Marinette'in Ağzından
Elimi kulağıma götürdüm ve kulağımdaki telefona bağlı kulaklık parçasını çıkartıp Lila'ya verdim.
-Kendisini şimdi şu an arayabilirsin.
Adrien:
-Sende Uğurböceği'nin telefonu mu vardı?!! BANA DA VERİR MİSİN??
-Olur.
Adrien'a fısıldadım.
-Çıkmıyoruz gerçekten di mi?
-Niye ki?
-Hiç. Ben de zaten ayrıldığımıza sevinmiştim.
Salak mıydım neydim ki ben? Daha yüksek sesle konuştum.
-Sabrina'nın benden yapmamı istediği şeyi yapmam lazım. Hoşçakalın.
Koşarak tuvalete gittim. Tikki:
-Yaptığım doğru muydu?
-Bilmiyorum ama hemen dönüşmem lazım. TİKKİ BENEKLER!!
Dönüşmem ile yoyomun çalması- evet yoyom çalıyor- bir oldu. Açtım.
-Evet?
-Eeeee- ben Lila hatırladığın üzere. Şu an neredesin?
-Ne yapacaksın?
-Ee ehe. Buraya gelsen.
-Nerdesin ki?
-Paris'teki kampüsteyim. Ön bahçe.
-Peki.
Aynaya baktım.
-Tikki benekler gitsin.
-Niye detransforme oldun?
-Saçlarım. Fark etmesinler diye.
-Zekice.
Saçlarımı iki yandan topladım.
-TİKKİ BENEKLER!!Dönüştüm ve onların yanına gittim. Adrien:
-Uğurböceği!! Sen niye dönüştün ki?
-EHEH! Ağaçta bir kedi kalmıştı da.
-Peki. O zaman ben Marinette'in yanına gidiyorum.
-DUR!! MARİNETTE! EEE-- ONU TUVALETE GİRERKEN GÖRDÜM.
-Yani?
-EEHEMM.. EEE... Adeti varmış. YANİİ!! YOKMUŞ?! MİDESİ BOZULMUŞ!!? KARNI AĞRIYO!!!
-Durumu özelse, haklısın. Onun yanına gitmiyim.
O anki düşüncelerim: "Boşu boşuna Adrien ile flört etme fırsatını kaçırıyorum ve Adrien benim adet olduğunu düşünecek. Çocuğu kendinden uzaklaştırdın. Aferin!"
Sordum:
-Ne olmuştu?
-Eeee...
Adrien:
-Karakedi ile çıkıp çıkmadığını soracaktı.
-BEN Mİ? KARAKEDİ İLE. Yani. ARAMIZ VAR, AMA ÇIKMIYORUZ.
Adrien:
-Ondan hoşlanıyor musun?
-ŞU KONUYU KAPATALIM. ASIL ÇAĞIRMA NEDENİNİZ?
Adrien:
-Karakedi ve Lila çıkıyor mu?
-HAYIR!
Lila:
-EVET! ÇIKIYORUZ!!
-KENDİSİNE SORALIM MI? KARAKE-
Adrien:
-Böyle bir durum için onu çağırmaya gerek yok. Boşver. Ben gidip Marinette'e sıcak su götüreyim.
-Ben de gitmeliyim zaten.
Tuvalete gittim ve dönüştüm. Tikki:
-Harika artık birde başına Adrien belası açıldı.
-Tatlı bela!
-Hey!
-Haklısın. DUR- ADRİEN BENİM ADET OLDUĞUMU DÜŞÜNÜYOR! HAYIRR!! BENLE ASLA ÖPÜŞMEZ VEYA VAKİT GEÇİRMEZ!! HELE YATAĞA HİÇ GİRMEZ!!
Tikki:
-KES ŞUNU!! Daha çıkmıyorsunuz bile! Yatağa girmek? Kendine gel.
-Teşekkür ederim.
Birazcık sakinledim ve ardından kapı tıklandı.
-Marinette?
-E-evet?
-Sana sıcak su getirdim. Uğurböceği bana durumunu söyledi de.
Kendi kendime fısıldadım.
-Benim Adrien'ım beni düşünmüş.
Kapıya doğru yöneldim ancak Tikki:
-Saçın!
Saçımı açtım ve yine yukardan topladım. Kapıyı araladım ve Adrien'a baktım. Karşımdaydı. Bana sıcak su torbasını uzattı.
-Sağol, ama Uğurböceği yanlış anlamış. Taco beni şişirdi ve onun için tuvalete girme ihtiyacı hissettim. Am sorun yok. Çok sağlıklıyım.
-Ahh! Sevindim. Şey... Bugün acaba benimle bir restoranda akşam yemeğine gelir misin?
-Ehheh olur... Yani.. Tamam.
-Saat akşam yedi gibi olur mu?
-Evet.
-O zaman seni evinin önünden alırım.
-Tamam görüşürüz.
Tikki:
-Evet. Sıcak torbalı çocukla akşam bir randevun var.
-Sıcak torbalı yakışıklı. Alya'yı aramalıyım!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İsimsiz Korkular (Başka Biri/Kitap 2)
FanficBu hikaye ilk yazdığım kitabım Başka Biri'nin devamı. İngilizce kitabım Who Are You'dan biraz alıntı olacak. "Mucizevi! En iyisi!"