu.

"Jimin kendine zarar vermek çözüm değil! Şu an senin için daha çok endişelendiğimden haberin var mı? Bir daha bölye bir şey yapmayacağına söz ver. "

Jimin parmaklarını izlerken Yoongi'yi dinliyordu. Gözlerinin yaşarmasına engel olamıyordu. Yoongi'yi korkutmak istememişti.

"Jimin, söz mü? "

"S-söz... "

Jimin'in pantolonuna bir damla yaş akınca Yoongi kendine lanet etti. Yatağın üstünde oturan küçüğüne eğilip kafasını kaldırdı. Gözündeki yaşı baş parmağı ile sildikten sonra alnını alnına yasladı.

"Senin zarar görmen benim canımı çok yakar Jimin. Lütfen... bir daha böyle birşey yapma. Sen hayatımdaki en değerli şeysin. Unut orada yaşadıklarını. Hayatımıza olduğu gibi devam edelim. Lütfen... Jimin... seni seviyorum."

"Bende seni seviyorum Yoongi. "

Yoongi Jimin'in dudağına küçük bir öpücük kondurmak için hafifçe dolgun dudakları öptü. Geri çekilmek istemiyordu. Yapamadı da. İkilinin öpüşmesi derinleşirken aniden birbirlerinden ayrılıp nefes nefese birbirlerine baktılar.

"Ne dersin Jimin? Atari salonuna gidelim mi? Senin için okuldan daha önemli şeyleri asmak istiyorum. "

Follow me ✧ Yoonmin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin