Ali Gece'nin acıktığını fark etti, yine kabus gibi dakikaları başlıyordu ama ondan öncesinde mamayı denemekten zarar gelmezdi. Kızını da kucağına alarak mutfağa ilerledi ve mamasını yaptı. Biberonla birlikte yukarı çıktı. Gece hala ağlıyordu, koltuğa oturdu ve başını düzelterek bebeği kucağında sabitledi. Uzun zaman sonra ilk kez dua ettiğini fark etti, kızının biberonu alması için dua ediyordu.
Biberonu minicik ağzına yaklaştırdı, Gece önce alır gibi yapsa da annesinin kokusunu arıyor gibi kımıl kımıl ederek daha yüksek sesle ağlamaya başladı. Biberonu yine reddetmişti.
Ali başka çaresi kalmadığının bilincinde yatak odasına doğru ilerledi. Belki Selin insafa gelirdi. Bu gece idare etmesini rica ettiğinde bir şey dememişti. Odaya girdiğinde Selin'in uyanık olduğunu fark etti, telefonu ile uğraşıyordu.
"Selin..."
Selin onun neden geldiğini adı gibi iyi biliyordu, ama artık bu konu ile savaşacak gücü de kalmamıştı. Ağzını her açtığında Ali'yi biraz daha fazla kaybediyordu o yüzden teslim oldu.
"Tamam getir..."
Ali hiçbir şey söylemeden ağlayan kızını odaya getirmeye gitti. Artık yorulmaya başlamıştı ve gerçekten Selin'in durumu onu fazlasıyla üzüyordu. Ağlayan kızını kucağına aldı ve biraz olsun sakinleşebilmesi için kucağında pış pışladı. Selin ise yatakta doğrulmuş sol göğsünü açmış bekliyordu. Bebeğe koca gözlüm demişti, gerçekten öyle miydi acaba? Hiç görmemişti, hiç bakmamıştı ama içinde filizlenen meraka yenik düşemezdi.
Gece'yi odaya getirdiğinde Selin'in yüzündeki düşüşü görmemesi mümkün değildi, ama sessiz kalmak herkes için en hayırlısıydı Ali bunu çoktan tecrübe etmişti.
"Ben özür dilerim Selin..."
Ali'nin göğsüne dayadığı bebeğe bakmamaya kararlı yine duvarı incelemeye başlamışken merakla başını kaldırdı.
"Ne için?"
"Denedim... Yani şey mamayı ama almadı."
Bebek göğüs ucunu alır almaz susmuştu ve büyük bir iştahla emmeye başlamıştı. Selin canının acıdığını belli etmemeye çalışsa da elinde değildi, arkasında birleştirdiği elleri ile saçlarını düzeltti ve derin bir nefes aldı. Ali ise boynundan ve poposundan destekleyerek tuttuğu kızının emmesini bekliyordu.
Ali "Çok ilginç." diye mırıldanmıştı. Selin neden böyle söylediğini merak ediyordu, birkaç saniye bekledi ama Ali açıklama yapmayınca elinde olmadan sordu.
"Nee?"
"Gece... Az önce avaz avaz ağlayan aç olduğu halde mamayı kabul etmeyen o değilmiş gibi sakin. Senin göğsünde senin kokunda olmayı, seni hissetmeyi istiyor sanırım. Ben yetemiyorum ona."
'Ben de sana yetemiyorum...' içinden mırıldansa da gözlerinin maviliklerinden gözlerini kaçırarak yine sert bir şekilde atak yapmaya hazırlandı.
"Bence o da benden nefret ediyor, çünkü beni mutsuz edebilecek her şeyi istisnasız yapıyor. Onu emzirmeyi görmeyi hatta duymayı istemediğimi hissetmiş gibi hayatımı zorlaştırmaya çalışıyor."
Ali anladım der gibi başını salladı, Gece ise memeyi bıraktı ve gözleri açık bir şekilde etrafa bakmaya başladı. Huzursuzdu, doymamıştı sanki. Peki ama ne diye emmiyordu?
"Doymadı aslında Selin..."
"Umarım sütüm bitmiştir."
"Sen bugün bir şeyler yedin mi?"
"Yooo..."
Gece hafiften kıpırdandı, muhtemelen ağlamaya hazırlanıyordu. Ali ise kaşları çatık bir şekilde hala bebeğe bakmamakta ısrar eden karısına kızıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstemiyorum Git! Alsel
FanfictionRüya gibi bir aşk, güzel giden bir evlilik ve harika bir bebek... Filmlerden ya da kitaplardan beklediğimiz mutlu son bunlar değil mi? Peki ya bunlar olduğu halde oluşan mutsuzluklar? Peki tüm hikaye asıl burada başlıyorsa? Kızının doğum sancıla...