En yakın arkadaş,herşeyini rahatça anlatabildiğin,seni her zaman dinleyen,en şapşal hallerini bilen,sevdiğin kişiyi saatlerce anlatmana dayanabilen,küstüğünüzde 2 saat bile olmadan yanınıza tekrar gelen kişi,aslında kısaca herşeyiniz gibi birşey.
Onunla sadece bakışarak bile anlaşırsınız.Bu bazen diğerleri tarafından garip karşılansa da aslında bu gerçekten samimi olduğunuzu gösteren en güzel şeylerden biri.Bir diğeri de telepatik yolla anlaşmak.Yani tam sen onu arayacakken onun seni araması veya tam ağlamak üzereyken sanki bunu hissetmişçesine evinize gelmesi.
Tabi bazen hayat aranıza mesafeler de koyabilir ama buna rağmen yanında hissetirir kendini.Bilmem kaç kilometre öteden klavyenin başında sana yeten kişidir o.Hayatını paylaşırsın onunla.Kıyafetlerini,sırrını,üzüntünü,mutluluğunu..
En yakın arkadaş kolay kolay bulunmaz.Yani artık bu devirde birine gerçekten güvenmek,içten sarılmak,sırlarını rahatça paylaşabilmek zor.İşte dost bu yüzden özeldir zaten.Ruh eşin.Onunla aynı kişiyi sevmemek..Böyle ikiniz birlikte cins cins bakarsınız,telefonda onu çekiştirir çekiştirir bitiremez ayrıntıları konuşmak için buluşursunuz.Ah o ayrıntılar bir türlü bitmez...
Arkadaş ve dost kelimeleri hafif kalır aslında..Sanki senmişssin gibi sanki kardeşmiş gibi.Ve onlar iyi ki varlar..
