1 HAFTA SONRA:
Tahmin ettiğimden daha iyi gidiyordu her şey. Bora eski ukala hallerine geri döndü ve bu beni artık o kadar da rahatsız eden bir durum değil.
"Kalk artık pasaklı kadın." Diyerek salona girince gülmeye başladım. Pasaklı kadın mı dedi o bana ?
"Kaba şey." Dedim suratıma memnun olmayan bir ifade yerleştirirken.
"Kalk hadi temizlik yapalım. Ev çok dağınık." Dediğinde onaylayarak ayağa kalktım ve kısa saçlarımı tepeden bir topuz yaptım. Banyoya ilerlerken kilere uğrayıp viledayı aldım.
"Hızlı başladın aferin." Diye seslenmesi üzerine "kapa çeneni." Diye bağırdım. Birde aferin diyordu ukala.
---------"Yoruldum." Diyerek kendini koltuğa attığında gözlerimi üzerine diktim.
"Sadece toz aldın. O da zaten hiçbir şeye benzemedi, nasıl yoruldun?" Sorum üzerine gözlerini büyüterek bakmaya başladı. Komikti bu hali. Komik ve tatlı geliyordu."Ayıp. Çok ayıp Deniz. Yakışmadı sana." Derken onaylamaz bir şekilde kafasını sağa sola sallıyordu.
Hiçbir şey söylemeden işimi yapmaya devam ettim.Konuşmanın üzerine yarım saat geçtiğinde işim de bitmişti. Bende kendimi yorgunlukla Bora'nın yanına bıraktım. İkimizde koltukta otururken bakışlarımı ona çevirdim.
"Korkuyorum." Dedim birden. Neden söyledim, neden bu konuyu açtım bilemiyorum ama içimde bir korku vardı. Bedenimi kaplayan bir endişe.
"Neden korkuyorsun?" Bakışlarında dediğimi anlamlandırmaya çalışan bir beklenti vardı. Kafasından bir sürü şey geçtiğine eminim.
"Serhat'dan korkuyorum. Bu kadar uzun süre sessiz kalması beni endişelendiriyor. Selim'e bile bir şey anlatmamış Bora farkında mısın?"
"Belki de seni bulmak istemiyor. Bulmak isteseydi beni tek tanıyan kişinin Selim olduğunu bildiğinden ona danışırdı. Sorardı, beni sıkıştırmaya çalışırlardı. Ama o gün Selim'i aradığımda her şeyden habersiz olduğu çok belliydi." Söyledikleri mantıklı geliyordu ama söz konusu Serhat olunca insan mantık arayamıyor. Serhat uzun zamandır mantıksız davranıyor zaten.
"Bence artık ona dönmeyeceğini anladı ve seni bulmak istemiyor."
Bu söz her nedense canımı yaktı. Gerçekten beni bulmak istemiyor muydu? Bu yabancıya güvendiğim için bana kızıyordu belkide. Bora'nın benim geçmişimden gelen biri olduğunu bilmiyordu sonuçta. Her ne olursa olsun beni merak edip bulmaya çalışması gerekmez miydi?Ben delirdim mi? Son zamanlarda Serhat'dan kurtulmak istiyordum ve en sonunda kurtuldum. Neden şimdi onun beni düşünmesini veya merak etmesini istiyorum ki? Saçmalıyorsun Deniz.
"İç savaş veriyorsun yine. Bırak artık şu adamı." Sesi sinirli ve bir o kadar kırgın çıkmıştı Bora'nın. Bu konu da aklımı karıştırıyordu işte. Neden benim Serhat'ı düşündüğümü anladığı herhangi bir zamanda böyle kızıp bozuluyordu ki?
"Tamamm. Bir şey düşündüğüm yok iyiyim." Derken zoraki bir şekilde gülümsemeye çalıştım.
Kafasını yine olumsuz anlamda sallarken çevik bir hareketle kalkıp salondan çıktı.Yorgunluğumu ve düşüncelerimi atmak için duş alma fikri aklımı ele geçirirken bende oturduğum yerden kalkıp salondan çıktım.
Banyoya girecekken Bora'nın kapısını kapatmadığını fark ettim. Tam odaya gireceğim sırada sırtını dönüp üzerindeki tşörtü çıkardı. Kollarını kaldırmasıyla sırt ve kol kasları belirginleşirken o çok merak ettiğim dövmelerine odaklandım. Anlatmaya kelime bulamayacağım kadar asil ve havalı gözüküyordu...
Bora yakışıklı bir adam ve bu dövmeleri onu daha farklı bir mertebeye eriştiriyordu. Ama üzerindeki şekilleri hala çözemiyordum. Bazı yerleri anlamakta güçlük çekerken aslında ne kadar çok şey anlattıklarını düşünüyordum. Tuhaftı bu. 12 yaşındaki Bora'ya baksam bir gün onu bu şekilde inceleyeceğim hiç aklıma gelmezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVGİLİ KATİLİM #wattyTR2016
PertualanganÖlümden kaçarken bir yandan uçurumun ucuna geldiğini fark edemeyen kadının öyküsü bu kitap. Aşık olduğu adamdan kaçmak için başkasına tutunmak zorunda olan bir kadın. Katilinin sevdiği adam olduğunu bilen ama ona tercih ettiği kişinin uçurum olduğun...