Ben Barış doğru , tüm hayatı başarısızlıklarla geçmiş bir adam.
Babam ben doğduktan 2 yıl sonra vefat etmiş daha tanıyamadan daha beraber futbol oynamadan , uçurtma uçuramadan gitmiş. Özlemini hala duyuyorum be baba keşke gitmeseydin , gitmeseydin mahalledeki çocuklar benle dalga geçemezdi , okulda öğretmen babanıza şiir yazıcaksınız dediğinde sıranın altına saklanmazdım be baba.
Bu yaşa kadar beni annem büyüttü Annem : Gülseven bektaş , bir tekstil fabrikasında çalışmakta babam öldükden hemen sonra intihar etmeyi bile düşünmüş ama yapamamış , hayatındaki tek amacı beni okutabilmek. Bir de ağabeyim varmış ama babamın ölümünden sonra kaybolmuş , evi terketmiş. Şimdi belki de sokaklarda ürkek gözlerle baktığımız kimsesizlerden biri de benim abimdir. Bir an herşeyi bir kenara bırakıp düşünün benim yerimde olsaydınız napardınız.
Bu hatta yaşanır mı sizce? Sokakta kimi görsem utançla , acıyarak bakıyorlar bıktım.. Bıktım ama soyleyemiyorum kimseye anlatamiyorum kimseye anlamiyorlar. Artık anlatmak da istemiyorum artık tek istediğim burdan kurtulmak uzaklaşmak.. Sadece bir arkadaşım var Emir.
Emir.. hayatımdaki tek dostum , kardeşim dediğim adam.
Emirin bir sevgilisi var seviyorlar birbirlerini adı derya. Derya emir 'in benimle görüşmesini bile istemiyor. onun gözünde zavallı , aşağılık bir adamım -tüm dünyanın gözünde olduğum gibi- Herkes tarafından hor görülüyorum bıkmışım herşeyden.. Hayatta ki tek amacım bir an önce şu okuldan kurtulmak az kaldı son 1 senem burda , Üniversite de kurtulacağım burdan , herşeyden..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnce Çizgi
Novela JuvenilIyi ile kötü , doğru ile yanlış ve ölüm ile yaşam arasında ki ince çizgi miydi hayat?