25.BÖLÜM
Dudakları dudaklarıma değmeden onu durdurdum.
"Sen iyisin!"dedim şaşkınlığı üzerimden atarak.Bana bakıp gülümsedi ve beni gözleri ile süzdü.
"Sende oldukça iyi görünüyorsun."dudağını hafifçe büzdü.
"Belki biraz ıslak ama..."Başını eğdi hafifçe ve burnunu saçlarıma sürttü.
"HArika kokuyorsun".dedi.Elimde olmadan gülümsedim.Onu gerçekten özlemiştim.Ama yine Valeria'nın planına düştüğüme inanamıyordum.
"Beni kandırdı.Kaza geçirdiğini sanıyordum."dedim.Bir kahkaha attı.Araç hala yolda ilerlerken ona bana katılarak gülüyordu.Kaşlarımı daha çok çattım.
"Geçirdim tatlım,Aşk kazası geçirdim."dedi buğulu sesi ile.Sonra ekledi.
"Benide Aleksis kandırdı.Taksici arkadaşın yanıma gelene kadar seninde bir kaza geçirdiğini sanıyordum."Şaşkınlıkla ona baktım.Valeria ve Aleksis bir planda.Buna elimde olmadan gülümsedim.
"Buna inanamıyorum."dedim yavaşça.Parmakları yüzüme değdi.Ona baktığımda başını eğmiş beni süzüyordu.
"Bu artık zamana ihtiyacın olmadığı anlamına mı geliyor?"dedi büyük bir beklentiyle.Gözlerimi kısıp onu süzdüm.
"Ne istiyorsun Joshua."Gözleri parladı.Dudağının kenarı hafifçe kıvrıldı.
"Sanırım biliyorsun."dedi imayla.elimde olmadan bir kahkaha attım.
"Çok arsızsız Joshua.Seni affettiğimi söylemedim."dedim.Beni daha çok kendine çekti.
"Ama kendimi affettirmek için neler yapabileceğimi biliyorum melek! Artık kendine de banada işkence etmekten vazgeç."dedi.Kendine olan güveni nedense beni gerdi.
"Benim işkence çektiğimide nerden biliyorsun."Başını eğip dudaklarını yaklaştırdı ve nefesi yüzüme vurdu.
"Beni hiç düşünmediğinimi söylemeye çalışıyorsun?Ben seni bir an bile aklımdan çıkarmadım."Sonrada omzunu silkti.
"Ayrıca geceleri sen olmadan uyuyamıyorum ama eğer bana karşı bir şey hissetmediğini söylemek istiyorsan sanırım Misha beni ilk köşede bıraksa iyi olur."dedi.Şaşkınlıkla ona baktım.Gerçektende yorulmuştum.Ondan uzak kalmaya çalışmaktan,onu düşünmemek için uğraşmaktan yorulmuştum.Gözlerim dolarak ona baktım.
"Bunu istemediğimi biliyorsun."dedim fısıltıyla.Elini yanağıma koydu ve yüzümü avuçladı.
"İstediğin ne söyle bana melek."diye fısıldadı.Titrek dudaklarım hareket ederken bu kez gerçekten Valeria'yı dinledim.Kalbimden geçeni söyledim.
"Seni seviyorum."Bana bakan gözleri titredi ve derin bir nefes verdi.
"Tanrım!"Başını eğip alnını alnıma dayadı.
"Bende seni seviyorum melek!Ve yemin ediyorum bundan sonra yanımdan 1 dakika bile ayrılmayacaksın."Ona baktım ve yaşlarımı daha fazla tutamayacağımı anladım.
"seni seviyorum Dem,Tanrım seni çok seviyorum."dedi ve dudaklarına açlıkla karşılık verdim.
*****
Aleksis elini sıtıma sertçe vurduğunda hala gergin olduğumu fark ettim.
"İşte bu dostum,artık akraba olacağız Tanrı'ya şükür."Ona gülümseyip bakışlarımı ona çevirdim.
"Hatırlatırım,eğer bu gece bana evet derse gerçekleşecek olan bir şeyden bahsediyoruz."O tüm kadınları kendine çeken gülümsemesini takındı.
"Roxy ve Valeria bu işin içindeyken mi?Hiç sanmıyorum dostum."Aleksis'in elime uzattığı kadehi aldım ve tek dikişte içtim.Evet kesinlikle gergindim.Son hazırlıklarda tamamlandıktan sonra Aleksis,Valeria ve Roxy'i alıp giderken bende telefona uzandım...
****
Birkez daha kolumdaki saate baktım.Son yarım saat...Yarım saat sonra dükkanı kapatacaktım.Son müşteride dükkandan ayrılırken Joshua'nın yanına gitmek için daha fazla bekleyemeyecektim.Bu gerçek anlamda ilk randevumuz olacaktı.Onun isteği üzerine en güzel elbisemi giydim.Aynanın karşısına geçip son kez baktım.
"Dela!"Ufak tefek sekreterim koşarak geldi.Ona bakıp gülümsedim.
"Nasıl gözüküyorum."dedim.Genişçe gülümseyen yüzle bana baktı.
"Çok güzelsin."dedi.Ellerini sıkıca tuttum.
"Çok mutluyum.Hemen çıkmam lazım.Sen dükkanıkaptırsın değilmi?"Hızla başını salladı.
"Sen merak etme!Çık hadi."Son kez aynaya baktım ve çantamı alıp kapıya yöneldim.Kapıdan dışarı çıktığımda gördüğüm görüntü ile olduğum yerde kaldım.Dükkanımın önünde simsiyah upuzun bir lumizin tüm ihtişamı ile duruyordu.Şık kıyafetli biri arka kapıyı açmış gözleri bende bekliyordu.
"Bayan Demistas Konitopolous."dedi adam kibarca.Şaşkınlıkla ona baktım.
"Evet."diye fısıldadım.Adam gülümsedi.
"Ben Frank Geogia,Bay Jashua Cavil sizi bekliyor efendim."gözlerimin fal taşı gibi açık olduğuna yemin edebilirim.Adam elini uzattı.Bir anlık terettütle elini tuttum ve araca bindim.Tanrım beni alması için bir limuzin mi göndermişti.Bu gece nelere gebeydi böyle....
