Sabah alarmın lanet olası sesiyle uyandım. Yatağımdan kalktığım gibi esnedim, pencerenin önüne geçtim, perdeyi açtım. Gün ışığı gozlerimi kamaştırıyordu , dışarı bakmakta ilk iki dakika zorlandım sonra gözlerim alıştı. Odama hava girsin diye pencereyi açtım ve kulağıma dışarıdan kuşların cıvıl cıvıl sesleri geliyordu, bu ses beni rahatlatıyor, huzur veriyor. Bütün kötülükleri unutuyor, güzellikleri aklıma getiriyorum.Derin derin nefesler alıp verdim. Banyoya girip aynaya baktığımda çok çirkin olduğuma karar verdim. Daha fazla aynaya bakamadan ellerimi yüzümü yıkayıp kuruladim ve banyodan çıktım. Sonra odama bir bakış attığım da çok dağınık olduğunu farkettiğinde nalet olası bir küfür mırıldandım. Oflayarak ve söylenerek odamı toplamaya başladım. Dışarıdan biri görse deli olduğumu düşünür yani kim kendi kendine konuşan birini gorunce bu fikire bakılmaz ki. Neyse söylenmeyi kısa keserek öncelikle yerdeki çorabımı ve kıyafetlerimi katlayıp dolabıma yerlestirdim. Yatağımıda düzelttikten sonra pijamalarimi üzerimden çıkartmadan salona doğru yol aldım. Çünkü kurt gibi açtım ve daha fazla dayanamayacağimi anladım. Merdivenlerden inerken annemin Su uyan artık diye bağırışını duydum. O an gözlerimi devirdim ve "uyandim uyandim" diye bağırarak hızlı adımlarla mutfağa girdim. Aman tanrıım kahvaltı şahaneydi aslinda normal bir kahvaltiydi fakat çok aç biri olduğum icin gözümde abartiyordum ama bu hoşuma gidiyor. Yemek candır gerisi heyecan. Benim için yemek vazgeçilmez birşeydi olmazsa olmazım, herşeyiim. Annem "sofraya oturmayı düşünmüyormusun yine ne hayallere kapıldın da daldın" elindeki tabağı masaya koyup yüzüme baktı. Anneme bakış atıp güldükten sonra "kurt gibi açım sizi bile yiyebilirim" derken gözlerimi bölerttim ve masaya oturup tabağıma masadaki herşeyden koymaya basladim. Babamın tebessümüyle durup "noldu babacım neye güldün" diyip tek kaşımı kaldirdim nedense ciddi görünmeye calısıyorum, amacımı çözmüş değilim,değisiğim işte. Babam "nasıl bu kadar yiyorsunda kilo almıyorsun ona hayret ediyorum" kafasını sağa ve sola doğru oynattı. "Meslek sırrı" diye cevap verdim ve kikirdedim. Daha fazla konuşmak istemiyorum çünkü konuşunca yemek yiyemiyor ve yemek yiyemeyince sinirleniyoruum, ironiye bak abi. Masada bi sessizlik oluştuktan sonra annem ve babam bakıştılar ve babam iki gözünü kapatip anneme kafasini aşagı yukarı salladiginda annemde ayni hareketi yapti ve bana doğru döndü. Birsey oldugunu farkettim ve annem ağzını açmadan "bedenn diliyle anlasmak yerine agzinizla konusmayi tercih etseniz nasil olur" diye söylendim. Annem "Su yarın 17.yaş günün ve biz senin için bahçede bi parti düzenleyeceğiz" alt dudağını yaladı. Çok sevindğim için güldüm. Ardından annem "bu yüzden arkadaslarindan kimlerin gelmesini istiyosan haber ver davet et bizde babanla dekor ve hazirliklar için birkac yere gidecegiz, sende elbiseni ve diger hazırliklarini hallet"kahvesini yudumladı. 32 dişimle sırıttıktan sonra "sizi seviyorum iyiki varsınız" diyerek tabağımdakileri bitirdim ve masadan kalkıp ikisinede sarılıp yanaklarına öpücük kondurduktan sonra " malum işim çok ben odama gidiyimde serenaya haber veriyim bize gelsin planimizi yapiyim herseyi hazırlayalım." Adımlarımı attım.Annemle babam kafasini salladi "hadi git bakalım" dediler. Merdivenlerden ikişerli üçerli hızlıca çıktım ve odama girdim. Hemen telefonumu elime alıp rehberimdeki "ikizim" diye kayıtlı olan en yakın arkadaşım Serenay'ı aradim. Içim kıpır kıpırdı çok mutlu oldum ve heycanlandim telefondan çıkan alo sesiyle "Serenay hemen hazirlanip bize gelmen lazım, ailem yarına bi parti düzenliyeceklermis ve bizim liste hazirlamami,hazırlık yapmamiz lazim birsürü işimiz var " diye hızlıca konuştum. "Kızım sakin ol biraz. Ne var bunda bu kadar heycanlanacak. Sen beni bekle 1 saat icinde ordayim hazirlanmam lazim. Kocaman öpüyorum detayları gelince konuşuruz."
"Görüsürüz fazla oyalanma " diyerek aramayı sonlandirdim. Telefonumu şarja taktim ve üstümü değistirmek için dolabima baktım. Hava sıcak olduğu için siyah askılı, buz mavisi kot pantlon ve beyaz nike air force lerimi çıkarttım, malum Temmuz ayındayız. Kiyafetlerimi aldıktan sonra banyoya yöneldim duş almam gerekiyordu saçlarım yağlanmıştı. Elimdeki kiyafetlerimi banyodaki askıya astıktan sonra suyun sıcaklıgını ayarlamak için kabine döndüm. Hayatımdaki en kötü, en başarısız olduğum islerden biriydi suyun sıcaklığını ayarlamak. Ahh saç kremimi odamdaki masada unutmuştum. Banyodan çıktım ve kremimi masadan alıp tekrardan banyoya girdim. Üzerimdekileri pijamamı ve iç çamaşırlarımı çıkarıp kirli sepetine attım ve hemen ardindan kabine girdim. Suyu ayarlayamiyorum ve sinirden birazdan çıldırmak üzereyim, küfürler mırıldanıyorum ne vardiki bu kadar zor bunda alt tarafi ılık bir su ayarlicaktım. Vanayla 10-15 dakika savaşimdan sonra ben kazandim ve zafer bayrağimi çektim. Suyu istedigim sıcaklikta ayarlayabildim. İlk önce bedenimde suyu vücudumda hic kuru yer kalmicak sekilde iyice gezdirdim. İşte vücudumdaki rahatlamayı hissedebiliyorum. Banyo yapmayı seviyorum, rahatlatıyor,beni benden alıyordu. Eğildim şampuanimi yerden aldim biraz elime döktükten sonra gözlerimi kapatıp elimdeki şampuani saclarıma sürüp ovalamaya başladim. Saçlarım iyice köpürmüştü. Suyu alıp kafamda hiç köpük kalmıcak sekilde duruladım. Durulandıktan sonra 2.defa saçlarıma şampuan döktüm ve ovalamaya başladımki tertemiz olsun mis gibi koksunlar. 5 dakika ovaladıktan somra kollarımı kaldirdigim, havada tuttugum icin acımaya basladilar ve ovalamayi birakıp saclarimi duruladim. Kollarımı dinlendirmek için aşağı indirdim. Boş suyun altında kollarim dinlenene kadar bekledim, hayaller kurdum. Gerçekleşmesi pek mümkün olmayan hayaler kurmayi sevmeyen biriyim çünkü gerceklesmeyince canım fazlasıyla yaniyor üzülen ben oluyorum. Bu yüzden gerçekleşecek hayaller kuruyorum. Zaten bir insan neden gerçekleşmesi zor veya imkansiz birseyin hayalini kurar ki? Kuranlar varsada delirmis olmalılar bile bile üzülmelerine göz yumuyorlar. Bende hayal kurmayı fazla uzatmadım kısa kestim.Suların bedenimden damla damla akmalarına odaklandim ve derin nefesler aldımm. Bunu yapmak çok hoşuma gidiyor, seviyorum. Tıpkı yağmur damlalarının gökyüzünden suratıma düştüklerinde ilk basta yavasca akıp sonradan bi anda hızlıca süzülmesi gibiydi.Ve Kollarım dinlendiğine göre saç kremimi aldım ve saç uçlarıma masaj yaparak ovmaya basladım. Ruhum dinleniyordu. Saç kremi etkisini göstersin diye 5 dakika bekledikten sonra saçlarımı tekrardan duruladim, suyunu akıttım. Vücuduma son kez ılık suyu dolaştırdıktan sonra vanayı kapatarak kabinden çıktım, havlumu üzerime sardım vücudumu kuruladim. Kıyafetlerimi üzerime geçirdikten sonra başıma bir havlu aldim ve sacimdaki suyu emmesi için havluyu başıma sardım. Biraz bekledikten sonra havluyu cikardim. Elime tarak alarak kalçama kadar gelen saçlarimi taradim. Ardından sac kurutma makinasiyla saclarimi kurutmaya basladim. Saçlarım uzun olduğu için sadece üstleri kuruyor uçları hep ıslak kaliyordu. Bende daha fazla uğraşmadan banyodan çıkıp kendimi odama attım. Banyodan çıkmamla zilin çalması bir oldu, sanirim serenay gelmistir. Merdivenlerden aşağı indim kapıya doğru eğildim ve tam isabet doğru tahmin, Serenay içeri girer girmez odama itikledim ve " hadi hadi odaya çık koş" diyerek suratıma neşe ve ciddilikle karışık duygular belirttim. " kızım biraz sakin ol ne bu heycan sanki ilk defa kutlıcaz doğum gününü az sakin ol öpüşelim sarılalım gelir gelmez odana itikledin" serenayın yüzünü ciddilik kaplamiştı. Çantasını komidine koyduktan sonra sarıldık ve öpüştük. " Evet tatlım sarılma merasimimiz bitmiştir simdi anlat bakalım napıcaz, bence ilk önce bi liste hazirlayalim bana kağıt kalem getir" diyerek ellerini birbirine vurdu. " hemen getiriyorum" koşar adımlarla çekmecemden aldığım kağıt ve kalemi getirdim. "Al, ilk önce bizim çocuklari yaz sonrada diğerlerini" dememle başladık yazmaya;
Deniz
Arda
yaren
Burak
Kıvanç
Selin
Can
Can dememle birlikte serenay " aay inanmıyorum Can'da gelicek yarın aksama güzel olmalıyım ya, ya çirkin olursam, ya bisey olursa ya düsüp rezil olursam ya ayagim kayarsa aman allahım" derken gözlerini bölertmis ve şaşkın aynı zamanda korku dolu gözlerini üzerime dikmiş bana bakıyordu. "Oof serenay saçmalamayı kesermisin artık. 5 saniyede binlerce senaryo kurdun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAMELEK
Teen FictionSu 8 yaşından 17 yaşına kadar aşkını saplantıya dönüştürecek kadar seven masum kız. Toprağa itirafından sonra karşılık alamayan Su, asi tavrı güzelliğine güzellik katıp etrafındakilerinin dikkatini çekerek kabuğunu kırıyor. Zaten melek olan kız artı...