St.Barbara Lisesi bilinen diğer özel okullardan farkı yoktur. Sınıf farklılıkları, zengin-fakir ayrımı, güçlü-güçsüz ve daha fazlası.
Ah, tabii ki popilerlik. En önemlisi. Bu okula ilk adımımı attığımda her şey netti. Santa Barbara Lisesi'nin basamaklarını popilerlik peşinde koşturan kızlar dolduruyordu. Her sürü, bir çobana ihtiyaç duyar.
Derler ki, Dünya merdivenin en üst basamağındakilere hayrandır. Buna çok fazla inanmazdım. Ama bu okul.. Vay Canına!
Merdivenlere doğru ilerlerken üç kızın önümde durduğunu fark ettim.
"Çekilir misiniz lütfen?" Aralarından geçmeye çalıştıysam da geçmek imkansızdı. Sanki kırılmayan bir duvar!
"Ne kadar da tatlı şeysin sen, ismin ne bakalım?" Ah, harika!
Aralarından en kötü görünüşlü bana adımı sormuştu.
"Lütfen çekil..."
"Aa, ne kadar da sinir bozucusun. Okula yeni gelenlerin bu huyundan nefret ediyorum, otoriteye karşı geliyorlar!" Yanındaki kız, onu onaylarcasına sakızını suratıma doğru patlattı.
"Kızlar! Çekilin yolumdan."
O iki yolunu asla açmayan kızlar, bu sesi duyunca anında çekilince afalladım. Resmen ikisine de kendi sözünü geçirmişti! Sonradan fark ettim ki, sesi aslında koridordan geliyormuş. Hitabet yeteneği çok iyiymiş. Yanıma doğru geldiğinde ağzımı açamadan yutkundum.
Kahverengi saçlı, gözleri kehribar kahverengisi, yaklaşık 1.75 boyunda, tam anlamıyla kusursuz bir kız.
"Bir bakalım, hmm, elimizde ne var?" Gözlerini benden ayırmıyordu. Ben de ayıramıyordum. Sanki ayırırsam bütün sihir bozulacak gibiydi.
"Adı Kyle Gray, ilk sınıflardan."
"Hmm." Gözlerini hala ayırmıyordu.
"Kyle?"
Sesimi tiz çıkarmamaya özen göstererek "Evet?" diyebildim. Ya da benzerini. O an da ne söylediğimi bilemiyorum.
"Okula burslu mu geldin?"
"Be-ben. Evet," Bu soru karşısında şaşırmıştım. Kekeleyerek cevap vermiştim.
"O zaman bunu dökmem de sorun olmaz." diyerek elindeki milkshake'i kafamdan aşağıya döktü. İşte bu olmamalıydı. Suratımdan aşağıya soğuk içecek dökülürken yanındaki kızlar kahkaha atmaya başlamışlardı. Yüzümü yavaşça silerek ona tekrar baktım.
"Benden ne istiyorsun?"
Suratını ekşiterek cevap verdi. "Göz önünde olmamanı."
Harika! Kyle, kendini okulun ilk gününde rezil etmeyi başarmıştın. Düşüncelerime öyle dalmıştım ki, yanıma gelen şapkalı, tahmini benim yaşımda olan sarışın kızın kolumu tuttuğunu fark etmemiştim.
"Benimle gel, üstünü temizleyelim." Ona itiraz etmedim. Edemezdim de zaten. Beni girişteki üç avludan en soldakinden içeri girmemi sağlamıştı.
"Ne-neden soldan girdik?"
"Çünkü ortayı okulun zenginleri ve popilerleri alır. Sağ tarafı ise sonradan zengin olanlar alır. Bir nevi melezler." dediklerini hayretle dinliyordum.
Annem ile babam boşandıklarından dolayı ben annemin yanında kalmayı seçmiş, Chicago'daki bu özel okul için sınava girmiştim. Kazanınca da annem o kadar sevinmişti ki, beni her seferinde tebrik ediyordu. Sonuçta ben Ohio'dan gelmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Bad!
Romance"Dünya merdivenin en üst basamağındakilere hayrandır." derler. Kyle, sevdiği kişi için hayatını değiştirecek midir? Yoksa kendisi gibi olanlarla birlikte Doğu yakasında mi takilacaktır?